Helal olsun
NEW York Times başyazısı “Amerika’nın karanlık çatlakları arasında yaşayan aklını kaçırmış insanlar her zaman vardı” şeklindeydi dün. Pensilvanya eyaletindeki Sinagog baskınında 11 Yahudi’nin öldürülmesinden sonra geldi bu yorum. Katliamcı Amerikalının bir kaçık olduğu vurgulandı.
Kimse “Bu bir Hıristiyancı terör” demedi. Yahudi Soros’tan, Siyonist olduğunu açıklayan eski Başkan yardımcısı Joe Biden’a kadar pek çok önemli isme gönderilen 14 bombalı paket vardı. Sinagog baskını ile aynı günlere denk getirilmiş bir operasyondu… Sinagog baskıncısıyla, bombalı paketçi Hristiyan’dı. Karanlık çatlaklardaki akıl hastaları olarak geçiştirdiler.
11 Eylül’den bu yana CIA kontrolündeki DEAŞ ve El Kaide saldırıları sonucu 104 Amerikalı ölmüştü. Tüm dünyada “İslamcı terör” başlıkları manşetlere taşınmıştı.
Halbuki Hıristiyan radikaller de aynı dönemde tam 86 kişiyi öldürmüştü. Hepsine akli dengesi bozuk zavallılar teşhisi kondu.
Kaliforniya’da dün gerçekleştirilen gece kulübü saldırısına da aynı yorum yapılacaktır.
İşte dünya elinde kalemi, ağzında sözü olan demagoglarla böylesine ikiyüzlü algı operasyonlarına maruz kalıyor. Amerikalılar 11 Eylül’de kontrollü terörün dibini gördü.
Psikolojileri bozuldu. O panik ve dehşet kenetlenmeyi getirdi. Gidip iktidara oy yağdırdılar. Şimdi Kasım’ın hemen başında seçimler var. Terör konusunda çok hassas olan Amerikalılar son bombalı paket ve Sinagog baskınından sonra Trump’ın partisine oy yağdıracaktır. Operasyonlar böyle yapılır. Karanlık çatlaklarda yaşatılanlar ise sadece KULLANILIR. Eline silah tutuşturulanlar hep başkaları için öldürür ve ölür. Nitekim geçtiğimiz hafta aHaber’de YazBoz’da CIA eski Başkanı Panetta’nın görüntülü açıklamalarını yayınladık.
“Kürtleri KULLANABİLMEMİZ için Türkiye’yi ikna etmeliyiz” diyordu.
Adam pervasızca “KULLANMAK”tan bahsediyordu. Kullanılması gerekenler de PKK’nın ta kendisiydi. CIA eski Başkanı “PKK’yı kullanıyoruz. Ancak Türkler buna razı olmadıkça Suriye’de sıkıntı çekeriz” demek istiyordu. Trump da bir basın toplantısında soru önceliğini Kürt kökenli gazeteciye vermişti. Gerekçe olarak da Suriye’deki PKK’lıları kastederek “Bizim için ölüyorlar” demişti. Aynen öyleydi…
Kullanılıyorlar ve ölüyorlardı. MOSSAD uzmanı Amerikalı Dan Raviv ve İsrailli Yossi Melman “Mahşere Karşı Casuslar” isimli kitap yazdılar. MOSSAD’ın onayı alındıktan sonra yayınlandı. İşte o kitapta da “MOSSAD’ın Ortadoğu’daki eniyi müttefiklerinden biri Kürtler.
Liderleri ile derin ilişkileri var.
MOSSAD farklı ülkelerde Kürtleri Ortadoğu politikasında etkin şekilde KULLANDI” yazıyordu. Şu aralar BAE ve Suudi liderler MOSSAD tarafından yoğun şekilde kullanılıyor. En son Suud Prens, İsrail istihbaratının dolmuşuyla Kaşıkçı cinayetinin azmettiricisi olmaya kadar götürdü kendini… Kullanıldı ve itibarını beş paralık etti. O cinayette Prensin birnumaralı adamı istihbaratçı yem edilerek “Baş planlayıcı” olarak dünyaya sunuldu.
Şimdi ABD’de MOSSAD ve CIA ajanları ile yaptığı toplantılar ortalığa saçılıyor.
İsrail istihbaratından onay alınarak yazılan “Mahşere karşı Casuslar” kitabında bakın ne yazıyor; “MOSSAD, İran’a baskı için 1997-2009 arasında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nu yöneten El Baradey’e baskı yapıyordu. Baradey ise direniyordu..
MOSSAD sonunda Baradey’in banka hesabına yüklüce para aktarmaya karar verdi. Ardından gazetelere bilgi sızdırarak İran’dan rüşvet aldığını söyleyeceklerdi.
Ancak Baradey söylemini sertleştirince plan askıya alındı.” Kullanılmaya direnirsen işte böyle kirli planlara maruz kalırsın. Paçayı kaptırırsan da üzerine “Son kullanım tarihi” mührünü basarlar. Başkaları için ölürsün!
Bakın dün Endonezya uçağı 188 yolcusu ile düştü. İçinde Maliye Bakanlığı’ndan 20 kişi vardı. O Bakanlığın kasasından 11 Rus SU-35 avcı uçağı alımı için 1.1 MİLYAR dolar Ruslara gidecekti. Endonezya Ticaret Bakanlığı’ndan Oke Nurvan “Ruslardan uçak alırken ABD müdahale etmeye çalışıyor.
Washington’a rağmen Endonezya planlarından vazgeçmeyecek” diyordu.
1.1 milyar doları verecek Bakanlığın personelini taşıyan uçak düşüveriyordu.
O yüzden dün açılışı yapılan muhteşem yeni havalimanımızla gurur duymalıyız.
Birçok ülkenin uykularını kaçırdı. İçeride Geziciler dahil çok kimseyi kullanarak durdurmak istediler. Büyük istihbarat savaşları yaşanarak, çetin yollar ve tehditler aşılarak bugünlere gelindi.
Emeği geçenlere helal olsun…