İstanbul Üniversitesi’nde ZÜLFİKÂR HANEDANI! Rektör’ün alaylı hematolog kardeşi ve ilginç marifetleri

Bir akademisyenin ne kadar bilimsel ve atıfta bulunan yayını olduğunu günümüzde görebilmek mümkün. Örneğin Web of Science ve Scopus tarandığında ya da Google Scholar’a bakıldığında anlıyoruz ki Haluk Zülfikâr beyefendinin toplamda 19 yayını var.

Efendim, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr.Haluk Zülfikâr’dan bahsediyorum. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikâr’ın kardeşi olur.

Kendisinden, Ekrem İmamoğlu’nun şaibeli ve yasa dışı yatay geçişi neticesinde aldığı diplomasının iptali sürecinde yayınladığımız yazılarda biraz bahsetmiştik, takip edenler bilir. Ancak o günlerde büyük balık Ekrem İmamoğlu olduğu için konuyu azıcık kısa kesmiştik. İmamoğlu’nun diplomasının iptali ile ilgili olarak savcılık yazısına rağmen meselenin epey sürüncemede bırakılması nedeniyle bu “abi-kardeş”e hafiften mercek tutmuştuk. Verilen karardaki sıkıntılı hususları da yazdık ama bundan Ekrem İmamoğlu’nun bir fayda sağlayamayacağını da ifade ettik bu arada. Boşa kürek çekiyorlar.

Neyse, Prof. Dr. Haluk Zülfikâr’ınyayınlarını üç öğretim üyesine incelettirdim. Neden bunu yaptırdığımı aşağıdaki inceleme sonuçlarını okuduğunuzda anlayacaksınız.

Verdikleri bilgiler şöyle:

-Haluk Zülfikâr,İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesidir. Yani alanı ekonomidir.  

-Ağabeyi; İstanbul Üniversitesi Rektörü Osman Bülent Zülfikâr ise İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü öğretim üyesidir. Yani alanı TIP olup spesifik olarak hemofili hastaları ile ilgilenmekte. Çevresindeki pek çok öğretim üyesinin ifadesine göre bu alanda tekel oluşturduğu da ileri sürülmekte. Kurduğu TÜRK HEMOFİLİ DERNEĞİ aracılığıyla hastalar üzerinde tam bir kontrol sağladığı da belirtilmekte. Bu arada Türk Hemofili derneği de var ve o da kontrol altında.

-Sıkı durun. Bir Ekonomi Profesörü olan Haluk Zülfikâr’ınmevcut 19 yayınının 16 tanesi sağlık, tıp ve özelde de hemofili hastaları ile ilgili. Bitmedi, iki yayını da diş hekimliği implant yöntemihakkında. KENDİ DALINDA İSE YALNIZCA BİR YAYINI VAR.Yani iktisat alanında.

-Haluk beyin bu yayınlarının tamamıHemofiliaadlı bir tıp dergisinde yayınlanmış.

-Yayınlarının neredeyse hepsi Ağabeyi Rektör Bülent Zülfikâr ile yapılmış.

-Hemofiliadergisi için bir yaz kampı organize edilmiş ve bu yaz kampından bile sinekten yağ çıkarırcasına 4 adet yayınattırmışHaluk bey. Mucize buna denir işte.

-Şu iki yayına bakın:

Birincisinin adı “Statistical evaluations on the internet usagebehaviour of theindividualswith HEMOPHILIA in Turkey” ve yazarları da Haluk Zülfikâr, Y. Büyükpınarbaşılı, Bülent Zülfikâr…

İkincisi “The internet usagebehaviourandaccsespatterns of the PATTIENTS yo thehealthinformation on the internet”adını taşıyor. Yazarı yalnızca Haluk Zülfikâr.

Şimdi burada ne yapıldığını açıkça yazmayacağım ama okuyan herkes anlayacaktır.

-Şimdi diyebilirsiniz ki, bir iktisatçıyla bir tıpçıbirlikte yayın yapamaz mı? Neden olmasın? Ama bu incelemeyi yapan üç akademisyen sözkonusu yayınların tüm abstractlarını(araştırma özetleri) okudu, metinleri hızlıca taradıve ilginçtir ki hiçbir yayında iktisat ile ilgili bölümler bulamadı.

O HALDE SORALIM: BİR EKONOMİST GİDİP HEMOFİLİ HASTALARIYLA NASIL ÇALIŞMA YAPABİLİR?

Şimdi soruyorum:

1- Bir ekonomist olan Haluk Zülfikâr, hemofili hastaları ile ilgili tek başına bir çalışma için etik kuruldan nasıl onay aldı? Ya da aldı mı?  

2- Bu hastalar kimin hastaları? Bilgisi var mı? Onayı alınmış mı? 

3- Hemofili hastaları ile bir ekonomist olarak nasıl bir bilimsel geçmişe sahipsiniz?Üstelik yayınlarınızdaekonomik boyut yokken.

4- Hemofili hastaları yetmemiş gibi bir de implant çalışmanızı neye borçlu bu ülke? Bu konuda kendisine Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülsüm Aknasıl bir destek verdi?

5-Yayınlarınızı yine tıp alanında abinizin asistanı, Onkoloji Enstitüsü yönetim kurulu üyesi ve Rektör abinizin başkanı olduğu Türk Hemofili Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Sayime Başak Koç Şenol ile yapmanız ne kadar etik?

6-Tüm bunların sonucunda mı Gülsüm Ak rektör yardımcısı, Sayime Başak Koç Şenol da yönetim kurulu üyesi yapıldı?

BANA RAPOR VEREN ÜÇ AKADEMİSYENİN VARDIĞI SONUÇ ŞÖYLE:

Bu ülkede hukuk varsa alınan ya da verilen unvanlar sorgulanır, gereken yapılır.

Bu abi-kardeş ikilisinin ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından biri olan İstanbul Üniversitesi’ni adeta bir nepotizm uçurumuna sürüklemesi acaba Hükümetin ve Cumhurbaşkanlığı makamının hiç mi ilgisini çekmiyor? Merak ettiğim bir diğer konu da bu açıkçası.

Haluk Zülfikar an itibariyle üniversitede tam 14 görevi birden yürütüyor. Bunların çoğu da mali ve ekonomik anlamdaki departmanlar, kurumlar ve kuruluşlar.

Bu size normal geliyor mu?

YÖK, YÖK Etik Kurulu, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) görevini yapıyor mu?

CEVAPLARINI BİLDİĞİM SORULARIM VAR REKTÖR ZÜLFİKÂR’A

2547 sayılı Kanunda ve Akademik Teşkilat Yönetmeliği’nde yasal olarak fakültelerde 2 adet kurul tesis edildi. Akademik Değerlendirme ve Stratejik Yapılanma adlı kurullar.Bu kurullarda kimler görevlendirildi? Ne kadar ek aylık alıyorlar?

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek ile hangi konuda anlaşmazlık yaşadınız da kendisini o malum kurumun başından alıp yerine Onkoloji enstitüsünden Biyoloji kökenliProf. Dr. Semra Demokan’ı görevlendirdiniz? Neden?

SORULARIM BİTMEDİ?

Kurumdan verilen ihaleler için Yusuf Yüceyaltırak ismi ne ifade ediyor?

Teknopark Genel Müdürü olarak atadıkları Besim Müftüoğlu’nun, Rektör Bülent Zülfikâr’ın ağabeyi Hulusi Zülfikâr’ın kayınbiraderi olduğu doğru mu?

Aynı kişi yine İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisleri Koordinatörü olarak atandı mı?

Teknoloji Transfer Ofisi Yönetim Kurulu Başkanlığı, Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü, Teknokent Yönetim Kurulu üyeliği, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi… Bu kardeş Zülfikâr çok mi yetenekli, on parmağında on marifet biri Allahaşkına?

Kısaca Üniversite’deki Zülfikâr Hanedanı tıkır tıkır işliyor.

Vallahi şaştım kaldım ben bu işe.