Ekrem İmamoğlu’nun siyasete katkılarını görmezden gelemeyiz
Dün bu köşede Ekrem İmamoğlu’nun önünün açılması gerektiğini sebepleriyle yazmıştım. İki anahtar kelime vardı: “Açılın ve karışmayın!”
Bu yazıda ise, Ekrem İmamoğlu üzerinden siyasetin muhtemel kazanımlarını ve CHP’nin İBB yönetiminde olmasının siyasete yapacağı önemli katkıları izah etmeye gayret edeceğim.
AK Parti, gençlere hatta 40 yaş üzeri seçmenlere bile CHP zihniyetinin tam olarak neyi karşıladığını anlatmakta zorlanıyordu. En yenisi 25 yıllık argümanlar geçerli olmasına rağmen etkisini yitirmişti. (Bu sosyolojik süreç gereği böyle.) CHP’nin İstanbul Belediye Başkanlığı dönemi bir çeyrek asır daha etkili olabilecek taze somut örnekler koleksiyonu konumundadır. Bu siyasi hayat ve istikrar için kritik ve önemli bir kazanımdır.
AK Parti’nin sürekli iktidarda olması ve bunun kesintisiz devam etmesi, Türkiye’de makul çoğunluğun bir istikrar ve düzenden yana tercih yaptığını gösterirken öte yandan başka kesimde de bir gerginliğe sebep oluyordu. Bu, çok normal ve beklendik bir gelişmedir. Hiçbir siyasi iktidar bu kadar uzun süre kesintisiz devam etmemişti. Bu “kesintisizlik” 10 yılda bir askeri darbe olan, 2-3 senede bir hükümet değiştiren, koalisyon denilen belanın pençesinden kurtulamayan Türkiye için alışılması zor bir gelişmeydi. Bu kadar düzenli bir çizgi, toplumun bir kesiminde doğal olmadığı algısı meydana getirebilir. İnsanlar düz çizgili hayattan sıkılabildikleri gibi “kontrolün kendi ellerinden alındığı” algısına da kapılıp aslında olgu hiç öyle olmasa bile bu algıya inanabilirler. CHP’nin İBB yönetimine geçmesi siyasetin düz bir çizgide akmadığını göstermesi açsından faydalıdır. Bu, siyasi hayat ve istikrar için kritik ve önemli bir kazanımdır.
Siyaseti değersizleştirip başka yollara tevessül ederek kamu huzurunu bozmaya çalışan odakların bütün stratejilerini taşıyan sütun, “AK Parti seçimle gitmez” söylemiydi. Bu sonuçla, fitneyi taşıyan sütun yıkılmış oldu. “Türkiye’de iktidarlar sandıkla gelir, sandıkla gider” gerçeği bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Ortaya çıkan sonuç milli iradenin ve sandık mekanizmasının tek güç olduğunun en somut kanıtıdır. Bu, siyasi hayat ve istikrar için kritik ve önemli bir kazanımdır…
Son olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Binali Yıldırım’ın Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ederek açıkladıkları destek mesajları da AK Parti’nin Türkiye siyasetinde temsil ettiği değerlerin ne olduğunu yeniden göstermiş bulunuyor. Geçmiş yıllarda AK Parti kazanınca CHP’nin yaptığı malum açıklamalarla kıyas yapmayacağım. Sadece şunu belirtmek istiyorum; AK Parti açıklamalarını not etmek gerekiyor, çünkü bir dahaki seçimlerde CHP’nin yapması muhtemel açıklamalarla kıyaslanınca kimin neyi temsil ettiği asıl o zaman ortaya çıkacak. Bu da siyasi hayat ve istikrar için kritik ve önemli bir kazanımdır. İşte bu katkıları görmezden gelmemeli, iyi değerlendirmeliyiz…