SİZ YÜRÜME GÖRMEMİŞSİNİZ!

Okuduğunuz Yazı
SİZ YÜRÜME GÖRMEMİŞSİNİZ!

İçerik

Şimdi DEMOKRATİK olarak görülen bu masum(!) yürüyüşü iktidarın sizde olduğunu düşünerek muhalafet olarak AK Parti yapmış olsaydı ne yapardınız?…

Aylar öncesinden çalışılmış bir ders notu..
İlk denemeleri ve provalarını gezi tiyatrolarında yaptılar. Sahne düzeni ve katılımcıların özensizliği göze çarptı. Kontrolü istedikleri noktada toparlayamamışlardı. Ses ve akustik düzeni sahneye sufle verenlerin seslerini boğmuştu. Kimin ne adına, hangi düzen içerisinde hareket edeceğini bu planda belirleyememişlerdi.

Gezi bu sebeple sadece teşebbüs oldu. Prova..

Argümanları ve aktörleri daha düzenli bir hal ile sahneye sürme denemeleri 15 Temmuz’da gerçekleşti.

Sahne akustik efektler birbir belirlenmiş, aksiyonu duruma göre yönlendirmenin eksiklikleri yine görülmüştü. Sahnedeki aktörlere sufle edenlerin sesi duyulmuş, ancak istemedikleri sahne dışı aktörler devreye girmişti.

İkinci provalarındaki eksiklikler diğer provalarının nasıllarını hesaplama açısından çok daha önemli hale gelmişti.
Eksik olan şey, sahne dışı aktörlerin oyuna dahil edilmesini kolaylaştıracak, onlara hitap edip canevinden yakalayacak “adalet” argümanı idi.
Toplumun tüm katmanlarını etkilemeye, onları ortak etme stratejisi üzerine kurulmalıydı.

Şimdi son provanın sahne gerisi çalışmalarına şahit oluyoruz..
Kurmay akılın direktifleri doğrultusunca topluma hitap edecek aktörleri harekete geçiriliyor!

“Halkların kardeşliği ve toplumsal barışın yılmaz savunucusu genel başkanımız bütün halkların gaspedilen haklarına kavuşması istemiyle hepimiz adına yürüyor! Sizi de aramızda görmek isteriz.”

“Ezilenler adına adaletsizliğe dur diyemeyen seslerini duyuramayan yığınlar adına genel başkanımız bu ülkenin onuru için yürüyor. Siz aydınlarımızı bu toplumsal çağrıya katılmaya davet ediyoruz”

“Vergilerden canı yanmış elindeki avucundakini AKP partizanlarının tacirlerine kaptırmış esnaf kardeşlerimiz adına genel başkanımız sizler için yürüyor. Temsil ettiğiniz odalar, dernekler adna sizleri bu onurlu yürüyüşe davet ediyoruz”

“Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve daha demokratik ve özgür üniversiteler adına sizlerin daha iyi bir eğitim, devlet desteğinin hekese eşit olarak verilmesi için genel başkanımız yürüyor. Öğrenci birlikleriniz, temsilcilik ve federasyonlarınızla tüm üniversiteli kardeşlerimizi yürüyüşü desteklemeye davet ediyoruz”

“İnancını yaşayamayan ve engellenen yığınlar, fikirlerini ifade edemeyen aydınlar, yargısız infazların durdurulması için daha özgür bir Türkiye adına genel başkanımıza yürüyüşünde destek olmanızı bekliyor demokratik tavırlara sahip çıkmanızı istiyoruz” vs vs..

Bu çağrılar kimlere gidiyor biliyor musunuz?

Askere, polise, esnafa, üniversitedeki öğrenciye, hastanede çalışan sağlık personeline, sendikalara, kendilerine yakın STK temsilcilerine, TV ve medya organlarına, LGBTlisine, kemalistine, ulusolcusuna, teröristine, toplumu organize edecek paralı aktörlere ve siyasilere…

Yani toplumun tüm katmanlarına dönük bir kalkışma ve operasyon için!
Konuya itiraz edelerin “aforoz” edileceğine dair demokratik(!) tepki vereceği cevaba göre belirlenmiş.
Şimdi DEMOKRATİK olarak görülen bu masum(!) yürüyüşü iktidarın sizde olduğunu düşünerek muhalafet olarak AK Parti yapmış olsaydı ne yapardınız?

TANKLARI BU KEZ D-100 KARAYOLUNDA YÜRÜTÜP, MÜSLÜMANLARI YANİ HAK VE ADALET ARAYANLARI EZER MİYDİNİZ EZMEZ MİYDİNİZ?

Gerici ve İRTİCAİ bir başkaldırı olarak görür müydünüz görmez miydiniz?
Yürüyün yürüyebildiğiniz kadar.
Ne bir eksik ne de bir fazla, herkese hak ettiği adaleti sağlayacak bu devlet! Üstelik adalet yok(!) dediğiniz yine bu ülkede gerçekleşecek bu.

SAHTEKARSINIZ!
HAİNSİNİZ!
SATILMIŞSINIZ VE BU ÜLKENİN VEBA TAŞIYAN VAKIALARISINIZ.
SİZE SUFLE VERENLERİ DE, TEZGAHLARINIZI DA GÖRÜYORUZ!

Atatürk ne demişti düşman gemilerini görünce, “geldikleri gibi giderler!”
Ama siz yürüdüğünüz gibi geri dönemeyeceksiniz!

Neden mi?
Oynadığınız oyunu bu millet farketti.
SİZ YÜRÜME GÖRMEMİŞSİNİZ!
Bu millet yürüdüğünde “azınlık” kalırsınız.
Sözde halk adına, halka rağmen her haltı yiyenlerin suçluluk duygusu sendromunu adalet kisvesiyle maskeleyip yolla revan olmaları millet tarafından GÖRÜLMÜŞTÜR! 

Binnur Günay

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Binnur Günay