15 yıllık dönemin 15 yıllık beklentileri çoğaldı.?

Okuduğunuz Yazı
15 yıllık dönemin 15 yıllık beklentileri çoğaldı.?

İçerik

15 Temmuz musibetinin bize farkettirdiği acılar üzerinden ufkumuzu Reis’in yönünü çevirdiği tarafa belirledik.
15 yıllık beklentimizi daha bir üst noktaya çeken şey kararlılığımız, gücümüz, inancımızla aşikar oldu. Bu millet isterse başaramayacağı bir şey yok. Amenna ve saddakna. Reisin söylemiyle aynı motivasyonu kuşanan vekiller ve dava arkadaşlarını görmek arzumuz.

Elini taşın altına aynı şuurla sokabilecek yürekli adamlar…
Dedik ya 15 yıldır sürekli yükseltilen bir çita var önümüzde. Hak ettiğimiz ve beklediğimiz karşılıklar.
Eğer iktidar söylemiyle değil bu milletin bir ferdi olma hakikatiyle belirlenen vizyona sahip çıkmak gerekiyorsa, onu hakkıyla veren bir liderimiz var.
Ancak onun da elini kolunu bağlayan iç ve dış tehditler olduğu aşikar.
Açıkcası taşları stratejik hamlelerle yerine koyabilmeli.
Çünkü hala “tankları” ayar için beklettiğini müşahade ettiğimiz kıpırdanmalar var. Hem içeride hem dışarıda..
Bu milletin ufkunu açan hamleler söylemler ifadeler sarfedilmiş ve yapılmışsa devamını haklı olarak bekleyen yığınlar milyonlar var.
Esnafı durumlarının daha iyi noktalara çıkarabilirizin hesabını haklı olarak yapıyor.
Memuru haklı olarak “karambol”den fetöcü damgası yemediği günün şükrüyle evine gidiyor.
Çiftçisi tarımsal destek ve yerli üretimin artırılıp teşvik edilerek, haline şükür etmenin ve rahatlığının devlet güvencesini duymak istiyor.
Bu halka ihanet eden şebekelerin terör örgütlerinin​ yargılanıp adaletin tesis edilmesini bekleyen bir kamu hakikati var.
Ekonomisi, sanayisi kredi derecelendirme teröristlerinin spekülasyonlarından etkilenmemek için fedakarlıklarla duruyor. Bankacılık sektöründe hala “cebini” legal yollarla doldurmaya gayret edenlerin cirit attığını ve dış müdahaleler açık olduğu görülüyor.
Adalet ve hukuk sistemine içeriden ve dışarıdan yapılan müdahaleler vatandaşın devlet ile birey arasındaki güvenini itibarını baltalıyor.
Beklenti çıtasının yükselmesi ifade edilen adımlardaki sekteler ve ertelemelerle gerginliğe, huzursuzluğa davetiye çıkarıyor.
Tek argüman var şimdi: “nerde bu devlet!”
Can alıcı ve imha kabiliyeti yüksek bir soru, “devlet nerede?”
Kumpas ve kaos tezgahçılarının en çok işledigi bir argüman bu.
Memlekette yapılan bütün haksızlıkların tek sahibi olmalı.
Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası memlekette her ne oluyorsa ondan izinsiz yapamaz denklemi..
Bakın şunu iyi bılelım ki 15 Temmuz’u öne alan teröristleri ve darbe kurmaylarını panikleten ve yanlış yapmalarına sebep olan neydi?

Zorlama ve baskı!
İşte tam da burada bu kaos tezgahçılarının da yapmak istedikleri bu.
İktidarı zorlayarak ani ve çabuk kararlar alarak hata yapmaya zorlamak.
Bunu her türlü aparatlarla gerçekleştirebilmeleri mümkün. Milletvekilleri, bakanlar, yargı kararları, toplumsal hareketler, ekonomik spekülasyonlar dış siyaset dayatmaları ve tehditlerle.
O zaman yapılması gereken şey şu olmalı.
Reis özellikle​ kendisinin işaret ettiği hususların icrası için kararları süratle almalı.
Acele etmeden..
Ve bu beklentileri umutsuzluğa düşürecek gelişmeleri​ kontrol ettirmeli ve sükuneti ifade etmeli. Ve halk olarak bizlerde bu beklentilerimizi diri tutmalıyız.
Tek örnek vereyim.
Bir idam kanunun çıkması neden bağlar bütün düşmanlarımızı?
Reisin ifadesinde anlamını bulan icraatın gecikmesinin nedenlerini Reise bırakalım.
Biliyoruz ki reisimiz verdiği sözün arkasında durur.
Bize düşen umutsuzluğu bize dayatanlara parlatanlara karşı inancımızı diri tutmaktır.
Başörtüsü kararı ve sözü ne zaman verildi ve ne zaman gerçekleşti​?!
Gerçekleşinceye kadarki süreçte neler yaşandı?
Gelişmelere ve alınan kararlara bir de bu perpektiften bakarsanız reisimizin işinin ne kadar zor olduğunu anlarsınız. Vesselam 

Binnur Günay

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Binnur Günay