İlla eline sahte belge mi tutuşturalım!
İçişleri Bakanlığı’nın Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi kararını duyduğumda, aklıma ilk gelen Kılıçdaroğlu’nun buna nasıl tepki vereceğiydi. Zira malum medya tarafından, “dürüstlük timsali” ilan edilen, “yolsuzlukla mücadele eden kahraman” rolü verilmek istenen Kemal Kılıçdaroğlu’nun söyleyecekleri önemliydi.
Öyle ki, daha 10 gün önce ellerine tutuşturulan kağıt parçalarını (Her ne kadar sahte çıksa da…) grup toplantısında sallayarak, “Yurtdışına kaçırılan para var, hesabını soracağım” diyerek bu rolünü oynamaya çalışmamış mıydı?
Peki ne dedi Kılıçdaroğlu? “Haysiyet cellatlığı yapılıyor, yıldırmak istiyorlar, yılmayacağız”…
Ee ne oldu şimdi?
Yani birşeylerin üzerine gitmek, sorgulamak için illa eline bir sahte kağıt mı tutuşturulması gerekiyor. Ortada 2 yıldır dillendirilen hatta belgelendirilen çok ciddi iddialar var… Buz Residans skandalıyla patlayan, hemen yanındaki Barış Yarkadaş gibilerin Twitter hesaplarından duyurduğu yolsuzluk çamuruna batmışlık var!
İnsan önce bir durup, “Kardeşim neymiş bu, bir araştıralım, neyse gereğini biz yaparız” demez mi?
Gerçi beklentiyi yükseltmemek de lazım.
Hatırlayacaksınız Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’la ilgili benzer iddialar gündeme gelince CHP, İlhan Cihaner’in başkanlığında bir soruşturma ekibi kurmuş, ancak hazırlanan rapor yine bizzat Kılıçdaroğlu tarafından sümenaltı edilmişti.
Yine hatırlayacaksınız Ankara eski İl Başkanı, CHP’li Yenimahalle Belediyesi’nin 300 milyon dolarlık yolsuzluk yaptığını itiraf edip, istifasını vermiş, bu Kılıçdaroğlu yine kılını kıpırdatmamıştı.
Gemiyi ilk terk eden fareler sıra size de gelecek
Hemen her alanda örgütlenen FETÖ, medya ayağında da oldukça etkindi! Paralı uşaklarınının, gönüllü militanlarının yanı sıra, balon gibi şişirip kamuoyu algısı yönetmek için kullandıkları da vardı. FETÖ’yle ilgili operasyonlar başlayınca Tarık Toros, Abdülhamit Bilici, Emre Uslu, Adem Yavuz Arslan gibi örgüte göbekten bağlı haşhaşiler soluğu yurtdışında alırken, geride birlikte iş tuttukları bu şişirilmiş balonlar kaldı. Savcı işte o ‘balonlar’ için şimdi müebbet hapis istedi…
Ama gemiyi ilk terk eden fareler, ‘oh yırttık’ diye boşa sevinmesin, onlar da yaptıklarının bedelini eninde sonunda ödeyecek!
