Bizim neslin, “FETÖ ile mücadele bitti” müjdesini duyma şansı yok…

Okuduğunuz Yazı
Bizim neslin, “FETÖ ile mücadele bitti” müjdesini duyma şansı yok…

İçerik

Son yazımda FETÖ ile mücadelenin sadece, “kriminal” çerçevede yürüdüğünü, oysa örgüt ideolojisinin de çürütülmesi gerektiğini ifade etmiştim. 

Fakat bir de baktım ki, FETÖ ile mücadelenin tamamlandığı konuşuluyor. 

Oysa kendisini bu işe adayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu uzun vadeli bir mücadeledir, asla gevşemeye gelmez” diyor. 

Hatta sadece hükümet ve devlet iradesi yeterli olmayıp, toplumun bütün kesimlerinin de, Türkiye’nin geleceği için bu mücadelenin kesintisiz devam etmesi gerektiğine inanması şarttır. 

Bir sohbetimizde Başbakan Binali Yıldırım’a, “FETÖ ile mücadelenin, AK Parti iktidarlarından sonra da aynı güçlü irade ile devam edeceğini düşünüyor musunuz” diye sormuştum ve kendine has üslubuyla, “O iş biraz yaş” cevabını vermişti. 

Ben bu satırları yazarken bile ekranda, “30 ilde FETÖ operasyonu” ve “MİT, Balkanlar’daki 6 FETÖ’cüyü Türkiye’ye getirdi” gibi KJ’ler akıyor. 

Bu örgüte ta Amerika’dan ve sadece hukuki zaviyeden bakan avukat Amsterdam bile, “Mücadele uzun süre devam etmeli” diyor. 

 Çok yol alındı ama bitmedi

Elbette özellikle devlet kademelerindeki FETÖ yapılanmasının beli kırıldı. 

Ama deşifre olan üyelerini açığa almakla, okulunu kapatmakla ve şirketine el koymakla FETÖ’nün biteceğini zannetmek büyük gaflet olur. 

Ecnebi gizli servislerin gözetiminde, 40 yıl boyunca ilmek ilmek dokunan bu örgüt, ancak aynı süre boyunca devam eden “hibrit bir mücadeleler zinciri” ile bertaraf edilebilir: 

1- Hukuki mücadele zaafa uğramadan tamamlanmalıdır. 

2- FETÖ vb. istismar ürünlerinin tek panzehri, Ehl-i Sünnet kriterlerinin bütün topluma öğretilmesidir. Bu FETÖ mankurtları, Ehl-i Sünnet şuuruna sahip birer Müslüman olsalardı, hiç birisi Fetullah Gülen’in “din” diye sunduğu sapıklıkların hiçbirine inanmazdı.

3- 40 yıl boyunca, “hizmet” bahanesiyle millet ve devletten gördükleri namütenahi destek için kullandıkları yöntemler iyi incelenerek, benzer istismarlar önlenmelidir. 

4- Aileden topluma uzanan bir normalleşmeye yönelik “rehabilitasyon süreci” uygulanarak, bu örgütün oluşturduğu travmalar bertaraf edilmelidir. Açığa alınanlar ve cezası bitenler topluma kazandırılmalıdır. Örgüt mensuplarının, örgüt ile hiç ilgisi olmayan çocuklarının/yakınlarının, toplum tarafından cezalandırılmasının önüne geçilmelidir. 

Bütün bunlar demektir ki, bizim neslin “FETÖ ile mücadele bitti” müjdesini duyma şansı yok…

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Nuh ALBAYRAK