İSTANBUL SERMAYESİNİN İYİ TEZGAHI?
Bir TV programına çıkarılan Akşener’in vurguladığı “çatı aday” muammasına dair arka plan okumaları oldukça ilginç bilgileri de deşifre eder mahiyette.
Abdullah Gül’ün CHP, Akşener, SP ve DP’nin “çatı aday”lığı konusundaki izahatı sergilenen oyunun ne kadar derinlik barındırdığını ortaya koydu.
Akşener’in ağzında ıslattığı cümleler ve geçiştirme ifadelerinin ana kaynağının “Atlantik ötesi” telkinlerinin yansıması olarakta görülebilir.
Abdullah Gül’ü ikna etmek adına ortak konsensus baskısının hangi boyutlarda pratize edildiğine dair ipuçlarını da veriyor.
Olay o kadar “çok ayaklı” ki olay MHP’den “deport” edilen Ümit Özdağ’a kadar detaylı bir operasyonu içeriyor.
Ümit Özdağ Abdullah Gül’ün adaylığı hususunda “bir projedir ve paraşütle indirilmiş” aday olarak tarif edilir. Hatta olayın detaylarına dair altı çizilecek ifadeleri seçer!
“Gül’ün adaylığı konusunda değişik kanallardan, baskı odaklarından telkinler gelmektedir” diyecek kadar olayı özetler.
İstanbul sermayesinin, hatta baronların üzerinde hakimiyet unsuru olarak duran küresel oyun kurucuların varlığını ima etmektedir.
Ne tesadüf değil mi?
Meral Akşener’de aynen kendisi gibi MHP’den “deport” yiyen Ümit Özdağ ile biraz daha temkinli aynı ifadeleri seçer!
“Değişik baskı grupları” üzerinden telkinler ve baskılarla karşılaştıklarından dem vurur!
Akşener’in atladığı “İstanbul sermayesi” ve baronların tehdit ve şantajları neticesinde Recep Tayyip Erdoğan’a alternatif olarak değil, Recep Tayyip Erdoğan’ı itibarsız kılacak kollektif projeler zincirinde Gül’ün piyon olarak kullanılmasını görmek mümkün oldu.
Ne tesadüf ki bu açıklamaların yapılmasının öncesinde “İstanbul sermayesinin “gezi” ayağında boy gösteren bir namzet, farklı bir platformda “başkan” seçilecektir!
Atlantik ötesi bağıntılara muhatap kalan bir kulübün “gezi” denklemiyle anılan “koçu”na kavuşması oldukça manidar değil mi?
Akşener’in spor sevdasının tezahürü olarak yeni başkanı müjdeleyen sahiplenmesi, “İstanbul sermayesi”nin ne kadar girift ilişkiler yumağıyla şekillendirdiğine örnek değil mi?
Gül ısrarını Akşener reddiyesi üzerinden kamufle eden akıl CHP’yi vagon olarak tasarlayarak, Meral Akşener’i Atlantik platformu üzerinden “koçbaşı” kullanması olarak tanımlamak yanlış olmaz.
Akşener bunu neden Altaylı’nın programında kamuoyuyla paylaşmıştır?
“Baskı” unsurları ifadesi ve Gül vurgusuna neden ihtiyaç duyulmuştur?
Tek kelimeyle, Fetö algısının reddiyesi üzerinden CHP tabanının ikna edilmesidir.
CHP’nin nabzını Gül tezi üzerinden ölçen baronlar, Siyonist işbirlikçi tabanlı İstanbul sermayesidir!
Daha ötesi yok.