İstikrarımıza ‘kur’usıkı operasyon!
ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’deki saldırgan tutumunun altında masumların katledilmesine duydukları öfke olduğunu düşünmek saflık olur…
Aynı şekilde döviz kurlarındaki anormal dalgalanma ve bu dalgalanmanın TL, ruble ve riyali vurmasını piyasa kurallarıyla açıklamak da saflık olur…
Trump’ın önceki gün attığı “Hazır ol füzelerimiz geliyor” tweetinin ardından “Rusya ekonomisinin bize ihtiyacı var” diye ikinci bir mesaj yazması boşa değil…
Yaşadığımız tecrübeler bize gösteriyor ki, nerede siyasi bir operasyon varsa orada bir de ekonomik operasyon vardır!
İşte Türkiye’nin son dönemdeki kırılma anları ve o anlarda ekonominin şantaj aracıyla kullanıldığı örnekler ortada…
Bakın Gezi olaylarının başladığı 27 Mayıs 2013’te dolar kuru 1.843 TL’ymiş… Sokakta vandallıkla seçilmiş hükümet devrilmeye çalışılırken, ekonomik operasyon da devreye sokulmuş ve olayların bittiği eylül ayının başında kur 2.07’ye yükselmiş. Aradaki değişim yüzde 12.31’e tekabül ediyor.
Aradan 3 ay geçmiş, bu kez FETÖ şebekesi 17/25 Aralık kumpasıyla yine milli iradeyi hedef almış. O gün 2.0247 TL olan dolar kuru, 27 Aralık’ta 2.28’e yükselmiş. 10 günlük dönemde yüzde 12.6’lık bir değer kaybı yaşanırken, kur ancak gerekli önlemlerin alınması, milletin iradesine sahip çıkması sonrası 9 Mayıs’ta 2.07’ye gerileyebilmiş.
15 Temmuz darbe girişiminin boşa çıkarılmasının ardından ortaya çıkan tablo ise oldukça dikkat çekici. 13 Temmuz günü 2,898 TL olan kur, yüzde 32.5’luk bir yükselişle 26 Oca 2017’de 3.83 olmuş.
Türkiye-Rusya-İran ittifakının ilk adımlarının atıldığı Kasım 2016’daki Soçi Zirvesi sonrası kur piyasasında yüzde 2.96’ya varan negatif bir müdahale yaşanırken, son Ankara zirvesinin ardından dolar 4.4’e kadar yükselerek, Türk Lirası karşısında yüzde 3.81 değer kazandı.
Yani bu dalgalanmaları serbest piyasanın tepkileri olarak açıklayabilir miyiz?
Peki şimdi ne olacak?
Ona da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle cevap verelim;
“Bu milleti döviz kuru üzerinden terbiye edemezsiniz!”