HANGİ HİKAYENİN TEMA’SI

Kirazlı ve uranyum…
Kaz Dağları ve altın olarak yer değiştirmiştir.

Ne Kaz Dağları’na sahiplenenler samimi ne de altına hücum algısına sarılan etki ajanlarının propagandaları.
Onlar üzerlerine düşeni yapıyor.
Kimler vasıtasıyla derseniz, içimizde legal görünümlü illegal STK’lar ve aktörlerle.

Bu algıyı öncesi ve sonrası ile sorgulamadan iktidara vurmak adına sahiplenen lejyoner kitlelerin varlığını görmek mümkün.

Ve tabii ki bu ülkenin olmazsa olmazı(!) CHP!
Hepsi bir yana toprak kaygısı ve yeşili koruma tezine sahiplenen Tema Vakfı’nın bir çok branşta verdiği mücadele(!) Kaz Dağları’nda daha farklı bir formatla karşımıza çıktı.

Bir çok ülkede ve coğrafyada kurumsallaşan bu vakfa sahiplenenleri bilmek lazım diye düşünüyorum. Ne de olsa kamu yararına(!) hizmet veren bir kurumsallık düzeyinde…

Kirazlı Balaban mevkiine giden kitlelere hangi noktada katkıda bulunduğu muhakkak ki yetkili birimlerimizce tetkik edilip takip ediliyordur.

Siyasi partiler ve diğer STK’lar ve uluslararası kurumlarla irtibat halinde olması faaliyetlerinin takibini zaruri kılıyor.
Alman vakıfları ile müşterek çalışma alanlarının neler olduğu merak konusu.

Mesela Friedrich Ebert vakfı ile temasları var mıdır, yok mudur?
CHP’li Belediyelerle hangi düzeyde irtibat kurulmaktadır?
Üniversite gençliğine dönük hangi tür faaliyet alanlarında hizmet vermektedirler?
Kaz Dağları konusunda hangi kalemleri içine alan katkılar sunmuştur?

Kömür madenlerimizin bir çoğunun yanında doğalgaz rezervlerimizin de olduğu biliniyor. Bunun yanında uranyum rezervlerimiz. Tıpkı kirazlı da olduğu gibi…

Tesadüf mü diyelim tevafuk mu?
Bunları elbetteki bilmek gerekiyor.
Malum kamuoyu olarak doğru aktiviteleri tahlil edip gerektiğinde desteklemek vatandaşlık görevi.