Bayram bahane konser ekonomisi şahane
CHP’li Konak Belediyesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında düzenleyeceği Şevval Sam konseri için 5 milyon 300 bin lira ödeme yapacağını biliyor musunuz?
Bütün politik söylemini israf, savurganlık ve yolsuzluk üzerine kuran, iktidarı buradan vuran bir siyasi partinin belediyeleri yoğun eleştirilere rağmen konser bütçelerinden en ufak bir taviz vermiyor! 2 saatlik konser için Şevval Sam’a gözünü bile kırpmadan 5 milyon 250 bin lira ödeme yapıyor! Sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu? O tuhaflığın gerekçesini birazdan yazacağım. Önce bir hatırlatma..
Konak Belediyesi’nin SGK’ya tam 433 milyon 800 bin 812 lira borcu var. Çalıştırdığı emekçinin SGK primini ödemeye yanaşmayan, ‘’ param yok, batıyorum’’ diyen ama Şevval Sam’a 2 saat için 5 milyon 250 bin lira vermeyi de sorun etmeyen bir belediyecilik anlayışı! Sadece Konak’ta değil her yerde aynı garabet yaşanıyor.
Belediyeye şimdilik bir nokta koyup organizasyonu düzenleyen firmaya geçelim. İstanbul merkezli firmanın web sitesine yazdığı şu ifadeye dikkat: “Sadece 2023 yılında 15 festival, 50 tiyatro oyunu, 300 konser düzenledik, bu konserlerde 600 sanatçıyı sahneye çıkardık!” Şimdi soru şu: Acaba bu etkinliklerin kaçı CHP’li belediyelerde yapıldı ve firma bu işlerden ne kadar gelir elde etti?
Belediyelere konser, fuar gibi organizasyonlarda hizmet veren büyük ölçekli birkaç firma daha var. Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Antalya’da , Mersin’de özellikle resmi bayramlarda devasa bütçelerle gerçekleştirilen organizasyonları genellikle bu firmalar yapıyor.
Finalinde pek değerli sanatçılarımızla pek muhterem başkanlarımızın 32 dişlerini göstererek resim çektirdikleri konserlerin her biri için belediye bütçelerinden hatırı sayılır paralar alıyorlar. Günün sonunda da faturayı vatandaş ödüyor.
Gelelim işin asıl tuhaf kısmına… Bu işleri bilen, ucundan, kıyısından bulaşmış herkes sözleşmiş gibi aynı şeyi söylüyor: Bu paraların tamamı sanatçıların cebine girmiyor, giremez!
E kimin cebine giriyor o zaman diyorsunuz değil mi? Rivayetler muhtelif.
Kimsenin konserine, getirdiği sanatçıya itirazımız yok. Ancak milyar liraların havada uçuştuğu bu piyasayla ilgili nahoş iddialar dolaşıyor ortalıkta. İnanması zor ama belediyeler üzerinden rant sağlayan, haraç kesen bazı yapıların paravan olarak konserleri kullandıklarını söyleyen bile var.
Maliye’nin belediyelerin kültür-sanat faaliyeti adı altında düzenlediği organizasyonları mercek altına almasında fayda var. Bu işten pis kokular yükseliyor ve daha da yükselecek gibi.
Zorla götürülen zorla getirilir mi?
CHP’nin eski lideri Kılıçdaroğlu hakkında verilen “Zorla getirme” kararı jet hızıyla kaldırıldı.
Bir bardak suda koparılan fırtına kimseyi yanıltmasın. Bu yargı kararı CHP’nin eski liderini fazlasıyla memnun etti. Fırsat bu fırsat deyip hemen çok sevdiği videolardan birini daha çekti. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini sindirmeye çalıştığını söyleyerek “Hodri meydan” dedi!
CHP tabanına “Gördünüz mü iktidar hala benimle uğraşıyor. Ben partinin fiili genel başkanıyım. Erdoğan ile ancak ben mücadele ederim” mesajı verdi. Yani Kemal Bey, mağdur göründüğü bu olayın kazananı. Kaybedeni ise CHP’nin yeni yönetimi.
Zorla hatta cebren ve hileyle CHP’den gönderdikleri adamı hararetle savunmak zorunda kaldılar. Yargının verdiği kararın Kemal Bey’in ne kadar işine yaradığının en çok onlar farkındaydı. Ama elleri kolları bağlanmıştı bir kere.
Kılıçdaroğlu zorla götürüldüğü CHP Genel Başkanlığına zorla dönmek için olağanüstü bir çaba gösteriyor. Süreç de sanki lehine işliyor gibi. Ne dersiniz?