KASETÇİ SOROS TÜİK KAPISINDA NE ARAR?
Dolar sihirbazı olarak tanımlanan Soros’un Açık Toplum Enstitülerinden “icazet” almış profesyonel ajan aktörlerinin ülkemizdeki yoğun mesailerine devam ettiği görülüyor.
Geçtiğimiz yıllarda “gezi olayları”nın akabinde ülkemizdeki şubesini kapatan Açık Toplum Vakfı’nın gerçekte bir kapanma değil, pasif aktivelere devam kararı aldığını düşünmemek elde değil.
Açık Toplum Vakfı ve akla gelen ilk ismin SOROS beslemesi olduğu tescillenen Osman Kavala’nın yaşadığı yargı süreci ve onun üzerinden şekillenen saldırıları hepimiz biliyoruz.
Osman Kavala’nın ifade ettiği mana üzerinde mevzilenen Biden ittifakı’nın neleri yapmak için strateji değiştirdiklerini de bilmek lazım.
CIA ile eşgüdümlü çalışan Açık Toplum Vakfı’nın yakın geçmişte Dünya’nın farklı bölgelerinde neler yaptığını ve yaptırdığını çok iyi biliyoruz.
Hırvatistan, Slovakya, Sırbistan, Gürcistan, Ukrayna, Venezuela ve bir çok ülkede darbe modelleri geliştirerek, operasyonlar yaptığı hepimizin malumu.
Düşünün ki Deniz Baykal’ı koltuğundan eden aktörlerin (ki bu aktör aynı zamanda Soros’un en etkili olarak kullandığı önemli bir isimdir.) SOROS ile yeni paradigma değişimine uygun olarak CHP’ye yeniden tanzim etmesinin bugüne yansıyan sonuçlarını görmemiz mümkün oldu.
Kaset devrimiyle işbaşına getirilen bu aktör etrafında proaktiv siyaset anlayışına uygun projelerin hayata geçirildiğini biliyoruz.
En son hamleleri olan 17-25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz darbe girişimi asimetrik olarak Fetö ile işbirliği içinde gerçekleşmişti.
Bu noktada istenilen sonucu alamayan Soros-Siyonizm ve Haçlı işbirliği daha asimetrik olan yeni bir projeyi test ederek, operasyonlar yapmaya devam kararı aldılar.
Bu kez “güçlendirilmiş parlamenter” SOROS ajanları, topyekün saldırı biçimine geçerek devlet yönetimi ve kurumlarını itibarsızlaştırarak, iç savaş düzenine zemin hazırlayacak kurgular ve manipülasyonları esas alan taktiksel değişime başvurdukları görülecektir.
Peki soru şu.
CHP yönetimini manivela olarak kullandığı düşünülen Soros’un gerçek aktörleri sadece CHP içinde mi yoksa diğer siyasal oluşumlar içinde de var mı?
Devlet bürokrasisi içinde kimliğini gizleyen SOROS hücreleri var mı?
Varsa Fetö ile bağlantılı ve eşgüdümlü operasyonlar yaptığı düşünülebilir mi?
HDP’de, Saadet’te ve İP’de sorosla eşgüdümlü çalışan aktörlerin CHP ile bağlantılarını kuran kurmay soroscuları deşifre etmek ne zaman mümkün olacak?
Bu minval üzere Kılıçdaroğlu ile siyasal güç gösterisi ve baskısı yapan SOROS etkisinin bir noktada milli güvenlik meselesi olması bir çok senaryoyu akla getiriyor.
Tezgahlanan senaryoya AK Parti içinden de dahil olacak aktörler var mı yok mu bilemiyorum. Lakin şu var ki, Başkan Erdoğan’ın bu hususta keskin kararlar almasının ardında tedbir ve tehdit unsurları üzerinde titizlikle durduğu ve kararlılığını herşeye rağmen sürdürdüğüdür.
Sinsi gelişmeler yaşanıyor…
5. Kol faaliyetlerinin önü her ne olursa olsun hukuki yoldan kesilmelidir.
Binnur Günay