Bakanlık tartışmasının üç kazananı
İktidar cenahında CHP’li Gürsel Tekin’in açıklamalarıyla gündeme gelen “HDP’ye bakanlık” tartışmasının muhalefette derin bir çatlak oluşturduğu yönünde yanlış bir kanaat var.
Oysa bu tartışmanın somut faydası muhalefetteki üç partiye oldu.
1- CHP ve Kılıçdaroğlu kazandı. Çünkü uzun zamandır göz kırptıkları HDP oyları artık cepte sayılır. Bkz: Selahattin Demirtaş’ın “Kılıçdaroğlu ülkenin tüm temel ve tartışmalı sorunlarına ilişkin görüşlerini açıkladı ve farklı toplumsal kesimlerde önemli desteğe sahip” açıklaması. Demirtaş aslında “Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Kılıçdaroğlu” dedi. Kemal Bey için şu aşamada bu destek hayati öneme sahip.
2- İyi Parti ve Akşener kazandı. Oylarına talip olduğu milliyetçi-muhafazakâr ve kentli orta sınıftan gelen “HDP’ye gerektiği şekilde tavır koyamıyorsunuz” eleştirilerine bu tartışma sayesinde etkili bir cevap verme fırsatı buldu. MHP’den gelip yeniden MHP’ye dönme eğilimi gösteren seçmen kitlesine “Gitme, kal bu partide” mesajı verdi.
3- HDP kazandı. Bu tartışma sayesinde hem muhalefetin en büyük partisi CHP üzerinde ne kadar etkili olduğunu hem de küçük ortak İyi Parti’ye istediği anda tepki koyabileceğini kendi tabanına bir kez daha gösterdi. Seçmeninin kafasındaki soru işaretlerini dağıttı.
Madem hepsi kazançlı, iktidar niye bu tartışmadan memnun diyorsunuz değil mi?
Onu henüz ben de anlamış değilim. Sorunun mantıklı bir cevabını bulabilirsem yazacağım. Söz…
Yurt meselesinin finali
Siyasal iletişim önemli. Sosyal medyanın ön plana çıktığı günümüzde siyasal iletişim teknikleri kullanılarak yapılan algıyla mücadele ise daha da önemli.
Dünyada Hilton oteller zincirinden sonra en çok yatak kapasitesine sahip kurum bizim Kredi Yurtlar.
Buna rağmen muhalefet geçen yıl öyle başarılı bir algı çalışması yürüttü ki… Neredeyse hepimiz üniversiteye giden gençlerin tamamının sokakta kaldığını, devletin onlara başını sokacak yurt binaları bile inşa edemediğini düşündük.
Oysa o tartışmanın tavan yaptığı günlerde bile başvuranların büyük bölümü yurtlara yerleştirilmişti. Sorun pandemi sebebiyle 2021’de iki yıllık başvurunun gelmesinden kaynaklanmıştı.
Zaten sıkıntı kısa sürede aşıldı ve “Yurt binası önüne yer yatağı seren üniversiteli ” adlı algı çalışması kendiliğinden askıya alındı. İşin komik tarafı, Mayıs 2022’de tüm yurtlarda 80 bin yatak boştu!
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2022’de benzer algı çalışmalarının gündeme geleceğini hesap ederek işi sıkı tuttu.
Sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün açılışını yaptığı 105 öğrenci yurdunun yatak kapasitesinin 2002 Türkiye’sindeki 190 yurdun toplam kapasitesinden daha fazla olduğunu bilin yeter.
Türkiye 20 yılda yurt sayısını 190’dan 800’e, yatak kapasitesini 182 binden 850 bine çıkardı. Yurt kapasitemiz Almanya, Fransa, İspanya ve Hollanda’nın toplam kapasitesinden daha fazla. Bu ülkelerde öğrenci konaklama taleplerinin yüzde 6-15’i karşılanabiliyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 90’larda.
Ama sosyal medyadaki algıya bakarsan, öğrenciler sokakta yaşıyor! Oysa gerçekler bambaşka.
Bu yıl yurt ücretlerinin 250-450 lira arasında tutulması da başka bir sevindirici gelişme. Titiz bir çalışmayla gençler üzerinden yürütülmesi muhtemel algı çalışmalarına set çeken Bakan Kasapoğlu ve ekibi aslında olmayan yurt meselesinin finalini güzel bitirdi. Emeklerine sağlık.
Afyonkarahisar Büyükşehir olmak istiyor
Dünyanın sayılı spor organizasyonlarından “Dünya Motokros Şampiyonası”nın dört yıldır Afyonkarahisar’da gerçekleştirildiğini biliyor muydunuz? Açıkçası, bir arkadaşımın davetiyle şampiyonayı izlemek üzere kente gidene kadar ben de bilmiyordum.
Bir spor organizasyonunu “MotoFest” adıyla bir haftalık müthiş bir festivale dönüştürmüşler. Dünyanın her yerinden insan oradaydı. TV’ler spor organizasyonunu canlı yayınlarla izleyicilerine duyuruyordu. Ve bizim bundan haberimiz yoktu!
Afyonkarahisar sadece yemekleri ve lokumlarıyla değil mermeri ve termal sularıyla da nam salmış. Yaz, kış turist çeken ilde birbiri ardına dev oteller hizmete giriyor.
Otellerde yer bulmak neredeyse imkansız. Belediye Başkanı Mehmet Zeybek “Biz de iş sıkıntısı yok, çalışmak isteyen herkese iş var” diyor.
Sessiz sedasız büyük bir değişim ve dönüşüm yaşayan kentin nüfusu da 750 bine yaklaşmış.
Özetle… Afyonkarahisarlılar artık büyükşehir olmak istiyor…
Bunu da fazlasıyla hak ediyorlar… Ankara’ya duyurulur.
