Rusya ve Çin’le savaşta AB’nin çıkarı ne?

Okuduğunuz Yazı
Rusya ve Çin’le savaşta AB’nin çıkarı ne?

İçerik

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi, hiç şüphesiz, 21’inci yüzyılın en insanlık dışı olayıydı. Ama işler bu raddeye gelmeden önlenebilirdi. Nitekim, Fransa’nın Ukrayna’yı, Donbass bölgesindeki iki vilayetin içinde özerklik isteyenlerle oturup görüşmeye iknaya çalıştığı Minsk Süreci diye bir süreç vardı. Donbass’taki savaşı durdurmak için Ukrayna, Rusya Federasyonu, Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) temsilcileri tarafından 2014 ‘te imzalanmış olan Minsk Protokolü, Fransa’nın gönülsüzlüğü sebebiyle iyi işlemiyordu; zaten AGİT’in de yaralı hiçbir parmağa faydası olmadığı bilinir. Ama bu süreç, savaşa evrilmeyebilir, mesela Türkiye’ye daha aktif çaba imkânı verilebilirdi. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, hâlâ devam eden, Rusya’yı yenebileceği hayaline sevk edilmeyebilirdi.

Ancak ABD’nin, adının bir yerinde “liberal” kelimesi bulunan her grup ve kişinin fark ettiği, Rusya ve Çin’i “hizaya getirme” çabası, Avrupa halkının çıkarına aykırı bir gelişmenin sonucu olarak bugün yarım milyar insanı soğuk bir kış ve sonrası belirsiz bir maceranın eşiğine getirip bırakmış bulunuyor. Bunun baş sorumluları, iki Belçikalıdır: Avrupa Konseyi başkanı Charles Michel ve AB Bakanlar Kurulu Başkanı Ursula von der Leyen.

Bu ikilinin, Türkiye’nin Ukrayna çatışmasını sona erdirmek için sürdürdüğü çabaları öven tek kelimesini duydunuz mu? Muazzam bir manevra ile Ukrayna tahıllarını kendi ülkelerine çeviren AB yetkililerinden hiç birisi, bu anlaşma için tek olumlu demeç verdi mi? Açıklamaları hep BM Genel Sekreteri António Guterres ile başlıyor ve Türkiye’nin adı ikinci, üçüncü paragrafta şöyle bir geçerken zikrediliyor.

Bu ikili, 6-7 Ekim’de Prag’da yapılacak AB Resmi Olmayan Liderler Zirvesi’ne bütün aday ülkeleri davet ettikleri halde Türkiye’yi henüz çağırmadılar. Korkuları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’nın Ukrayna işgalinin en kısa zamanda bitirilmesi için sonuç vereceği belli bir yol haritası sunarak, Avrupa halkının dikkatini doğrudan çekmesidir. Bu plan, sadece Ukrayna’nın masum halkını korkunç savaş afetinden bir an önce kurtarmakla kalmayacak, aynı zamanda Avrupa halkına bu kış yiyecekleri ayazın, onlara hiçbir şey kazandırmayacağını da gösterecektir.

Ukrayna ve ardından gelmesi muhtemel Karadeniz ve Akdeniz savaşları, ABD halkının da çıkarına değildir. Çin’in ekonomik hegemonyasından kurtulmanın yolu, doları ucuzlatarak, Çin’in ekonomik büyümesinden Amerikan firmalarının daha çok pay almasını sağlamaktır; Çin’i parçalamak değil.

Çin de Rusya da bölgelerinde ekonomik ve siyasal iş birliğinden yana olduklarını defalarca göstermiş ülkeler. Biz Türkiye olarak bunu geçen hafta Semerkant’ta Şanghay İş Birliği Örgütü zirvesinde, birinci elden gördük. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Semerkant ve BM’de anlattığı Türkiye’nin barış çabalarını Prag’da da anlatabilir. Bu, bütün bir kıtaya, hatta bütün dünyaya yararlı olacaktır.

Ama şu iki Brükselliyi aşmak mümkün olursa!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL