Hamas’a terörist diyenler kaybedecek
HAMAS esasında Filistin’de “Harekat Al Mukavama Al İslamiye” isimli bir siyasi partidir.
Gücünü halktan alır.
HAMAS’a hangi yapı “terör örgütü” demişse muhakkak kaybediyor, kaybedecek.
İsrail kaybetmeye mahkumdur, aksi takdirde o mahkumiyet bize döner ve dünyanın dönmesinin bile anlamı kalmaz.
Yıllarca sol, sosyalizm, halkların kardeşliği, barış, enternasyonalizm, direniş, devrim kavramlarını tepe tepe kullananlar sıra Hamas’a gelince sırt çevirdiler.
Yıllarca bu tip ikiyüzlü cellatlara inananlar oldu.
Susuzluktan ölen bebekleri, açlıktan can çekişen insanları görmek istemediler.
Çünkü acı çekenler Müslüman idi.
Çünkü onlar “Hasbinallahü Ve Nimel Vekil” diyorlardı. Allah ne güzel vekildir.
Ülkemizde kendisini “sol” diye niteleyen ama hiçbir vakit “sol” olamamış partiler de, “Hamas terör örgütü” diyerek bir mazlum halka sırtını döndü. Zulme uğrayan bir halka sahip çıkmayanlara bu millet asla sahip çıkmaz.
“Hamas-İsrail anlaşması” henüz uygulamaya konmasa da şu aşamada kısa kısa şunları not düşmek istiyorum:
1)Anlaşmanın özü; esir takası, Hamas’ın yerine Türkiye-Katar-Mısır ve ABD-İngiltere gibi ülkelerden oluşan “görev gücü” gelmesi ve İsrail’in Gazze’den çekilip bir daha saldırmaması, yardımların Gazze’ye girmesi.
2)Düzenli ve sapkın bir orduya sahip İsrail binlerce tonluk bombalarına, ABD ve AB desteğine rağmen Hamas’ı yenemedi.
3)Anlaşma olacaksa Hamas yenildiği için değil, İsrail köşeye sıkıştığı için gerçekleşecek.
4)Hamas’a terör örgütü diyenler onu “masadaki güç” olarak kabul etmek zorunda kaldılar.
5)Gazzeliler her şeye rağmen Hamas’a ve Kassam tugaylarına karşı gelmedi, bilakis sahiplendi.
6) Mahmud Abbas yönetimi itibar kaybetti. Yaser Arafat ve Abbas aynı partinin liderleri idi ve onların döneminde Filistin hep kaybetti. Birileri Arafat’ı “kahraman” zannetmeye devam edebilir.
7)Siyonizm, kendi propaganda araçlarını işletemez oldu.
8)Az sayıdaki “Barışçıl Yahudiler” bile İsrail yüzünden “istenmeyen adamlar” olarak dünyanın tepkisini çektiler. Artık herkes onlara karşı temkinli davranıyor.
9)Katar saldırısı İsrail’in en büyük hatalarından biri oldu. Çünkü Katar her ne kadar toprak ve nüfus olarak küçük olsa da Avrupa Doğalgazı’nın çoğunu tedarik eden “güvenilir devlet” pozisyonunda konumlanıyor. Katar’ın saldırıya uğraması AB ülkelerinin işine gelmedi.
10)Bu anlaşma “yüzde yüz” gerçekleşse bile İsrail henüz yaptıklarının hesabını vermedi. Katlettiği binlerce insanın hesabını ödemedi.
SON SÖZ: İsrail’e asla güvenmiyorum ve zihin hastası katliam çetesine hiçbir zaman güvenmeyeceğim. İnsanlar ölmesin diye bu anlaşmanın gerçekleşmesini temenni ediyorum. Ama bilin ki İsrail bu topraklarda barındıkça potansiyel tehditler devam edecektir. Uzun vadeli önlemleri ve temkinli duruşu “hiçbir zaman ve mekanda” elden bırakmamak gerektiğini bir gazeteci kardeşiniz olarak tüm yetkililere defalarca hatırlatacağımı bilmenizi isterim.