Ortak adayın ilkesi; HDP’ye alıştırmak!
CHP ve İyi Parti ile masaya oturan % 0,5’lik partiler; “Cumhurbaşkanı adayı için ismi değil kriterleri konuşacağız” diyorlar. Nasıl yani? 100. yılına girmek üzere olan Türkiye Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanı için “hâlâ” kriter peşindeler mi? Hayır; “kriter” diyerek işin üstünü örtüyorlar. Asıl mevzu adayın Kemalistleri, sözde milliyetçileri, PKK destekçisi siyasetçileri “aynı anda” nasıl memnun edeceğinin “formülünün” bulunamamış olmasıdır.
“CHP tabanı” HDP’ye alıştırıldı. Oy oranı düşük partilerde de sıkıntı yok! Geriye İyi Parti kaldı! Partinin tabanını “ikna etmek” için formüller aranıyor.
İyi Parti’deki kaynaklarım “Durumdan en çok biz rahatsızız” diyorlar. Meral Hanım’ın HDP’yi kınamasının kendilerini bir nebze olsa rahatlattığını söylüyorlar; ancak “ortak aday” çıkınca ne olacağını kestiremediklerini belirtiyorlar. “Masada neler konuşuluyor?” diye sorduğumda; “Kamuoyu bilgisinden ötesi yok. Ekstra mevzu olmadığını milletvekili arkadaşlarımızla oturduğumuzda konuşuyoruz. Masa ile ilgili bilgilendirme toplantısı bir kere bile yapılmadı” diyorlar. Ekrem İmamoğlu’nu sordum. “Onu biz harcamadık, CHP’deki yönetici kadro harcadı” dediler.
Masada mevzunun uzamasının en büyük sebebi İyi Parti; ancak Sayın Akşener kamuoyuna açıkça söylemese de “HDP’nin de onaylayacağı adaya” yeşil ışık yakmış vaziyette! “Işık” yandı; ama “ışıklar içinde yatacak” adaylarını henüz bulamadılar!
6’lı masanın “kırmızı çizgisi” HDP olmuş; ama HDP çizginin dışında değil içinde!
Kaynağım ara formülden bahsederek; “6’lı masa kendi adayını, HDP kendi adayını çıkarabilir. Eğer Erdoğan % 50’nin altına düşürse HDP ikinci turda 6’lı masanın adayını doğal olarak destekleyecek. Böylece seçmenlere, ‘Bakın HDP bizi destekliyor, dolayısıyla aynı adaya oy verme iradesini siz değil onlar gösteriyor’ denilecek. Bu formül riskli ama konuşuluyor” dedi.
Vatandaş artık Türkiye’de iktidar değişikliğine değil muhalefet değişikliğine ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Krizleri yönetebilecek Recep Tayyip Erdoğan’dan daha iyi isim yok! Muhalefeti yönetip ülkeye katkı yapacak birçok değerli isim CHP ve İyi Parti’de mevcut; lakin hepsi susturuldu! Birçoğu ekranlarda partileri tarafından yasaklandı! Tweet bile atmalarına müsaade edilmiyor!
İyi Parti’de yer aldığı için pişman olan ancak giderse yanlış anlaşılmaktan korkan insanlar var. Ak Parti’de ise “koltuk, makam, mevki bulamadığı için” parti kuran insanlar var. İyi Parti’dekiler ideallerine terslik olduğu için, Ak Parti’dekiler koltukları gittiği için ayrıldılar. Her ikisi de hayırlıdır neticede!
“Geliyor gelmekte olan” derken sonunda HDP’nin gayr-i meşru siyasetine meşruiyet kazandırmayı başardılar. Artık CHP değil, İyi Parti değil; HDP kırmızı çizgi! Yine de haksızlık etmeyelim; İyi Parti henüz “masadaki” son sözünü söylemedi.
Hülasa; henüz “aday formülünü” bulamadıkları için herhangi bir ekonomi programı ve yol haritası ortaya çıkaramadılar. Dikkat edin; muhalefet denince sürekli “Kim aday olacak” diye konuşuyoruz. Muhalefet ülkeye ne katacak? Buna kendileri bile karar veremedi!
“İTTİFAKLAR”
İster üçüncü, ister yirminci ittifak kurulsun! Deva, Saadet, Gelecek gibi partiler “bağımsız aday” göstermedikçe yahut CHP-İyi Parti listelerinden girmedikçe “milletvekili” çıkaramıyorlar.
İster kırkıncı ittifak kurulsun; Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve diğerlerinin “ortak adayı” yarışacak!
İttifak senaryoları seçimlere kadar “seçmenleri” konsolide etmek için, “Az sabredin bak formül çıktı çıkacak, geçti geççek” diye morfin görevi gören bir tiyatro!
“ADİL KARAİSMAİLOĞLU İLE İFTAR”
Geçen hafta Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile beraber Kırıkkale Yüksek Hızlı Tren Şantiyesi’nde şantiye işçileriyle beraber iftar yaptık. İftar öncesi gazetemize özel sohbetimizde Adil Bey gayet enerjikti ve yaptığı devasa işleri artık ezberlediği için tüm detaylarına kadar anlatıyordu.
Son dönemde kendisi için; “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacak” iddiaları ortaya atılıyor. Bunu sormadım bile, çünkü Sayın Bakan işine öyle odaklanmış ki ne manipülasyonlar ne Ekrem İmamoğlu’nun terbiye sınırlarını aşan sözleri umurunda değil!
“Birileri isterse keyif yapsın Hacı kardeşim, biz işimize bakalım. İstanbul’a İBB’den daha fazla hizmet ediyoruz, edeceğiz. Ülkemize ne katkımız olsa kârdır” diyen Bakan Karaismailoğlu son derece samimiydi. Neredeyse bütün bir Ramazan’ı şantiyelerde geçiren bir Bakan’ın karşısında ancak düğme iliklenir!