Trump’a bir şeyler oluyor…

Okuduğunuz Yazı
Trump’a bir şeyler oluyor…

İçerik

ABD Başkanı Trump, ABD Savunma Bakanlığının adını “Savaş Bakanlığı” olarak değiştirdi. Gerçi bu bakanlık, 1789’da ilk başkan George Washington seçilip göreve başladığında kurduğu hükumette bu isimle yer aldı ve bu isim 158 yıl geçerli olarak kaldı; ama şu anda sadece ve sadece ABD’nin silahlı kuvvetleri ve ilgili kurumları Savaş Bakanlığı adlı bir hükumet kurumuna bağlı!

“Ne var bunda?” veya “Bunun bizi ilgilendiren tarafı ne?” diyebilirsiniz. Tabii sadece bir kamu dairesinin adı olarak alırsak, bize ne ABD’nin Savaş Bakanlığı’ndan!

Ancak perspektifimizi biraz genişletelim: Şu anda ABD dışında sadece üç ülkede, Afganistan’da Taliban hükumetinin resmi adı “savunma bakanlığı” olan kurumuna Taliban yetkilileri “Savaş Bakanlığı” diyor. Aynı durum Yemen’de de var, Husiler bakanlığa “Savaş”, El Hadi’ye ve DAEŞ’e bağlı gruplar “Savunma” adını veriyor. Somali’yi bölerek bağımsızlık ilan eden Somaliland de İngilizce haberlerinde Savaş Bakanlığı ifadesini kullanıyor; ama bakanlığın resmi adı hala Savunma.

Trump geçen ayın ortalarında bu değişiklik fikrini ortaya attığında ciddiyetten uzak bir ifadeyle, “Eski isme dönersek, herkes ABD ordusunun kazandığı zaferleri hatırlar, sevinir!” demişti. Yani mesele sadece Trump’ın “Amerika’yı tekrar büyük yap” (MAGA) sloganı ile arkasına taktığı ultra-tutucu, Demokratik Parti’den ve siyasetinden Trump’a oy verecek kadar nefret eden kesime “yeni bir parmak bal” sunmak gibi görünüyordu. Televizyon sunucusu iken Trump’la sık-sık mülakatlar yapan (hatta denilebilir ki sadece Trump ile mülakatlar yapan) Savunma Bakanı Pete Hegseth, Trump’ın isim değişikliği kararnamesini imzalamasından sonra öyle konuşmalar yaptı; yeni ismin ABD silahlı kuvvetlerinin gerçek misyonunu yansıttığına ilişkin öyle sözler söyledi ki, meselenin sadece “halkın hoşuna gidecek bir basit isim değişikliği” olmadığını düşünenlerin sayısı bir anda arttı. Medyanın önce ikinci sınıf bir bürokrasi haberi diye gördüğü Savaş Bakanlığı kime karşı ilan edildiği belli olmayan bir Savaş İlanına dönüştü.

“Kime karşı olduğu belli olmayan savaş ilanı” ifadesi, Trump’ın en sıkı destekçilerinden Wall Street Journal gazetesinin “Trump’ın Savaş Bakanlığı bir savaşı kazanabilir mi?” başlıklı makalesinde geçiyor. Makalenin yazarı da “Yayın Kurulu”; yani bireysel bir görüş değil, bütün gazetenin görüşü!

Ama hem bu sorunun, hem de savaş ilanının deklare edilmemiş muhatabı olan, Çin, Rusya ve Kuzey Kore olsa gerek; çünkü Trump, şakaya getirip, Çin lideri Şi Cinping’i Rusya lideri Putin ve Kuzey Kore devlet başkanı Kim ile birlikte ABD’ye karşı komplo kurmakla suçladığı sosyal medya mesajı ile bakanlığın isim değişikliği aynı günlere rastladı.

Şi, ev sahipliği yaptığı Şanghay İş Birliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi’nde mevcut dünya düzenine alternatif küresel güvenlik ve ekonomik vizyonunu açıklamış; mevcut dünya düzeninin giderek daha “kaotik ve karmaşık” hale geldiğini vurgulayarak, dolaylı ifadelerle ABD’yi “zorbalıkla” suçlamıştı. Trump bu suçlamayı üzerine aldığını belirterek, kendi kurduğu sosyal medya platformunda “ABD’ye karşı birlikte komplo kurduğunuz Putin ve Kim’e en içten selamlarımı iletin” diyen bir mesaj paylaştı.

Trump, bir taraftan jeostrateji uzmanlarının tahmin ettiği şekilde küçülen ve dünya üzerinde tek kutuplu bir hegemonya kurmuş ülke olmaktan çıkmak üzere olan ülkesine uygun adımlar atarken, diğer taraftan da İsrail’in İran’a karşı savaşına, ülkesinin hiçbir ulusal çıkarı olmadığı halde karışıyor. Bir taraftan ABD’nin kendi çıkarlarını ön planda tutacağını vaat ederek, buna uygun bütçeler, ekonomik denge programları açıklarken diğer taraftan Netanyahu’nun Gazze’yi “dümdüz etme” planına yeni silahlar ve para yardımı yaparak destek oluyor.

Neredeyse tüm dünya Filistin’i tanımaya hazırlanırken, Trump Filistin’in göstermelik de olsa kağıt üzerinde mevcut devletinin liderini ve diplomatlarını BM toplantısının yapılacağı New York’a sokmuyor.

Trump’a gerçekten bir şeyler oldu; ama ne?

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL