Muharrem İnce ve kırmızı çizgi…

Okuduğunuz Yazı
Muharrem İnce ve kırmızı çizgi…

İçerik

CHP’den ayrılıp parti kurması bekleniyordu. Ama o hareket başlatmakla yetindi. Muharrem İnce’nin “Bin Günde Memleket” adını verdiği hareket bana zamanında DSP içinde Ecevit’e karşı muhalefet sergileyen Edirne Milletvekili Erdal Kesebir’i hatırlattı.

O da benzer itirazlarla ortaya çıkmış ve hareketinin adını “Çile Çiçekleri” koymuştu.

Neticede DSP’den kovuldu. Ona destek veren 7 partili arkadaşı ile birlikte ihraç edildi.

Erdal Kesebir mahkeme kararı ile DSP’ye geri döndü. Ama partinin grup toplantısına alınmadı. Hatta hakkında ikinci kez ihraç kararı çıktı.

Yeniden DSP’ye dönebilmek için her yolu denedi. Ecevit’e mektup yazdı “yanlış anlaşıldık” dedi.

Ecevit’e sert eleştirilerde bulunuyordu ama DSP’den başka bir adres arayışında değildi.

Amacı DSP’yi bölüp, parçalamak mıydı?

Bu iş için CHP tarafından mı yönlendiriliyordu?

Bu suçlamalar hep gündeme getirildi.

Haksız eleştirilerdi bunlar.

CHP’ye geçebilmek için elinde fırsat vardı.

DSP listelerinden 1991 seçimlerinde milletvekili seçilip TBMM’ye giren arkadaşları 1992’de yeniden açılan CHP’ye transfer olmuşlardı.

Ama o Ecevit’in yanından ayrılmadı.

Peki ne oldu da Ecevit ile ters düştü?

O günlerin tanıklarına göre sebep FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’den başkası değildi.

Erdal Kesebir, 1995’teki bir DSP grup toplantısında Ecevit’e karşı sesini yükselterek “Fetullah Gülen ile ilgili olumlu tavrınızı doğru bulmuyorum” demiş, toplantı çıkışında DSP’nin önemli bir ismi tarafından “kırmızı çizgiyi aştın” diye uyarılmıştı.

Erdal Kesebir bu restleşmeden sonra başlattığı Çile Çiçekleri Hareketi ile sonuç almaya çalıştı ama ihraçtan kurtulamadı, 1998’de DSP’den kovuldu.

Aynı yılın Temmuz ayında Ecevit Oran’daki evinde misafir ettiği Fetullah Gülen ile görüştü. Görüşmeye ilişkin Fetullah Gülen’in ses kayıtları ortaya çıktı.

Hatta CHP’nin eski genel sekreterlerinden Adnan Keskin bu görüşmeyi ilk kez kendisinin duyurduğunu açıkladı.

Bunları niye hatırlattım?

Muharrem İnce “Abdullah Gül’ün çatı adaylığı projesini” yerle bir ederek kırmızı çizgiyi aştığını, CHP içinde yaşadıklarının asıl sebebinin bu olduğunu herhalde biliyor.

Biliyor ama asıl meseleyi meşale yapamıyor.

Açık konuşamıyor.

CHP’nin gerçeklerini anlatamıyor.

Meselenin etrafında dolaşıyor.

Bu görüntüsüyle de kusura bakmasın o kırmızı çizgileri silip atabilecek, CHP’yi fabrika ayarlarına döndürebilecek bir “lider” profili ortaya koyamıyor.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Serkan FIÇICI