Uyanış sonrası
çalışan biriyle tanıştım. CHP’li olduğunu söyledi. “Yüzde yüz yerli uçak motoruna birkaç yıl kaldı” dedi.
“Hükümeti desteklemem ama Allah var ne istersek yapıyorlar. Milyar dolar lazım diyoruz veriyorlar. Biz beş on senede yaparız dedik. Üç yılda motoru istediler. Tamam dedik.
Aklınızın hayalinizin alamayacağı inanılmaz gelişmeler var” dedi.
Yakında savunma sanayiinde milyarlarca dolarlık ihracat patlaması beklediklerini söyledi. Komşum işadamı… Sağlık sektöründe ihalelere giriyor. Yurt dışından yıllardır milyarlarca dolarlık sağlık üniteleri ithal ederek hastanelere sattı. “Sağlıktamilyar dolarlar dönüyor” diyor.
Mesela kendi ithal ettiği sağlık ünitelerini hastanelere biner biner satıyor. Tanesi 8 bin dolar. Üç yıl kullanıldıktan sonra çöpe gidiyor. Hemen yenileri satılıyor.
Yeni teşvik yasasından bahsetti. Şu anda yüzde yüzü yabancı menşeli malzemenin yüzde 40’ını yerli üretim yaptıkları takdirde devlet büyük teşvikler veriyor. Bu projeye dahil olacağını söyledi. İlk etapta yüzde 40’ını yerli üretimle gerçekleştirecek.
Bunu başardıktan sonra yüzde yüzünü yerli hale getirmek ikinci hedefi. “Bu işler böyle başlar, sonra devamı gelir.” diyor.
Kolları sıvadı, çalışıyor. Füzelere takılan plastik küçücük bir malzemeyi 250 dolara alıyorduk Amerika’dan. Şimdi bizim çocuklar üretiyor. Tanesi 15 dolar… iPhone telefona 10 yılda 28 milyar dolar yatırdık.
Şimdi yerlisi var. Vestel yapıyor. Kullananlar eksiği yok diyor. Bu marka çılgınlığından vazgeçip yerliye rağbet edersek milyarlarca dolar cebimizde kalacak. Kozmetik, parfüm vs. ürünlere de 10 yılda 30 milyar doların üzerinde paramız gitti. Birileri yerli ürünleri üretip markalaştırmaya giderse cebimizde kalacak paraya bakın.
Sonrasında bunun ihracatı da var. Gelecek milyar dolarları düşünün. Üreteceğimiz çok şey var. Her alanda bugüne kadar en küçük malzemeyi, parçayı bile dışardan alıyorduk. Hazıra konuyorduk. Ankara önümüzdeki dönemde YERLİ ÜRETİM hamlesi başlatıyordu. Bakan Berat Albayrak bu konuda büyük projelere hazırlanıyordu. Yerli hamlemizi gördüler.
Ellerindeki son silah ekonomi ile, dolarla saldırmaya başladılar. Dolar arttıkça ithalat düşmeye başladı. Şimdi çok sayıda işadamımız ihtiyaç haline gelen ürünleri nasıl üretirim sorusuna cevap arıyor.
Ve “YERLİ ÜRETİM” konusunda hazırlıklar yapıyor. Ellerindeki silah bir süre bize sıkıntı çektirebilir. Ancak birkaç yıl içinde bambaşka bir Türkiye geliyor. Saldırarak, zorla bizi YERLİ SANAYİİ hamlesine ittiler. Yüzde yüz yerli uçaklar, helikopterler, silahlar geliyor… İhalar gökyüzünde uçuyor. Türkiye TEKNOLOJİ yarışmaları düzenliyor, binlerce takım katılıyor.
Yertli araba yollara çıktğında milyarlarca dolarımız cüzdanımızda kalmnaya hazırlanıyor. Bu ürünlerin ihracatından gelecek ekstra milyar dolarlar gelin gibi hazırlanıyor. Elimizde inşaatı tamamlanmış 3 milyon ev var. Yani muazzam potansiyeli olan bir ürün rafta bekliyor.
Bir işadamı arkadaşıma telefon açtım.
“Toplantıdayım” dedi. Çıktığında aradı.
“Suudi Arabistan’dayım. Az önceİstanbul’daki 100 milyon dolarlık bir siteyi sattım. İmzalar atıldı ” dedi.
Satabileceğimiz hazır 300 milyar dolarlık ev var. Başlatılacak bir kampanya ve proje ile Türkiye’nin cari açığı kapanır.
Yeni havaalanından gelecek milyar dolarla birbuçuk ay kaldı. CHP ve HDP’liler çıldırma modunda oraya koşup işçileri tahrik ediyırlar.
Kanal İstanbul’a az kaldı, yılda 8 milyar dolar cebimize girecek. TANAP, Türk Akımı enerji hatlarından yağacak milyar dolarlar kapımızın eşiğinde.
Sudan’a petrol aramaya gidiyoruz.
Akdeniz’de sondajlarımız başlıyor. Petrol yatağı Karadeniz sırada. Yerli sanayii geliştikçe, dolar kurunu yükselterek üzerimize gelenlere inat ithalat yerine yerli üretime geçtikçe patlama yaşayacağız.
Bu ülkede kazanıp paralarını yurtdışını kaçıranlara rağmen hem de… Onları provoke edenler korkuyorlar ve çıldırıyorlar.
Deli dana hastalığına yakalanıyolar. O yüzden deli danalar gibi saldırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar… “Dan dini dan dinidasdana” günleri geçti… Uyanıştan sonra Şahlanışı durduramayacaklar