Yürüyüş

8 bin yıllık tarihi olan Gaziantep’teydik.
Gazeteci arkadaşlarla birlikte Hasan Kalyoncu Üniversitesi’ni gezdik. Selçuklu mimarisi ile inşa edilen ve geniş bir alana kurularak 9 bin öğrenciye hizmet veren üniversiteye hayran kaldık. Modern derslikler ve laboratuvarları ile karşımıza muazzam bir eğitim kurumu çıktı, gurur duyduk. Gaziantep çok önemli bir şehirdi. Lidya kralı Giges Milattan önce ülkesine yollar inşa etmiş, adı da tarihe “Kral Yolu” olarak geçmişti. İşte o Kral Yolu bugün dünyada yaşanan tüm savaş ve kaosların ardındaki “İpekyolu”nun kuruluşu ve başlangıç noktasıdır.

Gaziantep de yüzyıllar boyunca bu yolun çok önemli parçası olmuştur. O yüzden dünyanın yüzyıllarca ticaret ve uğurunda savaşlar yaptığı bu çok stratejik yol üzerindeki Gaziantep’de muazzam bir üniversite kurulduğunu görmek bizi duygulandırdı. Şehirdeki sanayi kuruluşları ile üniversitenin işbirliğine girmesi, yapılan ortak Ar-ge çalışmaları ve projeler bizi şaşkına çevirdi. Rahmetli Özal iktidara geldiğinde Türkiye’nin ihracatı 2 milyar dolardı. Özal ihracatı 10 milyar dolara çıkardığında tarihimize “BÜYÜK LİDER” olarak geçti. Bugün sadece İpekyolu’nun gözdesi Gaziantep yılda 7 milyar dolar ihracat rakamlarına ulaşmış durumda. 2018 sonundaki hedefleri ise 10 milyar dolarlık ihracat. Bu hızla giderse Gaziantep Ortadoğu’nun başkenti olacak.

Tüm bunları nereden nereye geldiğimizi daha iyi anlamamız için yazıyorum.
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında alt yapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi ve ülkenin otoyollarla sarılması geleceğimizin, çocuklarımızın teminatıdır. Yol üretim, yatırım, sanayi, ihracat ve GÜÇ demektir.

Nitekim sadece bir şehrimizden, İpekyolu’nun kozası Gaziantep’ten 10 milyar dolarlık ihracat noktasına gelmek elbette bazılarını ürkütecektir. Türkiye Kanal İstanbul’u da inşa ettiğinde Lozan’da kaybettiği Boğazları geri alacak ve sadece buradan geçecek gemilerden yılda 8 milyar dolar gelir elde edecektir.
Rus ve Azeri gazı ile ilgili boru hatları tamamlandığında da ülkeye milyarlarca dolar girecek, Avrupa’nın vanası elimizde olacaktır. Azeri doğalgazı TANAP projesi dört gün sonra faaliyete geçiyor. Silah sanayiindeki patlama da henüz daha yolun başında olduğumuz bir dönemde yaşanmıştır. Yarınlarda bu sektörden de ülkemize yüz milyar dolarlar girmesi işten değildir.

Mehmetçik bugün Kandil’deki terör merkezine 8 kilometre yaklaşmış durumda. Yarın orada bayrağımız dalgalanacak, terör yeşerdiği merkezde boğularak toprağa gömülecek. Terörün tamamen sona erdirilmesi an meselesi.

Hal böyle olunca da teröre harcadığımız yüz milyarlarca dolar da artık cebimizde kalacak. Terörün darbe vurduğu turizmden de 40-50 milyar dolarlara ulaşmamız söz konusu olacak. Evet bugün dünyada artık YÜRÜYÜŞÜMÜZ DEĞİŞTİ… O yüzden Batı’nın tüm medyası kuduz köpekler gibi Türkiye’ye saldırıyor, dolarla-faizle ülkemize operasyon çekiyor..

Bakın önceki gün AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar açıkladı. Avrupa Parlamentosu’nu ziyarete gittiğinde bir milletvekili yanına yaklaşıyor. “Burada gördüğün Avrupalı vekillerin büyükçoğunluğu Erdoğan’ın yürüyüşünden bile RAHATSIZ” diyor. Evet rahatsızlar…

YÜRÜYÜŞÜMÜZÜN DEĞİŞMESİ adamları delirtiyor. Çünkü artık onlar gibi sömürmeden, ticaret yaparak Avrupa ülkelerinden kat kat daha fazla büyüyerek, onların sömürü pastasından alnımızın teriyle pay alıyoruz. Bu görüntü onları şizofrene döndürüp istikrarlı yürüyüşümüze takıntılı hale getiriyor. O yüzden “Kanalİstanbul’u yaptırmayacağım, TİKA’yı kapatacağım, yatırımları durduracağım, yerli otomobili yaptırmayacağım” diyerek meydanlara çıkanları destekliyor, zır pırt sadece onlara “Alo” diyorlar.

Bakın üreteceğimiz yerli arabayı sadece kamuda kullansak milyarlarca dolar ülkemizde kalacak.
Üstelik gönül bağımız olan ülkelere yapacağımız ihracat bile yüz milyarlarca dolarları bulabilecek. Dahası elektrikli yerli araba geliyor. Yani en büyük cari açığımız petrole ödediğimiz milyarlarca dolar da bizde kalacak. Ve Türkiye bu rakamlarla UÇACAK…

Bunu gördükleri için “Yaptırmayacağım” diyenlere SINIRSIZ destek ve muhabbet besliyor, şu andaki YÜRÜYÜŞÜMÜZDEN bile rahatsız oluyorlar! Yakında KOŞACAĞIZ inşallah…