28 ŞUBAT SENARİSTLERİ SAHNEYE ÇIKIYOR?
Gelişmelerin ve hamlelerin sıradan olmadığını iyi tahlil edip ortaya çıkan resimleri net okuyabilmemizin zaruri olduğuna inandığım günlerin arefesindeyiz.
Bu ülkeye ve insanlarımıza kirli kumpaslar kuran çakalların yeni versiyonlarının yavaş yavaş sahneye çıktığı günlerdeyiz.
Normal akış gibi görünen gelişmelerin hedeflediği gerçeği aktörler üzerinden olduğu gibi irtibatlar, birliktelikler, mutabakatlar üzerinden de okuyabilmeliyiz.
28 Şubat benzeri projelerin yeni versiyonlarının hayata geçirildiği demlerdeyiz.
Bugün en dikkatimi çeken resim yargıtay başkanının konuşmasında manasını buldu. Konuşma metninin arasına sıkışmış, sıkıştırılmış bir cümle dikkatimi çekti.
Yargının bağımsızlığına vurgu yaparken, “gerekirse HERKÜL” gibi davranarak duruşunuzu göstereceksiniz, vurgusunun sıradan bir tanımlama olduğuna inanmıyorum.
Yargıtay başkanı sizce “herkül” tanımlamasını durumun ağırlığına binaen mi, iş yükünün çokluğuna vurgu olarak mı yaptı bilemem. Lakin bir gerçek varki hukuk sistemindeki aksaklığın görevlerine yeni atanan hakimlerden kaynaklanmadığı çok açık..
Yargıtay başkanının bu açıklamalarından önce ve sonrasında 28 Şubat tetikçi medya aktörlerinin yeniden sahneye çıkmaları oldu.
Verilen mesajları yakinen takip ediyorum.
O dönem gladyo unsuru Müslüman görünümlü aktörlerin yerine şimdi daha legal ve toplumla uyumlu tetikçi ajanları siyasetçilere kanca atıp, piyasa da parlatmaya başlamaları normal gelmedi bana.
Hepsinden ziyade bütün gelişmelerin Reisin ağzından ifadesini bulması…
Ne dedi Reis, “28 Şubat’ın her ayağıyla hesaplaşma vakti geldi geçiyor” demesi.
Sizce gelişmeler normal mi?
Son olarak, hakimlik mesleğinin özü herkül olmak değil, hukuku hakkaniyet içinde tecelli ettirmek olmalıdır. İş yükünün kaldırılmasını herkul gücüyle özdeşleştirmek fedakarlıkla açıklanamaz..