ABD uçakları İsrail’e yakıt vermediyse bu neyi değiştirir?

Okuduğunuz Yazı
ABD uçakları İsrail’e yakıt vermediyse bu neyi değiştirir?

İçerik

Dikkatli bir okuyucu kadar gazeteciyi doğru yolda tutan başka bir unsur var mıdır? Sanmam.

Geçen pazartesi, Stratfor analiz ve araştırma enstitüsünü kuran ve şimdi, aynı amaçla kurduğu Geopolitical Futures’ı yöneten George Friedman’ın, İsrail’in Doha saldırısı konusunda Trump’ı temize çıkarttığını öne sürmüştüm. ABD’nin Katar saldırısındaki suç ortaklığını da ABD ve İngiliz uçaklarının, Doha’ya 1700 kilometrelik uçuşlarında İsrail uçaklarına yakıt takviyesi yaptığı gerçeğini gizlemesinin açıkça gösterdiğini ifade etmiştim.

Hristiyanlığın, sonradan yazma metinlerle ve özellikle bazı Musevi tarikatları ve Siyonizmin çabasıyla Evanjelikliğe döndürülmesine karşı çıkan Amerikalı bir okuyucu-dostum var. Trump’ın Siyonizm’e de Evanjelik Hristiyanlığa da inanmadığını, ama ABD’deki İsrail lobisinin siyasal ve parasal desteğini (son seçim kampanyasında kâğıt üzerinde 200 milyon, el altından 2 milyar dolar Yahudi bağışı almıştı) sürdürebilmek için her şeyi yapabileceğine inanıyor. Bu dostum, “Özgür Filistin” davasını seviyor ama gerçeği daha çok seviyor. İnanıyorum ki doğrusu da bu.

İngiliz Hava Kuvvetlerine ait tanker uçakların havada ikmal için kullandığı (probe and drogue adlı) sistemin, İsrail’in F-15 ve F-35 savaş uçaklarına uymayacağını, bunu sağlayabilecek Amerikan tanker uçaklarının da bunu yaptığına dair kanıt bulunmadığını söyleyen dostum, şöyle devam ediyor:

“İsrail uçakları Kızıldeniz’e doğru uçtular ve havadan fırlatılan balistik füzeleri (ALBM) dikey olarak uzaya fırlattılar. İsrail uçakları bunu ikmalsiz yaptılar. ALBM’ler Suudi Arabistan üzerinden geçtikten sonra Doha’daki hedeflerine dikey olarak düştü. Bu nedenle Katar’ın uçaksavar ve füze savunma sistemleri onları tespit edemedi. Savunma radarı tespit etse bile, ALBM’ler son derece hızlı olduğu için Katar’ın mevcut imkanları ile önlenmeleri olası değildi.”

Dolayısıyla, bu saldırıyı önlememenin tek yolu ABD’nin İsrail’i durdurmasıyla sağlanabilirdi. Israil de ABD’nin “Hayır!” diyebileceği beklentisi sebebiyle, Katar saldırısını Amerika’ya haber vermedi.

Peki… Bu gerçek neyi değiştiriyor? Amerika, İsrail’e, Hamas’ın elindeki rehinelerin kurtarılması için, taraflar arasında arabuluculuk yapacağını bildiriyor ve önerilerini Hamas’a veriyor. Hamas’ın siyasal merkezinin Katar’da olduğu biliniyor; İsrail 7 Ekim’den bu yana Katar aracılığıyla Hamas’la görüşmelerine katıldı. İsrailli diplomat ve askeri temsilciler Doha’ya gitti ve Katar iki taraf arasında arabuluculuk yaptı. Üst düzey İsrailli yetkililer, Gazze’de tutulan rehinelerin serbest bırakılmasını görüşmek üzere Katar’a defalarca seyahat etti.

Yani, Hamas’ın Doha’da ofisi olduğu 711 günden beri bilinen bir gerçek iken, İsrail’in şimdi Katar’a ve Hamas’a saldırması, sadece ve sadece ABD’nin son arabuluculuk teklifini reddetmesi değil midir? ABD, bunu böyle anlamamakla ve İsrail’in mesela önceki gün Gazze’yi karadan işgaline imkân sağlamakla ne yapmak istiyor? Bu, ABD’nin iki taraflı ve NATO’daki gibi çok taraflı müttefiklerine nasıl bir mesaj veriyor? Netanyahu, Gazze’de yangınlar başlattıklarını ve Trump’ın kendisini iki hafta içinde Beyaz Saray’a davet ettiğini söyledi.

İsrail, ABD’nin müttefiki bir ülkeyi, uçaklarına havada yakıt ikmali yaptırmadan bombalasa ne olur, yakıt ikmali yaptırarak bombalasa ne olur? O uçakların ve tüm İsrail savaş uçaklarının yakıtı da, bombası da ABD’den gelmiyor mu?

Bu saldırıdan hemen sonra, İsrail’e gönderilen ABD dışişleri bakanı (Katolik) Marco Rubio’nun, “Bizim müttefikimize nasıl saldırırsın? Üstelik yıllardır Hamas’ın orada ofisi bulunduğunu hepimiz bildiğimiz halde!” demesi beklenirken, başına Yahudi takkesini takıp, Netanyahu ile ağlama duvarında poz vermesi nasıl açıklanabilir?

Unutmadan… ABD İsrail’in mühimmat envanterini bildiğine göre, müttefiklerine bu silahları önleyecek imkanı vermemesi nasıl bir ittifak anlayışı?

Ben de gerçeği her şeyden çok severim; bilhassa Amerika’nın gizlediği gerçekleri!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL