Kamerayı bantla kapat, TRT’de canlı diye şov yap

Ekrem İmamoğlu’nun “otel buluşması” umurumda değil..

Hukuksuzluk varsa savcılar tespit edecektir.

“Para kasaları” diye addedilen kişilerle buluşması umurumda değil..

Jammerlar, sinyal kesiciler umurumda değil..

Orada bir “sinyal kesici” olsa otelin müşterileri isyan ederdi, o ayrı mesele..

Korumalar umurumda değil..

“Bavullar, paralar” umurumda değil..

Ama abi siz niye otelin “güvenlik kamerasını” bantladınız?

Madem bantlayacak kadar “gizli işiniz” varsa bunu kamerasız yerlerde yapamadınız mı?

Mesela, İmamoğlu’nun belediye binasındaki “makamında” kamera yok, orada niye toplanmadınız?

“Şeffaflıkla övünen” Ekrem İmamoğlu kendi makamında bu konukları ağırlayamadı mı?

Niye ki?

Türkiye tarihinde ve belki dünya tarihinde ilk kez bir belediye başkanı özel bir kurumda “kamera bantlama işlemi” yaptırıyor.

Bu ne garip iştir, bu ne kirli süreçtir?

Nerden baksan tutarsızlık!

Özgür Bey; “Cumhurbaşkanı görüşmelerinde de bu oluyor” diyor.

Ben bu güne dek Cumhurbaşkanımızın yurtiçi ve yurtdışı görüşmelerinde kamera bantlandığını görmedim.

Hatta hiçbir yetkilinin görüşmelerinde kamera bantlandığına şahit olmadım.

Biz bu güne dek, “İşyerine giren hırsız, güvenlik kameralarını kapattı” diye haberlerde bu mevzulara şahit olduk. Buradan Ekrem Bey’e bir mesaj verme derdinde değilim, sadece olanı söylüyorum.

Bir de, “TRT’de yargılayın, herkes görsün” falan diye bağırıyorlar. Siz 6 kişi bir araya gelince bile kamera bantlatan adamsınız, milyonlarca insanın sizi yargılanırken izlemesini neden tercih ediyorsunuz? Amacınız ne? “Show zamanı” falan mı?

Siz otelin kamerasını bantlayıp sıra TRT’ye gelince mi şeffaf oluyorsunuz?

O bavullarda jammer veya para varsa bir yere kadar sıkıntı olabilir; ama kamera bantlıyorsanız burada “organize işler” algısı oluşturursunuz.

Daha bu güzelim ülkeye neler yaşatacaksınız?

Bir de iktidara talipsiniz öyle mi?

Madem güvenlik sorununuz var ise, madem “IŞİD” herkesi bırakıp sizi tehdit ediyor ise neden belediyenin güvenlikli binasında değil de otelde buluşuyorsunuz?

Yoksa sizin göbek adınız “şaibe” mi?

Şeffaf falan değilsiniz.

Hülâsa; hem terör örgütü tehdit ediyor diye yanınızda jammer taşıdığınızı iddia edeceksiniz hem de güvenlik kamerasını bantlayacaksınız. O esnada odada saldırı olsa ne olacak, güvenlik kamerası nasıl görecek? İler tutar yanınız yok!

“ÖZGÜR ÖZEL VE PAZARLIK”

CHP Genel Başkanı Özel; “İmamoğlu’nu pazarlık konusu yapmam” diyor.

Kime diyor?

CHP’lilere diyor.

Çünkü Ak Parti ve MHP içinde bunun pazarlığını yapacak parti üyesi bile bulamazsınız.

CHP’den CHP’ye bir yol gidiyor, ama kendi kavgalarını hükümete mâl ediyorlar.

Mesela, “pazarlık” konusu CHP’nin iç çekişmesinin yansımasıdır.

CHP’ye “kayyum atanma” meselesi yine CHP’li 21 delegenin/üyenin şikayeti üzerine başlamıştır.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu şikayetler üzerine harekete geçmiş ve şeffaf bir süreç işlemiştir.

Eğer kayyum atanırsa (ki ben bunu istemem) müsebbibi CHP’lilerdir.

İmamoğlu’nun yolsuzluk davası yine “kendi çevresinin ve CHP’lilerin şikayeti” üzerine başlamıştır.

CHP kendi kendini yiyor, sonra “Ben yemedim, hükümet yedi” diye ortalığı ayağa kaldırıyor.

Böyle bir CHP eğer iktidar olursa kendi içlerindeki kaosu ülke geneline yayarlar, toparlaması on yıllar sürer.

Allah ülkemizin birliğini bozmasın.

“HAKAN FİDAN’IN KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ ÇAĞRISI”

PKK ve türevleri kongrelerini toplayarak “Mayıs 2025’te” silah bırakma ve fesih çağrısı yapacak. Bir aylık süre var.

Türkiye nezdinde “Haziran 2025” kırmızı alarm çalmaya başlayacak. Bu tarihler dışında her gün “oyalanma” manasına gelecek ve yetkililer buna izin vermeyecek.

Hakan Fidan “ön uyarıyı” yaparak hatırlatmada bulundu.

Silah bırakılır ve fesih çağrısı gelirse yepyeni süreç başlar.

Aksi olursa?

Cumhuriyet tarihinin en büyük kara, hava ve deniz operasyonları başlayacak.

SON SÖZ: Bundan sonra süreçlerin iki kazananı değil tek kazananı olacak; Büyük Türkiye milleti ve devleti..!