15 TEMMUZ’UN RÖVANŞINI BEKLEYENLER VAR!
Reel politik gelişmeler üzerinden iç politikada adı yerli, ruhu işbirlikçi aktörlerin kuyruk sallamalarına şahit oluyoruz.
Reisin ortaya koyduğu gerek beynelmilel ve gerekse iç politikaları mümkün olduğu kadar itibarsızlaştırmaya çalışanların dün olduğu gibi bugünde de boş durmadıkları aşikar.
Ak parti alternatifi algısının ardından, lider alternatifi aramanın kurnazlığına soyundurulan aktörlerin “geçit töreni”ni izlemeye devam ediyoruz.
Başkanı istedikleri zeminde vuramamalarının öfkesi var şer odaklarında. Şer odağı derken kökü dışarda olanından bahsetmiyorum o gerçek hepimizin malumu.
Asıl tehlike, aksiyonerliği ve etki boyutu teşkilat yapılanması içine monte edilen aktörlerin belirlenen zemin üzerinde fizibilite çalışmalarında sonuca geldikleridir. Reisi her noktada ablukaya alabilecekleri bir duruma sürükleyip, açılan “gedik” üzerinden projeyi inşa etme gayretlerine odaklanmamız zaruridir!
Bunun hukuki alt yapısını ve içini dolduracak eylemlerin sinsice sahaya sürüldüğünü görüyoruz.
Başkanlık sisteminin sihirli bir değnek algısı üzerinden marifeti olduğu söyleminin gerçekleri yansıtmadığını hedef alan operasyonlardan bahsedeceğim.
Hani hatırlarsınız Fetö terör örgütünün ana harekât zemini “sessiz ve derinden” eylemselliği ve pratiği üzerine inşa edilmişti. “Sızıntı” yapılabilecek boşluklar ve hukuki açıklıklardan faydalanma prensibi yani…
İşte tam da bu minval üzerine projenin devam ettirildiğini ne yazık ki görüyoruz.
Bugün hâlâ başkanlık sisteminin meclisin tatilde olduğu gerekçesiyle uyum yasalarına geçişi yapılmamışsa, Reise en yakın duran aktörler üzerinden vurma planları sebebiyledir!
Sahi başkanlık sistemininin icrasının hangi emareleri üzerinde dikkat kesildik?
‘İşte bu pratik başkanlık sistemine geçilmesinin tezahürüdür’ diyebileceğimiz bir hamle var mı?
Yok!
Oysa söylemler daha farklıydı.
Başkanlık sisteminin daha uygulamasına şahit olmadan “yetersizliği” ve “uygulanamazlığı” üzerine inşa edilen tehlikenin farkında mıyız?
Amaç, Reisi her noktadan, tabandan koparıp “vatana ihanet” sürecine kadar sürükleyecek algı sarhoşlukları yaratmak.
Peki bunu kim yapacak?
Sokakta en hızlı Ak partili olarak gördükleriniz…
Partide en hızlı iş bitirip, “acar” partili misyon sahipleri olarak görünenler…
Danışman statüsüyle bezenmiş işbirlikçi aktörler…
Partinin miadını doldurduğundan dem vurup, yeni bir teşkilatlanma modeli üzerinden projeyi şekillendiren “akçe hesabı” üzerinden siyasi kabzımallık yapanlar…
İş adamı kılıklı taşeron haramzadeler…
Ak partinin tabanına, talan yapılıyor algısını pompalayan Ak partili görünümlü işbirlikçi “dönmeler”…
Her alanda siyasi erozyonun şiddetini artıran teşkilatlar, medya maymunları…
Okçular tepesini terketmeye zorlayan yöneticileri görüyorum.
Ancak oyunu görenler olduğunu da biliyorum!
Bu ülkenin resmi tarihini ve makus talihini yenileyip, değiştiren liderini tuzağa düşüremeyeceksiniz!
Başkanı sadece başkan statüsünde görmek isteyenlere şunu hatırlatmakta fayda var.
Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin ve ümmetin son savaşçısı değil, öncüsüdür!
Binnur Günay