Kadınları eve kapatma işi ne oldu?
Aşağıdaki fotoğraf dün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından paylaşıldı.
Çankırı İl Jandarma Komutanı olarak atanan Kıdemli Albay Gülden Mat Şakir ve Sinop Emniyet Müdürü Sibel Kılıçoğlu görev yerlerine gitmeden önce Bakan’ı ziyaret etmişler.
Bu fotoğraf neden önemli? 2002 yılından bu yana Recep Tayyip Erdoğan ve partisi “Kadınları eve kapatacaklar” suçlamasına muhatap oluyor.
Oysa rakamlar Erdoğan’ın devri iktidarında kadınların bırakın eve hapsolmayı, iş hayatında giderek erkekleri geride bıraktığını gösteriyor. Bakan Yerlikaya’nın paylaşımı bu yüzden kıymetli. Yıllardır oluşturulmaya çalışan bir algıyı tek bir kare işte böyle çökertir.
Sadece Çankırı Jandarma Komutanı ve Sinop Emniyet Müdürüyle sınırlı değil Türkiye’nin kadın idareci atağı… İlk kadın Generalimiz Özlem Yılmaz da bu yıl göreve başladı.
Türkiye’nin 15 bin 394 hakiminden 7 bin 128’i.. 7 bin 440 savcısından 1.228’i kadın (2022 rakamı).
Kadın akademisyen oranımız Avrupa ve OECD ülkelerinin ortalamalarının üzerinde.
Üniversite öğrencilerimizin yüzde 51,7’sini kızlar oluşturuyor. Kadınların akademideki oranı yüzde 46,4. Profesörlerimizin yüzde 34,3’ü, doçentlerin yüzde 41,8’i, doktor öğretim üyelerinin yüzde 47,4’ü kadın. Kadın büyükelçi oranımız yüzde 27,3.
Türkiye son dönemde kadınların işgücüne katılım oranını en çok arttıran ülkelerden biri. 2007-2023 döneminde kadın işgücüne katılım oranı 12,7 puan artarak 23,2’den 35,8’ e yükseldi.
Demek ki neymiş… Erdoğan’ın kadınları eve kapatmak gibi bir gündemi yokmuş.
Algılara değil rakamlara bakmak gerekiyormuş.
Kaynağı mabadı olanlarda son durum
Fondaş medyada düzenli aralıklarla Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifa ettiği yalanı dolaşıma sokuluyor.
Sosyal medya destekli bu operasyonel faaliyete gazetecilik diyorlar ama aslında yaptıkları gayrinizami harp teknikleriyle ülkeye operasyon çekmekten başka bir şey değil.
Kaynağı mabadı olan operasyon elemanlarının iddia ettiği gibi Külliye’de gerçekleşen bir toplantı yok. Mehmet Şimşek’in kendisinden, basın danışmanından, yakın çevresinden aldıkları bir bilgi-duyum vs. söz konusu değil. İstifa ettiğini iddia ettikleri adama ve ekibine doğrulatma ihtiyacı bile duymadan fütursuzca böyle bir yalanı gündeme taşıyabiliyor ve buna “Gazetecilik” diyorlar!
Rahatlıkları hukuki bir yaptırımla karşı karşıya kalmayacaklarını bilmelerinden. Fonlarını alıp sallayabildikleri kadar sallıyorlar!
Asıl dertleri uygulanan ekonomi programının başarıya ulaşmasını engellemek. 2028’deki cumhurbaşkanlığı seçimine Türkiye’nin ekonomik açıdan rahatlamış bir şekilde girme ihtimalinden fena halde rahatsızlar. Hem onlar hem de fonlarını verenler.
Kaynağı mabadı olan, utanma duygusunu kaybetmiş fonlu operasyon elemanları Türkiye için bir milli güvenlik sorunudur.
Haydi bastır Ankaragücü
İstanbul’un altı takımla temsil edildiği, ilçe takımlarının bile boy gösterdiği Süper Lig’de Ankara’nın tek bir temsilcisi yok!
114 yıllık tarihe sahip Ankaragücü bu yıl 1. Lig’de mücadele ediyor. Başkent adına ne kadar hazin bir tablo! Bu misafirliğin kısa sürmesi lazım. Sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin en kalabalık taraftar gruplarından birine sahip Ankaragücü asıl yerine, Süper Lig’e dönmek zorunda.
Ankaragücü’nün fedakar taraftarı her zamanki gibi üzerine düşeni yapar. Ama kentin iş dünyasının, yerel ve genel siyasi aktörlerinin, STK’larının da taşın altına elini koyması şart.
Başka Ankara da Ankaragücü de yok.