DEVLETLER ARASI ALIŞ-VERİŞ

Turkiye ayaga kalkmaya calıştıkça bunu engellemek isteyen 7 duvel yeni bir strateji ile önümüze engeller cıkartmaya devam ediyor. Gerek içeride gerekse dışarıda her geçen gün daha sert ve daha zor şartlarda mücadele ettiğimizi unutmamamiz lazım. Gün geçmiyor ki yeni konu baslikları gündeme gelmesin.

Yapılan operasyonlarin perde arkasınıda görmek lazim. Devletler arası iliskilerde her zaman alıs-verişler yapılır.Bu alış-verişler de anlaşma olmaz ise ,ya da çıkarları zedeleyecek bir durum oluşursa o zaman gücü yeten devlet ders verme noktasında stratejik hamleler yapar.

Şu anda ülkemize, dayatılmak istenen aleyhimize olan unsurlara, devletimizin karşı bir irade sergilemesinden ve alış-verişi ülkemizin bekasi açisindan yapabilmek adına diet ödettirilmeye çalısılıyor.

Lakin bu keferelerin hesap edemedikleri her ne şekilde diet ödetmeye kalkarlarsa kalksınlar, devletin Ahlat aklı iradesi yıkılmaz. Bu irade bin yıllık bir geleneğe sahiptir. Özellikle RTE döneminde arka planda medyaya yansıtılmayan farkli çalişmalar ve stratejik hamleler yapilmaktadır.

Devletimizin öncelikli meselesi savunma ve silah sanayinde dışa bağımlılık tan kurtulmak icin projeleri tamamlamak, enerji noktasinda kendine yeterliliği sağlamak, ekonomik olarak kayıt dışı girdileri arttırıp kontrol altına almaktır. Bunun içinde belli bir zamana ve bu süreci doğru idare edebilecek kadrolara gereksinim duyulmaktadır.

Bu manada adımlar atılıyor ve süreç devam ediyor. Karşı taraftakiler de bunun farkındalar
ve yine arka planda düsmanımın düşmanı dostumdur mantığı ile bir çok devlet stratejik yaklaşımlar ile birbirine yaklaşıp hamleler yapıyorlar. Şu anda sahada Avrupa-Uzakdoğu-Ortadoğu üzerinde son derece baş döndürücü stratejik hamleler icra ediliyor.

Büyük devlet olma yolunda ki ilerleyişte bu ve buna benzer meseleler ile mücadele etmek zorundasınız. Zafere ulaşmanın her dönemde bir bedeli olmuştur. Eğer o bedeli ödemeyi göze alamassanız büyük devlet olamassınız. Mühim olan ödenecek bedelin boyutudur. Eğer devlet gelenekleriniz varsa bu bedel ölümcül olmaz ki, Türkiye olarak tarihi geçmişimize baktığımızda ödenecek bedeli atlatacak güce sahibiz.

Şu anda asimetrik bir savaş stratejisi ile 7 duvel bir olmuş ,1 verip 3 alma peşindeler ve hem içeriden,  hem de dışarıdan saldırıyorlar.Devletimiz ise ilk olarak şartları eşitleyip akabinde aynı manada 1 verip 3 alma stratejisini kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirip hamlelerini yapma durumundadır.
Aynı anda hem savunma yapıp hem hücum stratejisine hazır degiliz.
Önce sartların eşitlenmesi gerekiyor.

Bu manada devletler arasi alış-veriş in şartlarını belirleyen en muhim meselenin bizim açımızdan birlik bereberlik icinde olmamız gerektiği ve özellikle içeride ki yapısal bütünlüğe zarar vermeye çalışan siyasi,politik,ekonomik, stratejik unsurların hizaya getirlimesi önem arzediyor.

Özellikle içimizde ki İrlandalıların belirlenip kripto faaliyetleri engellenip sonrasında aliş-veriş şartlarının eşitlenmesi gerekiyor.

Bu eşitlenme süreci 2019 da, 1 verip 3 alma süreci de 2023 planlamasında yer almaktadır.Bunun icinde 16 nisan sonrasında ciddi adımlar atılmaya başlanmiş olup süreç işlemektedir.Bu süreçte karşımıza çıkacak engellemeler geçmistekilerden çok daha fazla sert ve acımasız olacaktır.

Lakin devletin Ahlat aklı bu engellemelere karşı hazırlıklarını tamamlamış ki ,RTE her türlü mesajı hem vermekte hem de reel de devletler arası ilişkilerde göstermeye de başlamıştır.
Devletimizin görünen yüzünün dışında görünmeyen yüzünüde görenlerden olmalıyız.

Tek Millet, tek Bayrak, tek Vatan, tek Devlet. Her kim bunlardan herhangi birine sataşırsa doğrudan milletimizin namusuna, şerefine, haysiyetine el uzatmış demektir. Önemli olan kimsenin bu değerlerimize el uzatamamasıdır. Bu değerlere uzatılan eli kırmak bizim boynumuzun borcudur.

Kısaca her şeye ramen formatında devletimizin yanında durmaya devam etmeliyiz.

Sinan Öztekin