1925 Şapka, 1926 Mercedes,1932 Ezan, 1937 Volkswagen
Türkiye gelişti mi?
Siz algı yöneticilerine bakmayın.
Eleştirilecek mevzular muhakkak olacak, yeni talepler olacak; “Çok mesafe alındı” deyip oturulursa olduğumuz yerde sayarız.
Şu anda müspet planda;
1)Türkiye ihracatta güçleniyor
2)Üretim sıkıntısı yok
3)İstihdam genel çerçevede iyi
Menfî planda ise;
1)Emekli maaşları dengesiz ve düşük
2)Asgari ücretle geçinmek mümkün değil
3)Fahiş fiyatlar azalmakla beraber devam ediyor.
Üretim ve istihdam krizi olsaydı işte o vakit ekonomi gerçekten çökerdi.
Ancak enflasyonun ve maaşların düzeltilmesi “diğerlerine göre” daha çözülebilir mevzular; lâkin çözülebilir derken “meşakkatsiz olur” demiyorum.
Hangi emekliye dokunsam maaştan şikayetçi; fakat bu durumların düzeleceğine inanıyorum.
Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan kıymetli isimlerle buluştum.
Kararlılar, hepsi Anadolu insanı ve önce ülkelerini düşünüyorlar. Mehmet Şimşek her şeyden evvel Türkiye için çalışıyor.
Mehmet Şimşek yokluğun ne olduğunu en iyi bilenlerden, bu sebeple hesabını yaparken Anadolu köylerini de düşünüyor; ancak yol çetin, yol biraz uzun; ama aşılacak.
Türkiye hiçbir zaman “tamamen normal” olamadı.
En son 8 sene evvel DARBE girişimi oldu. Millet meydanlara inmeseydi şimdi ülkeyi batırmışlardı. Ne maaşı kalırdı ne marketi!
İnsanımız 15 Temmuz 2016 ve sonrası meydanlarda tam bağımsızlık için nöbet tutarken Elon Musk yapay zekayla kahvaltı planlıyordu.
1925’de ülkemizde şapka takmak zorunlu iken 1926’da Almanya’da Mercedes Markası kuruluyordu.
1928’de harf inkılabı yapılırken 1929’da BMW Fabrikası kuruldu.
1932’de bizde ezan yasaklanırken aynı yıl Almanya’da AUDİ Markası kuruldu.
1934’te milletin kılık kıyafetiyle ilgili kanun çıkarılırken 1937 Almanya’sı VOLKSWAGEN Fabrikası kurmuştu.
Bu tarihleri açık kaynaklardan siz de teyit edebilirsiniz.
Türkiye milletin son umudu, mazlumun son sığınağı, Kızılelma’nın ana yurdu, Bozkurtlar diyarı, Mehmetçik yuvası, ezanların gürleştiği muhteşem ülke…
Elbet her badire atlatılır, yeter ki bağımsız vatanımız ve ayakları Anadolu’ya basan yöneticilerimiz olsun.
Sayın Muharrem İnce geçen gün; “Anadolu işgali…” demiş.
Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderin Başkomutan olduğu yerde hiç kimse bunu hayal bile edemez!
Ama özellikle FETÖ hâlâ kudurmuş gibi ülkemize saldırıyor.
Tüm yalanların kaynağı onlar ve Türkiye’de kullanışlı aparatları var.
Herkese iftira atmaya, güçleri yetmezse karikatürize ederek dalga geçmeye çalışıyorlar.
Geçmişi unutturmaya çalışıyorlar.
Türkiye 23 yıl önce “çok güzelmiş” ama şimdi bozulmuş gibi hava estiriyorlar.
Evet emekli maaşları düşük, ama 23 sene evvel neredeyse ele geçirilmeye hazır bir ülke pozisyonuna düştüğümüzü unutturmak istiyorlar.
Geçmişi unutanlar onu tekrar yaşamaya mahkumdur.
Sakın geçmiş yılları unutmayın.
Hakkaniyetli olun!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiği günden bu yana neler olmuş, bizzat kendisinden dinlediğimiz notları kısa kısa aktarıyorum:
*Eğitimde 343 bin olan derslik sayısı 613 bine, öğretmen sayısı 526 binden 1 milyon 32 bine çıktı
*Üniversitelerde 70 bin akademik personel sayısı183 bin oldu
*Yükseköğrenim yurt yatak kapasitesi 182 binden 962 bine ulaştı.
*23 sene önce hastane yatak sayısı 18 bini nitelikli olmak üzere toplam 164 binken şu an 182 bini nitelikli toplam 270 bin yatak bulunuyor.
*Sağlık çalışanı sayısı 378 binden, 1 milyon 462 bine yükseldi.
*9 bin 350 olan hâkim-savcı sayısı 25 bine, mahkeme sayısı 3 bin 700’den 10 bin 350’ye yükseldi.
*Bölünmüş yol uzunluğu 6 bin 100 kilometreden 29 bin 400 kilometreye ulaştı.
*26 olan havalimanı sayısı 58 oldu.
*Motorlu kara taşıtı sayısı 8,5 milyondan 30 milyona yaklaştı.
*TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 402 bin depreme dayanıklı konut üretildi.
*Tarla, sebze, meyve üretimi 98 milyon tondan 137 milyon tona ulaştı.
*Hayvan varlığı 251 milyondan yaklaşık 375 milyona ulaştı.
*Baraj sayısı 276’dan, yeni inşa edilen 742 barajla toplam 1.018’e ulaştı.
*5 ilde kullanılan doğal gaz 81 ile ulaştı.
*Dış temsilcilik sayısı 163’ten 261’e çıkarak dünyanın diplomatik ağı en geniş 3’üncü ülkesi olduk.
*36 milyar dolar olan ihracat 261,5 milyar dolara yükseldi.
*191 olan organize sanayi bölgeleri 361’e, sıfır olan endüstri bölgesi 43’e, sıfır olan AR-GE merkezi 1.306’ya ulaştı.
*60 yıllık hayal olan Togg yollarda
*Savunma sanayisinde tarihimizin en büyük yerlileşme hamlesi başarıldı
*Kendi tankını, gemisini, topunu, füzesini, roketini, uçağını, helikopterini, İHA’sını üretebilen ülkeler ligine yükseldik
*12 milyon olan aktif sigortalı sayısı 25 milyon 212 bine çıktı.
Türkiye daima daha iyisine, daima en iyisine layıktır. “Bunlar bize yeterli” demeden ülkemizin dünya lideri olduğu günleri de göreceğiz.
SON SÖZ: İki haftalığına müsaadenizi istiyorum. Sıla-i rahim ve eş dost ziyareti yapacağım. Toplumun nabzını tutup izlenimlerimi dönüşte aktaracağım. Bu sebeple yazılarıma ve ekranımıza kısa bir ara verirken Eylül’de görüşmek üzere; selam ve dua ile.