Albayrak neden hedef?

Okuduğunuz Yazı
Albayrak neden hedef?

İçerik

Muhalefetin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra en çok saldırdığı isimlerden biri de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak. “Damat” küçümsemeleriyle, “ekonomiyi batırdı” suçlamalarıyla neredeyse her gün linç edilmekte, itibar suikastına uğramakta.

Bakan Berat Albayrak, önceki gün katıldığı bir televizyon programında, Koronavirüs sonrası döneme ilişkin alınan ekonomik tedbirleri açıkladıktan sonra, biraz da dertli biçimde kendisine yöneltilen seviyesiz suçlamalara, çirkin yakıştırmalara yanıt verdi.

Bakan Albayrak, CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın “sosyete damat tefecileri mutlu ediyor” sözlerine tepki gösterdi. Türkiye’nin 2000’li yıllarda, bizzat Faik Öztrak’ın hazine müsteşarlığı yaptığı dönemde yüzde 12 ile 30 yıllığına dolar borçlandığının altını çizen Albayrak, Hazinenin hala bu borçları ödediğini söyledi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın “sosyete damat” sözleri de tepki çekmişti. Albayrak, ailesiyle ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “damadı” olmakla övündüğünü de ayrıca vurguladı.

Tabii, ekonomi yönetiminin başında olmak kolay değil. Koronavirüs vakasıyla işleri iki kat daha fazla ağırlaştı. Ekonomideki en küçük kötü gidişin faturası onlara çıkıyor. Türkiye de bu, çok daha fazla böyledir.

Muhalefet, ekonomi yönetimine eleştiri yapmak yerine işin kolayına kaçarak gerçeklerden kopuk suçlamalar üretmeye çalışıyor. Bakan Albayrak’ın özellikle hedef seçilmesi de anlaşılmaz değil.

İşin özü şu: Bu ülkede davası olana düşman kesiliyorlar. İstiyorlar ki, siyasetçinin ülkesiyle ilgili iddiaları, hedefleri, amaçları olmasın. Göbekten küresel merkezlere bağlı olsun istiyorlar.

Berat Albayrak, eğer küresel sermayesinin memuru olmayı kabul etseydi, dünya bankasının direktiflerine göre davransaydı bugün muhtemelen yıldızı parlatılan, yüceltilen isimlerin başında geliyor olacaktı. Küresel merkezlerden Türk hazinesine uzanan mekanizmaları bozmasaydı bu kadar hedef haline getirilmeyecekti.

Siyasette “etik” tartışmasının gündemde olduğu bir dönemde CHP’nin de “muhalefet” kültürünü yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Mesnetsiz suçlamalar üretme, seviyesiz yakıştırmalarda bulunma yerine olgulara dayanan, gerçekçi eleştiri ve seviyeli muhalefet diline geçmelidir. Bu kadarı da imkansız değil!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ