Japonya G-20’den notlar
Ankara’dan 10 saatlik uçak yolculuğunun ardından Japonya’nın en büyük ikinci şehri olan Osaka’ya geldik. Japonya doğuda olduğu için bizden 6 saat ilerdeler. Saat 20’de Ankara’dan çıkıp Türkiye saatiyle sabah 6’da fakat Japonya saatiyle öğlen 12’de ülkeye indik. Uçak bildiğiniz uçak arkadaşlar! Birçok insan 5-6 saatlik yolda harap olup kendini hemen eve atarken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha otele varmadan “Mukogawa Kadın Üniversitesi”ne giderek burada bir konuşma gerçekleştirdi. Ardından otelde G-20 brifingi ve sonra Osaka Valisi’nin verdiği resepsiyonla gün tamamlandı.
Cuma-Cumartesi 2 gün boyunca Türkiye’nin de üyesi olduğu G-20 Zirvesi yapıldı. Üye ülkeler dünya ekonomisininin yüzde 85’ini oluşturuyor.
En çok “ikili görüşmeyi” yapan lider yine Başkan Erdoğan oldu. “Abartıyorsun Hacı” diyenler çıkabilir! Onlar buraya şöyle yarım gün ışınlansalar da gerçekleri görseler.
“İÇERİDEKİ MUHALEFET ELEŞTİRİYOR, TRUMP HAK VERİYOR”
Doğrusu insan gerçekten hayret ediyor. Türkiye’deki muhalefet “Ne gerek var S-400’e, nereden çıktı?” derken Amerika’nın Başkanı Trump; “Erdoğan haklı, Obama döneminde patriot istediler vermedik, onlar da S-400 almak zorunda kaldı” diyor!
Bunları Trump’ın sarı saçını, yeşil gözünü sevdiğim için yazmıyorum; sevmem de kendisini zaten, gözünün rengini de bilmiyorum ama yeşildir diye tahmin ediyorum. Yani “Bana ne Amerika’dan? Beni ülkem Türkiye ilgilendirir” diyorum. “Muhalefet” deyince de gördüğünüz gibi payımıza düşen durum ortada! Keşke hakiki muhalefet olsaydı da “ortak konularda” tek yumruk olabilseydik. “YPG bize saldırmaz” demekle olmuyor.
“KRİZ DE ÇIKMADI, ŞİMDİ
NE OLACAK?”
Zaten “ağır yaptırımlar” olmayacağını tahmin ediyordum, ama doğrusunu söylemek gerekirse Trump’ın bu kadar “net” konuşacağını düşünmüyordum. Şimdi ister kongre, ister temsilciler, ister evangelistler yani Amerika adına kim karar alırsa alsın bir gerçek direkt olarak telaffuz edildi. Önemli olan bizim “haklı” olmamız!
Şimdi “müttefik” bildiklerimiz ama düşmanlarımıza binlerce TIR’lık yardım edenler ne söylerse söylesinler! Biz “güçlüden” yana değil “haklıdan” yana bir milletiz ve bu konuda biz haklıyız. “Haklı” olan er veya geç kazanır.
“KISA KISA JAPONYA”
-7 bin adacıktan oluşuyor.
-377 bin kilometrekare yüzölçümü, 126 milyon nüfusu var. Yani toprak olarak bizim yarımız kadarlar ama nüfus olarak bir buçuk katımız civarındalar.
-150 ila 200 bin arası Müslüman var. 40 bin civarı da Müslüman olan Japon var. Ülkedeki iki cami Tokyo ve Kobe’de bulunuyor.
-Ülkedeki 800 üniversitenin 80 tanesi “sadece kadınlara” eğitim veriyor. Bu konu önümüzdeki aylarda ülkemizde de tartışılacak ve kadınlara yeni bir tercih hakkı daha kazandırılacak diye tahmin ediyorum.
-Nüfus artış hızı eksilere düşmüş, hatta son bir yılda 600 bin azalmış.
-İmparatorluk ve meclisle yönetiliyor, yani “parlamenter monarşi” var.
-Çin ve Kore ile arası sosyolojik manada çok kötü; doğu toplumunun kangrenleşmiş hastalığı burada da var.
-Asgari ücret 2 bin dolar; ancak aldıkları maaşa göre mesela kiralar çok yüksek.
-Kadınlar daha düşük maaş alıyor ve bu doğal karşılanıyor.
-1 haftalık Türkiye turları 1200 dolara yapılıyor, çok ucuz; neden ülkemize bu kadar Japon’un geldiği anlaşılıyor.
-Bazı Japonlar “Budistleri” sevmiyor, Şinto tapınaklarına gidiyorlar.
-Görünmeyen kast sistemi var. En üstte kraliyet ailesi, altta toprak sahipleri ve CEO’lar, sonra avukatlar, doktorlar diye gidiyor. “Doktorun çocuğu doktor olur” diyorlar.
-Çok çalışıyorlar çünkü “Çalış yoksa ölürsün” mantığı var.
-Televizyonlarda görmüşsünüzdür, özellikle bayanlar yüzlerine maske takıyorlar. 3 sebebi var: Hastalık, polen alerjisi ve makyaj yapmadan dışarı çıkma.
-Ülkede 65 bin (Altmış beş bin) “Amerikan askeri” var. Japonya’da uygulanan %8 KDV’nin sebebi bu askerlerin parasını ödemek.
-Ülkede yabancı hayranlığı göze çarpıyor.
-Türkiye’ye sempati duyuyorlar.