Biden bu kadar kötü mü olacaktı?
‘Omicron geldi; burada. Yayılıyor ve bu daha da artacak. Bizi çok ağır hastalık ve ölüm dolu bir kış bekliyor.’
Bunlar Başkan Biden’ın sözleri. Konuşmanın burasında dramatik bir duraklama yapıyor ve ekliyor: “Eğer aşılanmazsak.”
Televizyonlar, sosyal medya platformları, kişisel YouTube kanallarında konuşmanın sadece duraklamaya kadar olan bölümünü kullanıyor beş günden beri. Tabii ne kadar danışman, sözcü, sağlık kurumu temsilcisi varsa, hepsi bulabildikleri bütün mikrofonlara sarılıp Başkan’ın gafını düzeltmeye çalışıyor: “Yok öyle demedi de böyle dedi.”
Söylenenin tevil edilecek bir tarafı yok. Halkın aşılı veya aşısız, ağır hastalıktan, ölümden, korkunç kıştan veya yazdan korunmasından sorumlu kişinin ağzından felaket senaryosu çıkar mı? Yürütme organının görevi halkı uyarmak, onları kötü durumlara, afetlere hazırlamaktır. Ancak bunu Biden’ın bu konuşmasındaki ses tonu, vurgulamasıyla ve bu cümleyle yapması… En koyu Demokratlar bile “Böyle olmamalıydı” diye başladılar yazılarına. Muhafazakârlar ve Cumhuriyetçilerin en ılımlısı, “Ne oldu Biden’a?” diye soruyordu.
Sadece bu değil. 2 trilyon dolarlık yetkilendirme yasa tasarısına, kendi partisinin 48 üyesi yetmediği için 50 Cumhuriyetçiden en az birinin desteğini alması gerekirken, West Virginia Demokrat senatörü Joe Manchin’in tasarıya oy vermeyeceğini açıklaması, bir anlamda Biden’ın görevde geri kalan bin gününü berbat etti. Biden seçimleri “Yeniden Daha İyi İnşa Edelim” sloganıyla Trump’ın mahvettiği ekonomiyi, diplomasiyi, askeriyeyi ıslah etme vaadiyle kazanmıştı. Gerçekten de sadece Trump’ın boşa harcadığı dört yıl değil, Obama dönemi de dâhil, son 15 yılda ABD tam bir çöküntü dönemi yaşadı. Meşhur F-35 dâhil, hiçbir askeri proje başarıyla tamamlanmadı. Rusya, Kafkaslar’ı, Baltık’ı adeta yağmaladı; kendisine dünya bekçisi misyonu biçmiş olan ABD, protesto mesajlarıyla uzaktan seyretti.
Amerikalılar, geçen yıl da “hastalık ve ölüm dolu kış” afetini yaşadılar. Hastanelerin acil servislerinde yer kalmadığı için morgdaki sedyelerde serum ve oksijen bağlanan Kovid hastalarının görüntülerini unutmadık.
Oysa 36 yıllık senatörlük hayatında Joe Biden -arada bir yaptığı gaflar bir tarafa- cin gibi açıkgöz, Senato’da Cumhuriyetçilerle en olmadık konularda ittifaklar sağlayabilen, becerikli bir siyasetçi olarak tanınmıştı. Trump felaketinden sonra, ABD’nin yeniden inşası projesine geleneksel Cumhuriyetçi seçmeni bile destek veriyordu.
Sosyal medyadaki orantısız desteğe aldırmayıp, parlamentodaki katı gerçeklere uygun, gösterişten ve abartıdan uzak bir liderlik sergilemek varken, sanki buna gücü yetermiş gibi, 111 ülkeyle demokrasi konferansları düzenlemek, Çin’e karşı Hindistan’ı -dünyanın çok taraflı savaş görmemiş beş ülkesinden biri olan Hindistan’ı ve Avustralya’yı silahlandırmak, arkasında ihanet ettiği müttefiklerini bırakarak Afganistan’ı terk etmek… Şimdi de 2 trilyon dolarlık bütçe enkazı.
Amerikalıları korkulu bir bin gün bekliyor.