İddianame boş mu, dolu mu?
Ekrem İmamoğlu hakkında tutuklama karar verildikten sonra bazı çevreler ısrarla “İddianame ortaya çıkmıyor!” şeklinde yorumlar yaptılar.
İddianame ortaya çıktıktan sonraki süreçte ise “Bu iddialar boş, tamamen duyumlardan oluşuyor!” şeklinde yorumlar yapıyorlar.
En son söylenecek şeyi ilk başta söyleyim ;herkes baktığı yerden görüyor.
İmamoğlu’na yakın mevcut Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminden bir kısım ortada onca MASAK raporu, tapular, dekontlar varken “iddianame boş” diyorlar.
Mağdur edilmiş vatandaşların sıraya girip ifade vermelerini bir kenara koyarsak ortada yüzlerce delil var.
İBB kaynaklarının birilerinin özellikle İmamoğlu ailesi ve yakınındaki bir iki kişinin zenginleşmesi için kullanılmasını da görmezden gelmek olsa olsa akıl tutulmasıdır.
İmamoğlu Suç Örgütü iddianamesinde:
143 ayrı suç
2.352 yıl hapis cezası
3.900 sayfa suç dosyası
402 kişinin suçlandığı bir dosya
Binlerce delil.
İddianame kabul edildiğinde İmamoğlu’nun yoldaşları etrafından uzaklaşır diye bekleyenler vardı.
Hala aynı yerdeler.
İmamoğlu ile ilgili iddianamede yer alan her türlü suçlamayı görmezden geliyor, savunuyorlar.
Hadi diyelim ki 143 suçun yarısından beraat etse, ya gerisi?
Sonuç olarak; İmamoğlu’nun elebaşısı olduğu yapının siyasal anlamdaki maliyeti başta CHP olmak üzere Türk siyasetine, ekonomik maliyeti ise tüm Türkiye’ye ayrıca belediye başkanlığı döneminde hizmet üretememesi, ‘temel armama törenleri’ düzenlemesi sonucu da İstanbul halkına olmuş durumda.
Ama sen gel de anlat; onca delille belgeye, ifadeye rağmen hala İmamoğlu’nun avukatlığını üstelen kitleye.




