AK Parti’ye milletvekili adayları uyarısı: MİLLET HEMŞERİCİLİKTEN BIKTI!

Bu başlığı okuyup da bana “Bizim partide böyle bir şey yok” demeye kalkışan olmaz umarım.

Ben inanmam da AK Partililer de inanmaz zaten.

Şu acı haberi vermek zorundayım parti yönetimine ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a:

Bazı illerde insanlar o kadar kızgın ki bize yeniden aday olması beklenen mevcut milletvekillerinin adını gönderip, “Filanca isim sakın aday olmasın, çünkü burada insanlar onun hemşerilerinden o kadar çektiler ki o da kim vurduya gidebilir” diyorlar.

Şikâyet edilen bazen bir belediye başkanı, bazen AK Parti il ya da ilçe başkanları ve yöneticileri, bazen de vali ya da kaymakamlar olmakta.

Bu yüzden milletvekili adaylarının tespit edileceği il ve ilçelerde mevcut belediye başkanlarının performanslarına, onların hemşerilik bağlarına bakıp ona göre karar vermekte fayda var. Bu kadarını söyleyip geçeyim. Çünkü milletvekili adaylarının belirlenmesinde AK Parti’ye oy veren seçmenlerin pek çok beklentisi var.

Önüme gelen herkese soruyorum “Kimi milletvekili adayı olarak görmek istersiniz” diye. Verdikleri cevap ne biliyor musunuz?

“Aklımızda hiçbir isim yok. Çünkü isim söylemek istemiyoruz. Sadece milletvekili adaylarının nasıl olmaları ya da olmamaları gerektiğini biliyoruz.”

Bu sözü o kadar çok kişiden işittim ki AK Parti seçmeninin ferasetine bir kez daha şapka çıkardım.

Bu yüzden önce NASIL OLMALI YA DA OLMAMALI diye sordum.

İşte verdikleri yanıtlar:

1- Parti içinde güçlü isimlerin, milletvekillerinin, bakanların akrabası, oğlu, kızı, kardeşi, annesi, babası, yakını, hemşerisi olmamalı.

2- Adayımızı mütevazı yaşamından, alçak gönüllülüğünden, yardım severliğinden ve sivil toplum çalışmalarındaki faaliyetlerinden tanımalıyız.

3- Adayımız, hangi meslekte olursa olsun kendi branşında başarılı ve liyakatli olmalı.

4- Genç ise dinamik, heyecanlı ama sağduyulu, yenilikçi; orta yaşlı ise tecrübeli ve yeniliklere açık olmalı.

5- Sahada aktif, sosyal medyada etkin, halka dokunan, birebir ve yüz yüze ilişki kurmayı seven, millete sıcak gelen isimler olmalı.

6- Dertlerini dinleyen, çözümler üreten, sorunları çözüm önerileriyle birlikte yazılı hale getirip parti yönetimlerine sunan isimler olmalı.

7- İş adamı ise üretken, inovatif, ihracatı yüksek, devlete muhtaç olmayacak ve ona el açmayacak kadar da gelir durumu yerinde olmalı.

8- Eleştirilere ve çeşitli görüşlere açık, kibirden uzak, tartışmasını bilen, nazik ama gerektiğinde halkını en güçlü biçimde savunan isimler arasından seçilmeli.

9- Gözüpek, adil, cesur, emeğe saygılı, parayla ilişkisi helâl düzeyde olmalı.

10- Sırf AK Parti vitrininin görüntüsünü kurtarsın diye bir takım kişiler, sarışın güzel kadın kontenjanından ya da başörtülü kadın vekil kontenjanından, magazin dünyasından kadın ya da erkek ünlüler Meclis sıralarına doldurulmamalı.

11- Ağzından çıkanı kulağı duyan, gaf yapıp partisini ve liderini zor durumda bırakmayacak kişiler olmalı.

12- Bilimsel çalışmalarda bulunan bilim insanları, sanat alanında kendini kanıtlamış isimler (popüler figürler değil), hekimler, ekonomistler, kariyer yapmış yetkin hukukçulara listelerde yer verilmeli.

13- Adaylar her çeşit sosyo-ekonomik ve kültürel kesimlerden seçilmeli.

14- Milletvekili adayları Türkiye’nin her rengini, etnisitesini, mezhebini temsil etmeli ve ülkemizi yansıtmalı.

15- Hepsinin ortak özelliği ise vatansever, millî duyguları güçlü, demokrat ve ülkesinin çıkarlarını her şeyden üstün tutan, Batı şekilciliği yerine Batı’yı teknolojide, şehircilikte, ilerlemede örnek alan isimler olmalı.

16- Türkiye terör belasından çok çekti. Hâlâ çekiyor. Dolayısıyla milletvekili adaylarının geçmişleri çok iyi araştırılmalı ve herhangi bir sıkıntıya sebep olacak isimler elenmeli.

Hepsi bu.

Çok mu fazla?C

Değil tabii ki. Bu profil tutturulursa AK Parti’nin de Türkiye’nin de sırtı yere gelmez.

Dediğim gibi, MİLLET KENDİSİNİ GÖRMEK İSTİYOR Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde.

Son zamanlarda, AK Parti’nin 280 küsur milletvekilinden şimdiye kadar hiç görmediğim simalar ortaya çıkıp, yeniden aday olabilmek için ekranlarda boy gösterince bu uyarıları yapmak bir kere daha elzem oldu.