4 Şehit 1 Yumruk Kadar Konuşulmadı
Dün Türkiye’de şehit cenazelerinde yaşananları görünce,
Aklıma Türkiye’de son zamanların en anlamlı filmi olan NEFES/Vatan Sağolsun geldi.
Film, 1993 yılında Karabal Jandarma Karakolu’nda yaşananları anlatıyor.
Yüzbaşı Mete yaşanan bir çatışmada yakın arkadaşı Orhan’ı kaybetmiştir.
Görevine devam etmek için karakola gelen Yüzbaşı emrindeki askerlerle nöbet tutmaya başlar.
Nöbette Uyursan Ölürsün der tek tek tüm askerlere.
Cenazeni gönderirler memlekete,
30 yaşındaki abine fotoğrafını taşıtırlar,
Sigara içmeyen baban sigara içer, kanser olur senin yüzünden,
Sonra televizyonda süslü püslü bir spiker:
“EKİN BULUT KARAKOL BASKININDA ŞEHİT DÜŞTÜ”
45 saniyeliğine Kahraman Olursunuz! 45 Saniye…
Sonra magazin haberleri…
Film dün gerçek oldu
4 şehit 1 yumruk kadar konuşulmadı bu ülkede..
Şiddeti, taşkınlığı asla tasvip etmeyiz,
Olanları da alkışlamayız..
Ancak göstere göstere, bile bile, tahmin ede ede şehit cenazelerine katılımı da masumane değerlendirmeyiz.
Türkiye seçim sürecinden yeni çıkmış,
Partilerin kol kola birliktelikleri bütün mitinglerde en ayrıntılarına kadar anlatılıp, milletin hafızasında daha çok tazeyken,
Ve hele “Cenazemize gelmelerini istemiyoruz” söylemleri biliniyorken
Şehit cenazelerine katılım sağlamak,
Şiddete, protestoya, taşkınlığa, “Acılı Aile Refleksi”ne maruz kalınması beklenilendi…
Her nedense,
Başkan Erdoğan’ın “Ülkemizin önünde 4,5 yıllık kesintisiz bir icraat dönemi bulunuyor. Seçim tartışmalarını geride bırakarak, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır.
Ve yine “Dönem, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi perçinleme dönemidir. Gayemiz, milletimizin refahını artırmak, güvenlik ve özgürlük dengesini koruyarak devletimizin bekasına yönelik tehditleri bertaraf ederek, Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmaktır”
Aynı gün Başkan Erdoğan’ın “2023 Türkiye’sini inşa edecek olan yine milletimizin bizatihi kendisidir. Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde, siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak, 82 milyon hep birlikte TÜRKİYE İTTİFAKI olarak hareket etmeliyiz.” Mesajlarıyla birlik beraberlik ile TÜRKİYE İTTİFAKI istediği günün ertesi günü olması manidardır.
CHP ve Kılıçtaroğlu şehit cenazelerine bir çok kez katılmış ve hemen tümünde buna benzer tepkilerle karşılamış olduğu biliniyorken,
Gidilen ilçe CHP ve fikirlerine tamamen zıt bir kutuptayken,
Israrla törenlere katılmak,
BİRLİK, BERABERLİK ve TÜRKİYE İTTİFAKI isteğini alenen baltalamak ve reddetmektir.
Ciğeri yanan aile kendi derdiyle uğraşırken,
Kılıçtaroğlu’na karşı istenilmeyen bu saldırının meydana gelmesiyle sosyal medyada linç edilmiş,
Zaman zaman kendini bilmeyen hadsizlerce terörist ilan edilmiştir.
Bu saldırı büyük bir oyunun fitilini ateşlemek için kasten, bilerek, planlanarak yapılmıştır.
Ve görünen o ki,
Terörle mücadelede ön plana çıkan iki kahramana fatura kesilmek istenmiştir.
İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU,
İHA ve SİHA’ları Ülkemize armağan eden Bayraktar Ailesi…
Şehitlerin konuşulup, yazılmadığı
Vatan için canını siper eden 4 kahraman şehidin adlarının bile anılmadığı olayda,
Bir tek yumruk konuşuldu..
Tekraren bir kez daha açıkça ifade edilmelidir ki;
Şehit Cenazesinde Kılıçtaroğlu’na yapılan saldırı için,
Ne oh deriz,
Ne yapılan saldırıyı alkışlarız,
Ne de yapan için ellerine sağlık deriz.
Biz tepkimizi şiddete, provokatif eylemlerle yapmayız…
Bizim söylenecek sözümüz,
Savunacak davamız vardır..
Son nefesimize kadar HAKK’ı savunmaya devam ederken,
PROVAKATİF EYLEMLER İÇİNDE OLMAYACAĞIZ!
Temcit Pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp b milletin önüne konulmak istenilen iç kargaşa ve kaostur
Saldırı kaos tacirlerine hizmet etmiştir,
Normalleşme ve gelişmenin önü üst aklın akılsız planıyla baltalanmak istense de,
Bu millet kaostan nemalanan bu tacirlere prim vermeyecek ferasete sahiptir.
Ama ne yazık ki,
Vatan sevmenin çilesini şehitler canıyla öderken,
Bunlar sadece edebiyatını yapıyor!
