Rusya’nın görünen Suriye siyasetinde ‘gelişme’ var gibi sanki!

Okuduğunuz Yazı
Rusya’nın görünen Suriye siyasetinde ‘gelişme’ var gibi sanki!

İçerik

Bir konuda beyan edilen fikir, bu yazının başlığındaki kadar muğlak ise ve belirsizlik içeriyorsa, o ifadeye “fikir” denilebilir mi? Ama Rusya kadar fikriyle zikri arasında çok büyük uyumsuzluk olan bir ülkeden söz ederken ne kadar realist, gerçeklerle örtüşen bir fikir beyanı mümkün olabilir ki?

Arap Birliği üyeleri, Suriye ile aynı dili konuşan, hatta ortak tarih ve coğrafyaya sahip ülkeler bile kendilerini Suriye’de işbaşındaki hizipten uzaklaştırmaya çalışırken, dünya üzerinde bu ülkenin “dost ve müttefik” sayabileceği tek ama tek ülke sizinkiyse, elinizde kendi ülkenizin stratejik çıkarlarını gözetmenizi sağlayan birçok manivela var demektir. Sadece kendi stratejik çıkarlarınızı gözetmekle kalmazsınız, aynı zamanda Suriye’nin kendi kendisini hançerlemesi anlamına gelen tutarsızlıklarına da bir son verilmesini sağlayabilirsiniz.

Suriye’nin toprak bütünlüğünün devamı, Suriye halkının olduğu kadar Rusya’nın da çıkarınadır. Çünkü Suriye bölünecek olursa, isterse 4’te 3’ünü Şii topluluğa versinler, geri kalan kısmını almaya aday grup Kürtlerdir. Buradaki “Kürt” kelimesi, Suriye’nin özgün-yerli kendi etnik Kürtlerini değil, etnisite açısından Kürt halkıyla hiçbir ilgisi olmayan Türkiye kökenli bir grup teröristi tanımlıyor. Bu grup, şu anda ABD’nin sözde-DAEŞ mücadelesinin ortağı olan PKK-PYD-YPG’dir. Bu grup şu anda ABD Özel Harekât Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Raymond Thomas’ın “yeniden markalama” çabası çerçevesinde bulduğu isimle “Suriye Demokratik Güçleri” adıyla biliniyor. Şimdi emekli olan Org. Thomas, bütün becerikli reklamcılar gibi, marka sorununa, malın hiçbir özelliğini yansıtmayan, sadece satış kabiliyeti olan bir isim bulmuş oldu. Çünkü Suriye Demokratik Güçleri’nin ne Suriye ile ne de demokrasi ile bir ilgisi var.

Bunu en iyi bilmesi gereken de Suriye’nin devlet başkanlığını babasından miras olarak devralmış Beşar Esat değil, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’dir. Suriye’nin 3’e bölünmesinin, bir tarihte Osmanlı’yı parçalayarak Kürtlere ve Ermenilere yer açmaya çalışan eski ABD’nin değil, şimdi İsrail’i İran saldırısından korumak isteyen yeni ABD’nin projesi olduğunu bilmesi gereken ilk kişilerin başında Putin gelir. İran’ı, ABD’nin ve İsrail’in şiddetli muhalefetine rağmen, uluslararası oyuncular arasına dahil eden Rusya lideri Putin, Suriye’nin bölünmesi ile sadece İran’ın kazançlı çıkacağını da bilmez mi?

Ancak Soçi’de hafta sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine ilişkin açıklama yayınlanıncaya kadar Putin, Suriye’deki terörist grupların temizlenmesi konusunda Türkiye’ye desteğini açık ve seçik açıklamamıştı. Putin, öyle anlaşılıyor ki, Suriye liderini de kendi ülkesinin bütünlüğünü korumaya ikna etmiş görünüyor.

Türkiye’yi, Suriye’deki teröristlerle ülke rejimiyle iş birliğine davet eden Putin’in, Suriye’nin bölünmemesi için İran’ı da ağzında laf gevelemek yerine Türkiye’nin yanında yer almaya ikna etmesine sıra gelmiş bulunuyor.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL