16 yıl sonra neden hâlâ Erdoğan?
İktidarından muhalefetine herkes seçimlerin gerçekten “tarafsız ve sağlam” yapıldığını biliyor. Belki özellikle Doğumuzdaki bazı münferit sandıklarda sıkıntı olabilir, ancak ülke genelinde en az % 99 oranında “hilesiz” bir sandık var!
İşte şaşırtıcı olan da bu!
Seçimlerin “temiz” yapılıyor oluşu değil şaşırtıcı olan! Recep Tayyip Erdoğan’ın milletin teveccühüyle 16 yıldır iktidarda oluşu da şaşırtıcı değil!
Şaşırtıcı olan ne biliyor musunuz?
16 yıllık kesintisiz iktidara rağmen 24 Haziran seçimlerinin en favori, en parlak, en güven verici, en inandırıcı, en iddialı adayının yine, yeni, yeniden Recep Tayyip Erdoğan oluşu!
Türkiye’de “yeni bir seçmen kitlesi” varsa onların favorisi de Erdoğan! Oysa “yeni seçmen” muhalefetin cazibesine kapılır. Demek bizdeki muhalefette “cazibe” yok!
“DIŞTAN PATLAMALI SOLCULAR”
90 yıldır “aydınız, akılcıyız, özgürlükçüyüz, çağdaşız, sizden ayrıyız, üstün düşünceliyiz, simit gibi gevreğiz” diyen floresan tipli tayfa bir balonmuş! Meğer ne kadar çapsız, karanlık, bağnaz, dış güdümlü, dar görüşlü, çamur gibi gevşek” bir karaktere sahiplermiş!
Delinin biri kuyuya taş atmış misali adeta birisi çıkıp “Solcu seçmenler iyi eğitimli” diye bir laf atmış ortaya ki o laf hâlâ 40’lık traktörün karda iz yaptığı gibi gidiyor. Yalanmış meğer bunlar iyi eğitimli falan değilmiş!
Anladığım şu ki Erdoğan’ın oy toplamaya aslında ihtiyacı yok, verilecek oyların Erdoğan gibi bir lidere ihtiyacı var!
Peki, 16 yıl sonra neden hâlâ Erdoğan?
Kaç Cumhurbaşkanı’nın arabası gecekonduların dar sokaklarına girmiştir?
Kaç Cumhurbaşkanı veya Başbakan Avrupalı Türklerle buluşmak için gittiği Bosna’da iki ayrı miting konuşması yapmasına, ziyaretlerde bulunmasına ve Ramazan iftarını gökyüzünde seyahat halindeyken açmasına rağmen ülkesine döner dönmez seçim listeleri hazırlamak için çalışma ofisine gitmiş ve doğru düzgün sahur bile yapmadan sabahlara kadar çalışmıştır?
BAŞÖRTÜ KARŞITLARI,
ÖZGÜRLÜKÇÜ OLDU
Hepiniz oradaydınız! Bırakın bu ayakları çoğunuz göz göre göre sadece seyrettiniz ve şimdi kalkmış “Biz başörtüsüne filan karşı değiliz” diyorsunuz! Belki “filana” karşı olmayabilirsiniz ama bal gibi de “başörtüsüne” karşıydınız ve bol bol kamusal alan yumurtluyordunuz! O yumurtanın üstüne şimdi riyakârlık sosu dökünce tatlı mı olacak sanıyorsunuz?
“SONRA HEPSİ BAHÇIVANA”
Klasik oldu ama hatırlatmakta fayda var; Saadet’in oyları CHP’ye, HDP’nin oylarının bir kısmı da “Kürtçe kaset yapacağım” diyen Ahmet Kaya’ya çatal-bıçak fırlatan Beyaz Türklere gidecek! Sonra hepsi bahçıvana! Bahçıvan tabi ki okyanus ötesinde oturuyor!
“BANA ORADAN TÜRKÇE
BİR EKMEK VER”
Kürtçe konuşması yasaklandığı için gittiği yerde derdini anlatamayan ve “Yahu bana oradan Türkçe bir ekmek ver” diyen kişiler vardı ülkemizde! Diyarbakır zindanlarında evladını ziyarete giden anneye “Beni burada arama anne, kapıda adımı sorma” diyen ezilmiş ama cesur; vatansever ama kimliği hırpalanmış; Türkiye sevdalısı ama dönemin üniformalı teröristleri tarafından dövülmüş, ötelenmiş, yok sayılmış insanlar vardı!
Şimdiki Türkiye hayal idi ve biz o hayalin gerçeğe döneceğini belki de “göremeyiz” sanıyorduk. Herkes Kürtlerin acılarından edebiyat yaptı, Türklerin acılarından tespih yapıp salladı; Erdoğan ise kimsenin yapamadığını yaptı ve “Burada bir acı var, hepiniz göreceksiniz” diyerek yaraya tuz basmak yerine merhem oldu! Olmadıysa söyleyin ve lütfen sadece gerçeği söyleyin! Ben gerçek ne ise, gerçek bildiğim ne ise onu söyledim, söylüyorum; ötesini değil!
“NEYE LAYIKSAK ÖYLE
YÖNETİLECEĞİZ”
Haftaya bugün seçim sonuçları çoktan belli olacak. Benim kaygım yok! Madem söz milletin, işte mühür de elimizde! Neye layıksak öyle yönetileceğiz! Zillete layıksak, yapanlara değil yıkanlara layıksak, ülkeyi dış güçlere peşkeş çekenlere layıksak yapacak bir şey yok! Ancak zafere layıksak, yıkana değil yapana, ülkemizi dünya liderlerinden yapmaya, mazlumların sığınağı olmaya ve onu ayağa kaldırmaya, güzel bir refaha layıksak işte o vakit yapacak çok şey var! Allah ülkemize daima hayırlı olanı nasip eylesin, kendisinden başkasına el açtırmasın, milletimizin her bir ferdine feraset, aydınlık, gönül ferahlığı, cömertlik nasip eylesin!