Başkan Erdoğan uyarmış Lula uyanamamış! ‘Seni devirecekler’
İşte Brezilya’nın yeni Devlet Başkanı Lula’nın 2020’de verdiği röportajdaki çarpıcı ifadeleri…
Brezilya’da devlet başkanlığı seçimini yüzde 50,83 oy alan solcu eski Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva kazandı. Lula 2020’de verdiği röportajda 2013 yılında devrilmesine neden olan olayların başlaması sırasında Başkan Erdoğan’ın kendisini arayarak uyardığını söyledi.
Ocak 2020’de Brasil Wire’a verdiği röportajda Lula da Silva, Başkan Erdoğan’ın 2013 Sao Paulo olayları sırasında kendisini arayıp Taksim Gezi Ayaklanmasından söz ederek “Bu demokrasiyi geliştirmekle ilgili bir protesto değil, Brezilya’da da hükümeti devirmek istiyorlar çok dikkatli olun.” dediğini söyledi.
“2013 OLAYLARI YABANCI GÜÇLER TARAFINDAN DEVRALINDI”
Brezilya’daki Haziran 2013 protestoları sırasında CIA’in olaylara müdahale ettiği iddiaları ile ilgili Lula, “Ben hareketi CIA’nın başlattığını hiç bir zaman söylemedim. Hareket, bazı Brezilya eyaletlerinde toplu taşıma hakkı için mücadele eden insanların protestolarıyla başladı ve bu meşru bir toplumsal hareketti. Ancak kara blokun bir kaç şeyi kırıp dökmeye başlamasından sonra hareket yabancı güçler tarafından devralındı.” ifadelerini kullandı.
Lula sözlerini şöyle sürdürdü
1 milyon orta sınıf insanı hükümete, dünya kupasına ve Brezilya’da olan her şeye karşı sokaklara taşıyan şey ulaşım eylemleri değildi. Örneğin Globo TV daha önce Brezilya’da olan hiç bir işçi eylemi için bir telenovelayı (Brezilya pembe dizilerini) kesmemişti. Birdenbire TV Globo, SBT, Bandeirantes ve Record gibi kanallar insanları sanki bir partiye davet ediyormuş gibi sokağa davet etmeye başlamıştı. Bu protestolar Brezilya tarihinde görülmemiş bir şekilde televizyonlardan canlı yayınlandı.
Yani hareketin Sao Paulo’daki 20 centlik ücret artışı için başladığı doğru olsa bile bu hareket başkaları tarafından devralındı ve sürdürüldü. Tüm bu yaşananlar bugünden bakıldığında benim için daha net görülüyor ama şuan arkasında tam olarak kimlerin olduğunu hızlıca bulabileceğimizi sanmıyorum.
“ERDOĞAN BENİ UYARDI”
Arap Baharı döneminde de Brezilya’daki olaylara benzer olaylar olduğunu söyleyen Lula Mısır’da Mübarek’in diktatör olduğunu ve devrilmesinin gerekli olduğunu belirterek “Ama sonrasında insanlar Mursi’yi seçti. Sonrasında Mursi’yi devirmek ne kadar sürdü? Şimdi sırada kim var? Madem insanlar demokrasi için savaşıyordu şimdi Mısır’ı yöneten 3 generale karşı ne yapıyorlar?” ifadelerini kullandı.
Aynı şeyin 2013’de Türkiye’de olduğunu söyleyen Lula, “Erdoğan 2013’te beni aradı ve dedi ki, ‘Bu demokrasiyi geliştirmekle ilgili bir hareket değil, hükümeti devirmek istiyorlar. Brezilya’da çok dikkatli olun.'” dedi.
Bu nedenle, burada Brezilya’da olanlar hakkında şüpheci olmak için birçok nedenim var. Mesela o dönem hiçbir sendika hükümeti protesto etmiyordu. Bu hareketin ne olduğunu bilmiyorduk. Neredeyse her şeye karşı oldukları ve isteklerinin toplumun sadece bir kesimi için elverişli oldukları ortaya çıktı.
Protestolar, İşçi Partisi, Dilma, Dünya Kupası ve Olimpiyat karşıtı gibi görünüyordu, bu yüzden New York Times için bir makale yazdım. “Sığır filetosu yemeye alışanlar fileto mignon istiyor” dedim. O zamanlar böyle düşünüyordum, ama bugün bundan çok daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Olaylar sadece ekonomik değil politikti de. Bu yüzden burada olanlar, Ekvador’da son zamanlarda olanlar, Arjantin’de olanlar ve Bolivya’da olanlar konusunda çok güvensizim. Lava Jato Operasyonunda bana yaptıklarının ardındaki mantık neydi? Davaya bakan herhangi bir avukat, söylenen yalanları ve bana yaptıkları dolandırıcılığı görebilir. Avukatlarım tarafından ortaya çıkarılan bu kanun saldırısı, bugün dünya hukuk çevrelerinde en çok yorum yapılan konulardan biridir. Ekonomik protesto görünümündeki bu olaylar demokrasiyi yok etmenin daha modern ve etkili bir yoludur, burada yaptıkları bu. Bolivya’da da bunu yaptılar ve Ekvador’da Rafael Correa ile yapmaya çalıştılar.
“TRUMP GÜNDE 12 YALAN SÖYLÜYORDU”
Siyasetin dürüstçe yapılması gerektiğini söyleyen Brezilya Devlet Başkanı Silva, halkına yalan atan siyasetçinin görevinde kalmaması gerektiğini söyledi.
Silva, dönemin ABD Başkanı Trump’ın günde en az 12 yalan söylediğini ve bunun ahlaki bir davranış olmadığını sözlerine ekledi.
Brezilya Devlet Başkanı şöyle devam etti:
Dürüst ve ciddi bir insanın yalan söyleyip yalan haber yaymayacağını göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünüyorum ama değeri, haysiyeti, ahlakı olmayan insan yalanlarla yaşar. Bir haberde Trump’ın günde 12 defa yalan söylediği okudum. 12 olup olmadığından emin değilim ama bir gazetede görmüştüm. Bir Başkan nasıl günde 12 defa yalan söyleyebilir?
Bolsonaro’nun tweetlerine ve söylediği yalanların sayısına bakın. Bir kişi Cumhurbaşkanı olduğunda sorumlu olmalıdır. Bu küçük bir iş değil, çok büyük bir iş.
İnsanlara makamda nasıl davranmaları gerektiğini hatırlatmamız gerekiyor.
İtalya’da ve diğer ülkelerde başlayan kıpırdanmalar hakkında derinden endişeliyim. Demokrasi güçlendirilmelidir. Siyasi partilerin var olması gerekir. Siyasetin dışında insanlık için kolay bir çözüm olduğunu düşünen herkes, siyaset ortadan kalkınca olacakların her zaman daha kötü olacağını anlamalıdır. Bu yüzden siyaseti ve siyasi partileri savunuyorum.
Bir politikacı iyi değilse, onu değiştirin. Sadece demokrasi ve demokrasinin tam anlamıyla uygulanması, dünyadaki çatışmaları çözecek ve savaşları azaltacaktır. Sizce Trump’ın Irak’ta İranlı bir generale suikast emri vermesi mantıklı mı? Bunun arkasındaki mantık nedir? Dünyanın barışa ihtiyacı var. Dünyanın umuda ihtiyacı var. Dünyanın her sabah uyanıp güzel bir gün olacağını düşünen insanlara ihtiyacı var. Şu anda İran’la bir savaştan kim kazançlı çıkar? Irak savaşından kim kazandı? Geçen gün Trump’ın İran’ın Irak’ı kazandığından, çoğunluğunun Şii olduğundan ve şimdi İran’ı sevdiklerinden şikayet ettiğini gördüm ama savaşı başlatan ABD’ydi.
“BUSH SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN KİMYASAL SİLAH YALANINI ATTI”
Brezilya’nın yeni devlet Başkanı Lula da Silva, Irak işgali için bahane arayan dönemin ABD Başkanı Bush’un nükleer silah yalanını ortaya attığını söyledi.
Lula, BM Nükleer Silahları Araştırma Komisyonu Başkanının “Irak’ta nükleer silah yok” dediği için ABD baskısı ile görevden alındığın yerine silahların olduğunu söyleyen birisini atandığını belirtti.
Lula da Silva ayrıca şunları kaydetti:
Bush’la 2003’te ABD’nin savaşı başlattığı sıralarda tanıştım. Daha sonra Clinton’la Davos’ta bana, “Bush biraz araştırma yapacak. Seçimlerde kendisine yardımcı olacağını görürse Irak’a saldıracak.” dedi.
ABD ülkeyi işgal ettiğinde Irak halkının hayatını iyileştirdi mi? Irak’ta demokrasiyi geliştirdi mi? Hiçbir şey düzelmedi, şimdi daha kötü.
Bugünlerde dünyayı dolaşan, suikast yapmak, darbe yapmak ve savaş yapmak için kiralanmış insanlardan oluşan bir göçebe toplum var. Demokrasiyi seven hükümet liderlerinin demokratik değerleri yeniden tesis etmek için çok çalışmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü demokrasi olmadan hiçbir yere gidemeyiz. Bu nedenle, bir sonraki ABD seçimlerinde halkın demokrasiye bağlı birini seçebileceğini umuyorum.
“İNGİLTERE’NİN IRAK’TAKİ ROLÜ TALİHSİZLİKTİ”
İngiliz gazeteci Daniel Hunt’ın sorduğu “Kendi ülkem İngiltere, genellikle ABD’nin kuklası olarak kabul edilir, ancak Latin Amerika’da son 10 yıllık muhafazakar yönetim sırasında sertleşen kendi dış politikası vardır. Birleşik Krallık hükümetleriyle deneyimleriniz nelerdi ve şu anda Birleşik Krallık/Brezilya ilişkilerine bakışınız nedir?” sorusuna Lula şöyle cevap verdi:
Sana yeni bir şey söyleyeceğim. 80’lerde Sao Bernardo do Campo şehrinde sendika lideriyken, madencilerin 11 ay boyunca greve gittiği ve Margaret Thatcher’ın onları yendiği İngiltere’deki bir greve katılmaya gittim. Orada iki gün konuşmalar yaparak ve madencilerle yürüyüş yaparak geçirdim.
Brezilya’nın İngiltere ile ilişkisi çok iyi. Brezilya’da Kraliçe figürünün insanların normal kavrayışının ötesinde görüldüğü bir zaman vardı. Bunu biliyor musunuz bilmiyorum ama burada Brezilya’da hala televizyonda kraliyet vaftizini yayınlamak gibi şeyler yapacaklar. İngiltere, tacın gücünü hala elinde tutan tek Kraliçe’ye sahiptir.
Tony Blair ile iyi ve saygılı bir ilişkim vardı ve Gordon Brown ile iyi bir ilişkim vardı. Temas halinde olduğum iki hükümet bunlardı. Tony Blair’in Irak’taki savaşa katılma kararındaki rolü talihsizdi. Bunu biliyor. Irak’taki savaş nedeniyle düzenli olarak Londra sokaklarında suçlanıyor. Irak’ta kimyasal silah olmadığını biliyordu. Bunu da neden bildiğimizi biliyor musunuz? Çünkü BM’nin nükleer silah departmanıyla ilgilenen sekreter Brezilyalı Büyükelçi Bustani’ydi. Irak’a saldırı sırasında “onlarda yok” diyerek kendini sonunu hazırladı. Amerikalılar kimyasal silahların olmadığını söylemesi üzerine Cardoso’ya Bustani’yi görevden almasını emretti. Hemen ardından Irak’ta kimyasal silah olduğunu söyleyen Japonya’dan birini atadılar. Irak’ı işgal edeli ne kadar oldu? Kimyasal silahlar nerede? Orada sahip oldukları tek kimyasal silah, halkına sürekli yalan söyleyen Saddam Hüseyin’in kendisi ve dünyaya sürekli yalan söyleyen Bush’tu.
Kısacası, Büyük Britanya ile ilgili güzel anılarım var ve geçenlerde hapisteyken İşçi Partisi’nin bana verdiği dayanışma için minnettarım. Haksız tutukluluğuma karşı dayanışma içinde yaptığı tüm çalışmalar için Jeremy Corbyn’e teşekkür eden bir mektup göndereceğim. Umarım Brezilya, İngiltere’nin siyasi açıdan önemli olduğunu ve onunla sağlıklı ilişkiler sürdürdüğünü anlar, Brezilya ve diğer ülkelere her zaman açık kapı bırakır.