Kandil, CHP ve bir dönemin sonu
Kandil’e operasyona karşı çıkıyorlar; Demirtaş’ı “başkan yardımcısı” yapmaya hazırlar; seçim barajını geçsin diye HDP’ye oy topluyorlar. Bunlar nasıl siyasi parti, nasıl bir lider, nasıl bir “cumhurbaşkanı” adayı? Anlayanınız var mı gerçekten?
Muhalefetin burada ne yapmaya çalıştığı açık seçik görülüyor. CHP, Saadet ve İP, güvenlik operasyonları ve terör soruşturmalarıyla sonu getirilen PKK/HDP’yi kurtarmaya çalışıyor. Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG’yi de kurtarmaya çalıştılar. Zeytindalı harekatına karşı çıktılar, Afrin’e girilmesine itiraz ettiler ama güçleri bu operasyonları engellemeye yetmedi.
Kandil’e yönelik operasyona itiraz etme sebepleri de aynı; CHP, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’nın son kalesi olan Kandil’i düşürmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Kandil efsanesinin çökmesi, kanlı PKK tiyatrosunun da sona ermesi demektir. 40 yıldır Kandil etrafında ürettikleri efsanenin-yalanın sonuna gelindi. ABD himayesi olmasa PKK’nın bir gün dahi kendi başına ayakta kalmasının imkanı yoktur. Ne zaman ki Türk hükümeti, ABD’yi de karşısına almaya cesaret ederek PKK’nın üzerine gitmeye başladı, işte o zaman içeride büyük bir kıyamet koptu. Muhalefet PKK ve HDP’ye yanaştı. Terör örgütüne yönelik operasyonlara karşı çıktılar. Çukur terörünü başlatanlara “arkadaşlar” dediler. Son olarak Muharrem İnce TSK’nın kahraman paşalarını tehdit ederken, Diyarbakır’a “Kürt sorunu vardır” çıkarması yaptı.
Bu absürtlüğün, telaşın elbette bir sebebi var. 40 yıldır oynanan kanlı tiyatro ilk kez deşifre oldu. PKK varlığını tamamen ABD, paralel devlet yapılanması ve CHP işbirliğine borçludur. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’dan sonra bu tezgahı bozdu, paramparça etti. Şimdi PKK dağda, HDP şehirde can çekişiyor. ABD, bu durumu yine eskiye döndürmek için muhalefeti devreye soktu. CHP ve diğer muhalefet partilerinin “Dörtlü ittifak” adı altında altına imza attıkları protokolün tek maddesi var, o da “eski Türkiye’yi geri getirmek”tir.
ABD’nin muhalefete verdiği görev Türkiye’yi yine eski günlerine geri çevirmek. PKK-HDP, FETÖ-CHP, ABD’nin Türkiye’yi içeriden bölme stratejisinin piyonlarıdır. PKK ve FETÖ’nün tasfiye edilmesi demek Batı’nın son 50 yıllık planlarının da çöpe gitmesi demek.
Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce, Temel Karamollaoğlu ve Meral Akşener’in tek gayesi eski Türkiye’yi geri getirmektir. Bir yandan Erdoğan’ı devirme, diğer yandan da PKK ve HDP’yi kurtarma peşinden koşuyorlar.
Terör kartını Türkiye’ye karşı kullanma dönemi bitti. Hükümet, içeride ve dışarıda terör örgütüne karşı çok büyük imha operasyonları yürütmekte. CHP, 1990’lardaki gibi PKK ve onun siyasi uzantısı olan HDP’yi kurtaramayacak. Bu kez o şansı elde edemeyecek. 24 Haziran, terör örgütü ve onun siyasi uzantısının gündemden çıkarılacağı tarihi bir dönüm noktası olacak. Bu gidişatı ne ABD, ne içerideki siyasi uzantıları engelleyebilir!