Dikkat, seçimlere 9 ay kaldı!
Başkent siyasetinde son durumu yazacağım ama öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyetiyle gittiğimiz Ukrayna’nın LVİV şehrinde gördüğüm manzarayı keşke tüm Türkiye görseydi. İlk kez şahit oldum. Balkanlar’da görmüştüm. Sırbistan’da binlerce Novipazarlının, “Sultan Erdoğan” sloganlarını duymuştum. Afrika’da, Türk dünyasında, Kafkaslar’da, Moldova’da şahit olmuştum. Ama Avrupa’nın kıyısında, Polonya’nın dibindeki Lviv’de ilk kez şahit oldum. Yol kenarlarında binlerce Ukraynalı sırf Recep Tayyip Erdoğan’ı görmek için bekliyorlardı. Biz geçerken bile sevgiyle, umutla el sallıyorlardı. Savaştaki bir halkın beklediği Türk gelmişti!
Tahıl koridoru, güçlü savunma sanayi, diplomasi, istikrarlı liderlik ve kararlılık Türkiye’yi bölge halkları nezdinde de üst düzey hale getirmiş görünüyor. Birileri bunu “yandaşlık” zannediyor ama ben “Büyük ve Güçlü Türkiye” ile gurur duymak diyorum.
Gelelim Ankara’ya… Burada “siyasi yollar” bu ara biraz tenha, TBMM tatilde, vekiller seçim bölgelerinde; ama siyaset giderek ısınıyor, listeler belirlenmeye başlandı.
Bu ağustosu ve seneye “seçimin yapılacağı haziranı” saymazsak “cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine” sadece 9 AY KALDI!
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne (CHS) göre “ilk kez” kurulan “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi” (66. Hükümet) görev süresinin %80’inden fazlasını tamamladı. Erken seçim ihtimali bitti; sürekli “erken seçim” diyenler toplumu gereksizce oyalamış oldular, boşa enerji tükettiler.
Sosyoloji ne diyor? Türkiye’de 123 aktif siyasi parti var. Bunların 27’si 2023 seçimlerine katılma hakkına sahipken TBMM’de vekili bulunan 14 parti var. Son yapılan 31 Mart 2019 seçimlerinde 57 milyon 58 bin 636 seçmen vardı.
2023’te “iki oy” verilecek. Biri “Cumhurbaşkanı” için aday olan kişiye, diğeri “milletvekili” için aday olduğu partiye! 2023 milletvekilliği seçiminde Ak Parti hâlâ birinciyken CHP ikinci sırayı koruyor. Ak Parti 2002’de girdiği ilk seçimlerde aldığı oy oranının altına şu ana dek hiç düşmedi.
O çok ünlü “seçim sath-ı mailine” girmemize rağmen muhalefet adayını açıklayamadı. Görüştüğüm 6’lı masadan yetkililer “2023’te açıklarız” diyorlar. Umarım seçimlerden önce açıklarlar; yoksa Başkan Erdoğan “herkesin adayı” olarak seçime girecek.
Başkan Erdoğan elindeki “yüzde 50+1” oy potansiyelini koruyor, tutuyor; muhalefetin ise henüz aday açıklamasa bile %45-47 potansiyeli var. Açıklayacakları adayın “ismi kabul görürse” bu potansiyelle yarışa girerler. 20 yıllık iktidarın ardından hâlâ “en net ve iddialı” adayın Başkan Erdoğan olduğu görülüyor. Karşıda bırakın “iddialı adayı” şu anda “iddia” var, ama “aday” yok; iddia ise, “Hep birlikte yöneteceğiz” şeklinde! Lakin daha “tezkere oylamasında” birlikte karar veremediler.
Kemal Kılıçdaroğlu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çok kızgın, hatta yakın çevresine Ekrem Bey’le ilgili kızgınlığını açıkça söylüyor. Duyduğum şeyleri burada yazarsam şaşırırsınız! Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu’nun “adaylık ısrarına” kızgın! Mesele sadece Kemal Bey’in “seçilememesi” değil! İyi Parti kurmayları da rahatsız; partinin tamamen CHP’nin peşinden gitmesinin ileride HDP sebebiyle sorun çıkaracağını düşünüyorlar.
Seneye bu vakitler TBMM sıralarında “28. dönem milletvekilleri” oturacak ve 67. Hükümet kurulacak. 67. Hükümet aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin “ikinci hükümeti” olacak.
4 yılı aşan görev süresiyle CHS’nin 1. hükümeti nasıldı? 16 bakanlıkla başladı, sonra 1 bakanlık eklendi. Tek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay görevini aralıksız sürdürüyor. Fuat Oktay devlet ciddiyeti ve güven verici ehemmiyetiyle toplumun takdirini kazandı.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde alfabetik sıraya göre “değişmeyen bakanlar” şöyle:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank; görüldüğü gibi “9 bakanımız” en başından beri görevlerindeyken “7 bakanlıkta” değişim olmuş.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin “yarısından fazlası” hiç değişmemiş. 2002 öncesine baktığımızda sadece 1989-2002 arası 13 yıllık dönemde tam “11 Bakanlar Kabinesi” değişmiş!
Dikkat edin; “11 Bakan” demiyorum! Hükümetin tamamı 13 yıllık sürede tam 11 defa değişmiş!
Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu 66. Hükümet 4 yıldan fazla olmak üzere “aralıksız” devam ediyor! Bu durum Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin “doğru liderle” en istikrarlı sistem olduğunu gösteriyor. 6’lı masa ısrarla; “Parlamenter Sistem” diyor! Amaç ne? İstikrar ve uzun ömürlü hükümet mi?