FETÖ’nün patlamaya hazır bombaları!

Okuduğunuz Yazı
FETÖ’nün patlamaya hazır bombaları!

İçerik

Neden bütün hücreleriyle çözülemedi?

Türkiye’nin “kemikleşmeye” yüz tutmuş sorunları niçin kökten bitirilemedi?

Ülkemizin gündemleri nasıl bu kadar hızlı değişiyor?

Hangi sebeple kriptolar “gözden” kaçtılar, kimin/kimlerin gözünden kaçtılar?

Bu kadar şüphe bir ülke için fazla değil mi?

Yavaş yavaş ve genel hatlarıyla bakalım!

Dolar 4 TL’yi geçtiği için Rabia işaretiyle dalga geçenler ile “Cuma mübarek bir gün değil” diyen zihniyetler aynı!

Ülkemizde din düşmanı yok, “İslam düşmanları” var.

Yoga’cılara, Buda’cılara, Diyalog’çulara, Feto’culara, Siyonist kölelere, tasmalı köpeklere, papazlara, hahamlara son derece hoşgörüsel bir mozaik çerçevesinde bakanlar sıra İslam’a gelince “taciz, tecavüz” haberleri eşliğinde giriş yapıyorlar!

Bunlar hiçbir ahlaki kural tanımayan hainler ve esas mücadele bunlarla yapılıyor.

Bu sebeple Türkiye’deki mücadele “haç ile hilalin” arasında geçiyor. FETÖ bütün hücreleriyle çözülseydi 15 Temmuz’u yapacak kudrete zaten erişemezlerdi. Ameliyat olan bir insan bile aylar sonra kendine gelebiliyor. Ülkemizde ameliyat yapmaya çalıştılar ve başarılı olamadılar. Buna rağmen yaralar aldık ve bunun iyileşmesi vakit alıyor. Dikkatli hareket edersek “patlamayan bütün bombaları” kendi ellerinde ve inlerinde patlatabiliriz.

Türkiye’de gündem hızlı değişmek zorunda, kaybettiğimiz yılları ancak koşarak tamamlamak mecburiyetindeyiz. Evet, bu yorucu ve baş döndürücü olsa da yolun sonunda selamete ereceğimiz görülüyor.

BİZLER DÜNYA LİDERLİĞİNİ KAÇIRDIKTAN SONRA KURULAN BİR DEVLETİN YENİDEN DÜNYA LİDERLİĞİNE YÜRÜYEN VATANDAŞLARIYIZ!

Haç ve hilal dedik! Bütün CHP’liler değil ama CHP’nin ana damarı haç’ın yanında yer aldı ve almaya devam ediyor. “Afrin’e girmeyelim” demelerinin sebebi mücadeleye bakış açılarından kaynaklı!

Bütün Doğan Medya çalışanları değil ama Aydın Doğan haç’ın yanındaydı ve ilk kez kaybetti. Onunla birlikte maşayı tutanlar da kaybettiler hem de büyük kaybettiler!

FETÖ’nün kuruluş felsefesi boyunlara ve zihinlere yazılmış haç’lar ile doludur.

Recep Tayyip Erdoğan bu haç’ın karşısında yıkılmayan ve sönmeyen bir hilal gibi durduğu için 15 Temmuz günü onu şehit etmeye çalıştılar. Geçen hafta Varna’da Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Juncker, suikast girişiminden haberinin olmadığını itiraf etse de bunun sadece güçlenen Türkiye karşısındaki bir politika değişikliği olduğunu biliyoruz. Allah göstermesin Erdoğan’a bir şey olsaydı yeni gelecek olan güya “Cumhurbaşkanını” ilk kabul edenin Avrupa olacağını da ve onların ne kadar alçak birer plancı olduğunu da biliyoruz. Evet, biz artık bilenlerdeniz!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gösterdiği kararlı duruş; 15 Temmuz’dan sonra değil de en geç 17-25 Aralık döneminden itibaren tüm devlet ve bürokrasi kademelerinde yapılsaydı bu iş daha erken biterdi. Korkaklar yüzünden zafer anıtını hâlâ dikemedik!

Kemalizm Türkiye’de bir zihinsel işgal girişimiydi, Laiklik “anayasa kılıfı” geçirilmiş bir projeydi ve uzun müddet başarılı oldular. Bugün artık bu mevzular çok basit ve ilkel kalıyor. Artık toplum “Türkiye’de Laiklik” konusunu tartışmak istemiyor, çünkü bunun bir “sopa” olarak kullanıldığını hemen herkes anladı.

FETÖ projesi de bitecek, ama bugün değil; henüz gidilecek yollar var. Ülkemize karşı girişilen bir projeyi bitirmek önemli fakat yeni projelere karşı hazırlıklı olmak ve onları büyümeden önlemek de önemli! “Güncelleme” tartışması bu kaygıdan doğdu.

Türkiye her açıdan büyüyor.

Büyüdükçe şeffaf hale geliyor.

Yarasalar güneşten korkar ve korkaklarla bu milletin artık hiçbir işi yok.

MİT uluslararası operasyonlara açık ve net bir şekilde başladı. Bu önemli! Sadece Kosova’da değil dünyanın her yerinde operasyonel bir güce erişeceğiz. Birileri Türkiye’ye bu gücü yakıştıramıyor, yani “Afrin’de ne işimiz var?” mantığı burada da karşımıza çıkıyor. Onlar yakıştıramasın, istemesin; önemli olan bizim ne düşündüğümüz!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI