Akdeniz kavgası
ABD “Vuracağız” dedi. Esed “Bir dakika müsaade… Ben şu askeri tesisleri boşaltayım” ricasında bulundu. Washington Şam’a “Ok beybi” diyerek gerekli zamanı tanıdı. Esed askeri tesislerini boşaltıp, Rus üslerine taşıdı. “Tamam boşaltma işlemi bitti. Vurulacak yerlerde bir tek canlı bile yok. Rahat olun atış serbest” diyerek tüm dünyaya duyurdu.
Ardından ABD “Teşekkürler” deyip, Fransız ve İngiliz zıpçıktıları da yanına alarak boş tesisleri vurdu. “Suriye’ye Füze” olayının perde arkası aynen böyle… Batı “Hurraa” dedi… Füzeler boş tesislere düştükten sonra halk sokaklara dökülüp halay çekti. Trump’a ABD’de açılan davalar, porno yıldızına başkan adına susması için verilen 150 bin dolar rüşvet vs. de gündemden düştü. Yani herkes memnundu.
Ancak yine de Trump’ın işi zor. Onun indirmek için kendini yırtan FBI eski başkanı James Comey’ın yeni yazdığı kitap daha piyasaya çıkmadan 1.5 milyon sipariş aldı. Önümüzdeki dönemlerde Trump’ın yeni Suriye’ye saldırılar düzenleyip, kitabı unutturması gerekiyor. Tiyatral FÜZE olayına en güzel yorum ise dün İngiliz medyasından geldi. Hemen tamamı olayı “Tarihin en pahalı havai fişek gösterisi” diye duyurdu. 240 milyon dolarlık havai fişek şov olarak gördüler saldırıyı. “Yeni gösteriler de olabilir.
Çünkü Suriye sayesinde Akdeniz’de güç sahibi olmak isteyen atlıyor gemiye, yola çıkıyor” diye yazdılar.
Danimarka bile 6 ay önce fırkateyn gönderdi. “Yahu Danimarka’nın Akdeniz’de ne işi var” diye soran yok.
Şu anda 200 civarında savaş gemisi, Akdeniz’de bayrak gösteriyor… Tam 18 ülke savaş gemileriyle burada kamp kurmuş durumda, güç gösterisi yapıyor, “Ben de buradayım” diyor… Kıbrıs Rum Kesimi’nde doğalgaz bulundu.
İsrail ile ortak çıkaracaklarını ilan ettiler, “Zengin olacağız” diye çığlıklar attılar. Rum kesimindeki doğalgazın ancak iç piyasaya yeteceği, ihracata fazla kalmayacağı ortaya çıkınca şok oldular. En büyük rezervlerin Türkiye’nin korumaya aldığı bölgelerde olduğu öğrenilince kahırlarından öldüler. Şu anda dünya medyası, stratejistler, enerji devleri peşpeşe raporlar yayınlıyorlar.
Tam 20 TRİLYON DOLARI aşkın doğalgaz ve petrolün Akdeniz sularının altında olduğunu söylüyorlar. İtalyan ENI enerji şirketi 2015 yılında Akdeniz’de sadece Zohr bölgesinde 30 milyon metreküp doğalgaz rezervi bulduklarını rapor etti. Rakamların büyüklüğünü görünce 18 ülkenin 200 savaş gemisi ile neden Akdeniz’e yerleştiğini de siz düşünün…
Bir de bunlar şu an için tespit edilenler rezervler… Henüz keşfedilmeyenleri de tahmin etmek mümkün değil. Türkiye’nin Akdeniz’de 20’si muhrip, 14’ü yardımcı gemi olmak üzere toplam 34 savaş gemisi var.
Rusya, ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada, İspanya, Belçika, Portekiz, Yunanistan, Hollanda, Hindistan, Almanya, Çekya, Polonya, Romanya, Danimarka savaş gemileri ile Akdeniz’e inen ülkeler. Şu anda herkes birbirine bakıyor, kapalı kapılar ardında ise “Pastadan nasıl pay kaparız” diye planlar yapılıyor. Yunanistan’ın üzerimize salınması, Ege’deki gerginlik ve Atina’dan gelen saçma-salak savaş çığlıkları, dün de Didim açıklarında kayalıklara bayrak dikilmesinin perde arkasında hep bu planlar var.
Karnını doyuracak bir kuruşu olmayan, Almanya ve AB’den gelen yardımla ayakta kalabilen aç Yunanistan’a birileri “Madem parayı bizdenalıyorsun, haydi saldır Türkiye’ye, kriz çıkar” diyorlar. Parayı verenler hep “Yürü arkandayız” der, sonra arkana baktığında gölgenden başkasını bulamazsın. Tokadı fena halde yersin ama çıkardığın krizden başkalarının nasıl nemalandığına da aval aval bakarsın.
Biz Yunanistan ile kapışabilir miyiz diye geçmişte olduğu gibi Atina’yı üzerimize salmaları hep aynı denenmiş senaryonun parçası. İki ülke birbiriyle uğraşırken onlar masada rahat rahat Akdeniz’e el koyacaklar. Şimdilik hayalleri bu…
Ancak Türkiye artık eski Türkiye değil…
İşte bu canlarını sıkıyor. Akdeniz pastası için biz olmadan kimsenin boğazından bir gram geçmez. Bunu biliyorlar ve kahroluyorlar.