İmamoğlu’ndan yüzleşme mektubu

Okuduğunuz Yazı
İmamoğlu’ndan yüzleşme mektubu

İçerik

Oda TV internet sitesinde ‘Hürrem Elmasçı’ müstear adıyla köşe yazan bir gazeteci var. Bu köşede geçen hafta duyurduğumuz “İmamoğlu’na Kaftancıoğlu freni” başlıklı habere niyeyse çok içerlemiş. “CHP kulisini neden CHP’li gazeteciler değil de Zafer Şahin yazıyor” diye sormuş!

Kulis haberde bile partizanlık isteyen arkadaş Kaftancıoğlu’nu bize bilgi sızdırmakla suçluyor! Bir de Kars lobisi adını verdiği bazı CHP’lileri. Yazısında sözünü ettiği Kars lobisini de Canan Kaftancıoğlu’nu da tanımam. Kimin kimle, neyin kavgasına tutuştuğuna takılmadan sadece işimi yaparım. Doğru olmak kaydıyla istediğim kulisi de yazarım. Şimdi de öyle yapacağım.

Önce kısa bir hatırlatma. Geçen hafta İmamoğlu’nun Kaftancıoğlu’na “Benimle misin, Kılıçdaroğlu ile mi? Bir karar ver artık” dediğini, Kaftancıoğlu’nun da bu sözlere “Benimle nasıl böyle konuşabilirsin? Sen önce belediye başkanlığı yap” cevabını verdiğini, ikili arasında zaten limoni olan ilişkilerin iyice gerildiğini yazdık. O günden sonra adeta kıyamet koptu. Haberi yalanlayamayanlar “Bu bilgiyi kim sızdırdı?” sorusunun cevabını aramaya başladı. Onlar aramaya devam etsin, biz işimize bakalım.

Ekrem İmamoğlu dün kendisine Kaftancıoğlu’nun sözlerini soran gazetecilere, “Kendisi nezaketli bir hanımdır. Bu bahsi geçen kelimeleri bir kadın olarak söylememiştir diye düşünüyorum” dedi. Ancak vücut diliyle de iddiaları doğruladı. Yüz ifadesinden ve seçtiği kelimelerden canının ne kadar sıkkın olduğu rahatlıkla anlaşılıyordu.

Kulislerde konuşulanlar da bu doğrultuda zaten. İmamoğlu bu sözlere çok bozulmuş. Hatta o kadar üzülmüş ki oturmuş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mektup yazmış. Adeta içini döktüğü o mektupta “Beni Canan Kaftancıoğlu ile yüzleştirin” ricasında da bulunmuş. Belli ki Kılıçdaroğlu’nun önünde Kaftancıoğlu’ndan hesap sormak ve genel başkanın arkasından iş çeviren adam algısından uzaklaşmak istiyor. CHP’de nefesler tutulmuş, bu yüzleşmenin sonucu bekleniyor.

Kılıçdaroğlu bugün akşam saatlerinde İstanbul’da olacak. Hafta sonuna kadar da İstanbul’da olması planlanıyor. Doğal olarak İmamoğlu ve Kaftancıoğlu da tüm programlarda yanında boy gösterecek. Yani bir yüzleşme kaçınılmaz görünüyor.

Şimdi gözler Kılıçdaroğlu’nda. Bu kavgada ona düşen, müşfik baba rolü. Muhtemelen kavga eden iki haylaz çocuğu karşına alıp, “Ne yapıyorsunuz, siz kardeşsiniz” diyecek. Ve ikiliyi barıştırmaya çalışacak. Ama işi zor. İmamoğlu ve Kaftancıoğlu arasındaki buzlar öyle kolay kolay erimez. Kaftancıoğlu’nun il başkanlığındaki günleri sayılı. Yerine kendisine yakın bir adamını getirmek istiyor. Bir başka kulise göre birlikte hareket ettiği CHP’li  dört ilçe başkanına da milletvekili adaylığı için istifa etmeleri talimatını vermiş. Kısacası, koltuktan ayrıldıktan sonra da İstanbul ve parti örgütündeki ağırlığını korumaya çalışıyor. İmamoğlu ile aralarındaki gerilimin temel sebebi, İstanbul özelinde giriştikleri bu parti içi iktidar yarışı. CHP’nin yeni il başkanı belli olana kadar bu kavga daha da alevlenerek devam eder. Ama günün sonunda bu kavganın kazananı Kılıçdaroğlu olur. İstanbul’daki düğümü artık ondan başkası çözemez. Bulduğu çözüme de İmamoğlu ve Kaftancıoğlu da dâhil kimse itiraz edemez.

İyi ki Cemevi Başkanlığı kuruldu

Türkiye’de son 15 günde yaşanan ve kimselerin dikkatini çekmeyen iki ilginç gelişme.

1- Hakkari’de etkisiz hale getirilen, Van nüfusuna kayıtlı Şafii kökenli bir Kürt aileye mensup teröristin cenazesi İstanbul’daki Gazi Cemevi’nden kaldırıldı!

2- Hükümetin, Alevilerin sorunlarına hızlı ve kalıcı çözümler üretmek amacıyla kurduğu Cemevi Başkanlığı’na karşı çıkan altı dernek yanlarına marjinal sol çizgideki Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) temsilcisini de alarak CHP lideri Kılıçdaroğlu ve İyi Parti lideri Akşener’i ziyaret etti!

Bu iki olay arasında nasıl bir bağ var diyorsunuz değil mi? Anlatalım…

Türkiye’de ve Almanya merkez olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde kendilerini Alevilerin tek temsilcisi gibi gösteren marjinal sol çizgide pek çok dernek faaliyet gösteriyor. Bunlar hükümetin Alevi toplumunu memnun eden adımlarını itibarsızlaştırmak için yoğun bir mesai harcıyor. Ve maalesef bazıları terör örgütleriyle içli dışlı hale gelmiş durumda.

Kılıçdaroğlu ve Akşener’in kabul ettiği DAD’ın 2021’deki İstanbul Kongresi’ni gerçekleştirdiği salonun duvarlarına PKK’nın ilk liderlerinden Mazlum Doğan ve Sakine Cansız’ın resimleri asıldı! CHP ve İyi Parti liderleri böyle bir derneğin temsilcisiyle fotoğraf verdiklerinin acaba farkında mı? O derneği heyete dâhil eden, genel başkanların yanına oturtanlar kim acaba?

İktidarda ya da muhalefette olmaları fark etmez. Türkiye’nin birliğinden, bütünlüğünden yana tüm partilerin Aleviler üzerine oynanan bu oyuna karşı dikkatli olması lazım. PKK başta olmak üzere birçok terör örgütünün gözü Alevi gençlerin üzerinde. Vanlı bir Kürdün cenazesini İstanbul’daki cemevinden kaldırtan aklın Türkiye lehine çalışmadığını görmemek saflık olur.

Şu yaşananlara bakınca hükümetin Cemevi Başkanlığı kurma kararının ne kadar doğru olduğu daha da iyi anlaşılıyor.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Zafer Şahin