ABD KRİZİ
Dost ve müttefik dediğimiz stratejik ortak gördüğümüz ABD ile geldiğimiz son nokta ortada.Şimdi sorabiliriz ?,ilişkiler neden bu hale geldi?
Aslında işin doğrusu ABD hiç değişmedi,eski ABD.Ama değişen gözü açılan,uyanan biz olduğumuz ABD yi gerçek yüzüyle gördüğümüz için bugün ilişkiler gerildi.ABD nin NATO anlaşması ile işgale başladığı ülkemizde kılcal damarlarımıza kadar giren CİA,NATO,GLADYO yapılanması bizi ve kurumlarımızı felç etmiş,hareket kabiliyetimizi bitirimişti.
Ülkemizden eğitim için götürüp beyinlerini yıkayarak geri gönderdikleri gençlerimizi ülkemizin kurumlarının en üst noktalarına kadar yükselmesi için herşeyi yaptılar.Devşirdikleri etki ajanları,medya simsarları ile kamuoyunu istedikleri gibi yönettiler.
Taa ki 2003 e kadar.Bu tarihten sonra anadolu evlatlarının ülke yönetiminde görev almaya başlaması ile çekişmeler başladı.Hangi bağımsız ülke emniyet ve istihbarat merkezlerinde CİA MOSAT MI6 büroları olmasını kabul eder.Milliyim,ulusalcıyım diyen sesler bu çarpık ilişkilere yıllarca sesini çıkarmadı.Yapılar millileştikçe içine düştüğümüz bataklığın vahim hali gözler önüne serildi.En gizli yapılıyor sandığımız büyük terör operasyonları öncesi haber uçurulan PKK lılar askerimizin operasyon bölgesine intikali öncesi birden yerlerini değiştiriyor ya da ortadan kayboluyorlardı.Tespit ettiğimiz ajanlar baskınlar öncesi ortadan kayboluyordu.Bu dalaşmalarla 15 Temmuz a kadar geldik.
İşte bu tarih ülkemiz için tam bir milat oldu.Tüm devlet millet düşmanları tek resimde toplandı ve hepsi deşifre oldu.Sandılar ki devlet uyuyor ama adadaki toplantıları,kışlalardaki buluşmaları,otel odalarında gizli görüşmeleri,baylock Kakao gibi internet görüşmelerinin kayıt altında olabileceğini hiç düşünmediler.
Fetö nün haşhaşileri aslında bu hain yapının görünen yüzleriydi.Onlar sadece birer maşaydı.Fetöyü görmeye götürüyoruz diye gruplar halinde yıllarca yargı,akademisyen,asker,emniyet görevlilerini iş adamlarını ABD ye götürüp CİA ajanları ile eğitip geri getirdilerBu kişiler aslında Fetoya değil Feto nun arkasındaki güce biat ettiler .Mahrem imamlar,gaygubet evleri bu derin gladyö yapının içlerineki kirli uçlar buluşma noktaları oldu.Aynı evde fetöcü,işidci,pkklı,dhkp c li şahıslar saklandı.Papaz görünümlü ajanlar,misyonerler kiliselerde fetöcü,işidci,pkklı,dhkp c li ajanları yönetti.Konsolosluklar terör örgütlerinin yuvasına dönüştü.
İlk Hablemitoğlu cinayeti ile gündeme gelen alman konsolostluğu söylemlerinin üstüne gidilmeyince diğer ülke konsolostlukları da yolgeçen hanı gibi ajan kaynamaya başladı.15 Temmuz un kilit ismi kaçak A.Öksüz ile ABD konsolosluğu bağı deşifre edildi ama elçilik aklımızla alay eder gibi vize görüşmesi diye geçiştirdi ve nihayetinde M.Topuz,M.Canbolat isimlerine ulaşıldı.
M.Topuz tutuklandı M.Canbolat ise konsoloslukta hala teslim olmadı.Devletimiz bu operasyonu saman altından su yürüterek yaptı.Topuz un önüne yıllardır işlediği suçların dosyaları konulunca itiraf etmekten başka çaresi kalmadı.Öttükçe öttü.Topuz un öyle söylendiği gibi bir irtibat elemanı olmadığını aklı başındaki herkes çok iyi biliyor.Nasıl bir irtibat elemanı istihbarat ve narkotik gibi emniyet bölümlerinin en mahrem odalarına girip en gizli belgelerine ulaşabilir.Topuz ne demişti? Amirim,ABD li narkotik ajanı Sandalov.
Peki aklımıza hemen şu soru gelmez mi? 90 larda faili meçhul uyuşturucu baronlarının ölümünde, hakim ve savcıların araçlarında yeddi emin olarak teslim edilen uyuşturucuların belgelerin 3-4 katı fazla bulunmasında, hele hele sırları hala çözülemeyen susurluk kazasında ABD elçiliği yani Sandalov ve Topuz un hiç parmağı yok mu?
Diğer bir tutuklama kararı olan M.Canbolat a gelince,hala İstinyedeki ABD konsolosluğunda saklandığı iddia ediliyor.Kendisi karadeniz kökenlidir.PKK nın karadeniz yapılanmasına girmesinde elçi Bass ın karadeniz özellikle Artvin gezilerinde ve Artvin de Kılıçlaroğlu ile buluşmasında,Artvin deki maden krizinde kaçak fetöcülerin Karadeniz ve Batum üzerinden kaçmalarında hiç payı yok mu?
Kimse kimseyi kandırmasın.ABD elçiliği,CİA artık suç üstü yakalanmıştır.Vizelerin iptali hatta ambargo söylemleri bile bu suçun üstünü örtemez.Gerçek dosya ve deliller daha açıklanmadı bile.ABD nin ısrarla bize bilgi belge sunulmadı söylemleri Topuz un ne kadar konuştuğu,soruşturmanın ne kadar derinleştiğini anlamak için uygulanan bir taktik harekettir.
Daha da ileri gidersek elçi Bass ın bundan sonraki görevinin Afganistan olması bile iyice huylanmamıza sebep olmakta.Haşhaş üretiminin zirvede olduğu ülkede CİA uyuşturucu ticaretini Bass üzerinden yönetmeye mi karar verdi? soruları cevap beklemekte.Yok daha neler demeyin.CİA örtülü operasyonlarını Afganistan dan başlayıp İran,Kuzey Irak,K.Suriye,Güneydoğu Anadolu,Güney Kıbrıs üzerinden geçerek İtalya ve Yunanistan üzerinden devam eden uyuşturucu yolu ile ticareti yapmaktadır.Bu bilinen bir sırdır.Zaten Bass ın daha göreve başlar başlamaz Afganistan da bombalı eylem olması bile şüpheleri iyice arttırmıştır
Bu açıklama sanırım sebebin sadece petrol degil, Kuzey Irak Kuzey Suriye Güney Doğu üzerinde neden bir terör koridoru istendiğinin de açıklaması olacaktır.
Bence devlet artık 80 lerden başlayarak susurluk la zirve yapan faili meçhul ve terör eylemleri davalarını yeniden gündeme alarak ülkemizdeki tüm elçilik görüntüsü altında yapılan operasyonları tek tek deşifre etmelidir.Başta dolmabahçe bombalaması olmak üzere faillerin birden nasıl ortadan kaybolduğunu düşünülmüyor sanılmasın.Vakti gelince dosyalar,deliller ortaya konunca kimse şaşırmasın.
Son olarak yapılan O.Kavala tutuklaması umarım ABD ye güzel bir cevap olmuştur.Eger ders almazlarsa arkadan gelecek şoklara da hazır olmalılar.Artık karşılarında 90 ların boynu bükük Türkiye si yok.Tüm saldırılara angajman kuralları gereği cevap veren tam bağımsız BÜYÜK TÜRKİYE var.
RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN
Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
100%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Bunları da okuyabilirsiniz;