MENTAL KISIRLIK VE METAL YORGUNLUĞUNA DAİR REEL BAKIŞ.!?

Salt görünenler üzerinden okumalar yaparsanız (görmek, duymak, bilmek), görünmeyen denklemlerin okumalarınızı zihninize kültürel bir bilgi olarak kodladığına şahit olursunuz.

Ahkam kesip tasavvur üstadı olursunuz.
Bulunduğumuz ortamda yapacağımız tek şey moderatörlük ve suflörlük olur.
Her rütbeye gelebilirsiniz ama “adam” olamazsınız.

Salt görünmeyen yüzü ile görünen üzerinden okumalar yaparsanız, görünmeyen denklemlerin hangi ayaklar üzerinden inşa edildiğine dair tahlil ve gözlemleriniz eksik kalır. Polemiklere sarılıp durumu kurtarırsınız. Nedenler ve sonuçları üzerine durumunuz salt telefon direğine benzer. Tarafgirlik çıkmazında at gözlüğü ile bakmak zorunda kalırsınız.

O halde ne yapmalı?
Olay ya da durumu görünen ve görünmeyen yüzüyle muhatap olduğunuz imani, itikadi ve fikri teknede yoğurarak, olay ya da durumun aşikar hakikatlerle örtüşüp örtüşmediğine bakmanızı zaruri kılar. İşte bu sebeple diyorum ki, siyasal akıl ile yorumlanacak olay ve durumları tarafgirlik penceresinden değil, hakkaniyet penceresinden bakıp analizler ortaya koyabilirsek doğruların ve yanlışların kime ve neye nispetle olduğunu görmüş oluruz.

Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilecek cesaretimiz olur. Bu da her manada ahlaki olmamızı beraberinde getirir.
Sonuç olarak görünen ve görünmeyenin ahlaki yansımaları esas ise aktörlerin ahlaki olarak nerde durduklarına odaklanırsak, olay ve durumların okunması için elimizde bir yol haritası bulunmuş olur.
Devlete, vatana, millete ve dinimize sahip çıkmak bizim en büyük erdemlerimizdendir.
Bu hakikatlere kimin ne kadar sahiplendiği, aktörlerin neye nispetle pazarlıksız savunduğunu görme fırsatımız hasıl olur.

Teröriste terörist, haine hain diyebilme gücümüz o oranda daha sağlam olur.
Bütün algıların da bu çerçevede şekillendirildiğini unutmayalım.
Ahlakı olmayan hiçbir disiplin ne bu ülkenin ne de bu milletin malı değildir.
Yerli ve milli olmak hakikatine de bu çerçevede daha dikkatle bakmamız dileğiyle.. 

Binnur Günay