MAZERET

Ak Parti ve MHP geçit vermedi.

İBB’nin CHP’li yönetimi suya zam yapamadı.

İmamoğlu “bu zammın yapılmasını istemediniz mi, hadi o zaman ben de sizi davet ediyorum, Ankara’daki milletvekillerinize seslenin, bu millet adına bütün zamları geri alsınlar” diyerek rahatsızlığını ortaya koydu.

CHP çevreleri de aynı türküyü söylemeye başladı.

Sanki bu zam yapılmadığı için İSKİ batacak.

Haklılar mı?

Hayır.

Yok böyle bir şey.

***

İSKİ Türkiye’nin kredibilitesi en yüksek kuruluşlarından biri. Tek kuruş borcu yok.

Hatta İBB’den milyarlarca lira alacağı var. İmamoğlu’nun zamma gerekçe olarak öne sürdüğü akaryakıt, kimyasal ve enerji giderleri ise bütçenin sadece yüzde 12’si kadar. Her ay kurumun kasasına 550 milyon lira giriyor. Bunun sadece 70 milyonu sözü edilen giderlere ayrılıyor. Yani CHP’lilerin “battık-bittik edebiyatı” anlamsız.

***

Oynamayı bilmeyen gelinin “yerim dar-yenim dar” hikayesindeki gibi İmamoğlu’ndan mazeretler dinliyoruz.

Neymiş?

Hükümet Melen Barajı’nı tamamlamamış. Bu yüzden kuraklık olursa İstanbul su sıkıntısı çekermiş. Yani beyefendi daha şimdiden “İstanbul susuz kalırsa sorumlusu ben değilim” demeye getiriyor.

Şimdi kendisine soralım.

İstanbul son 20 yılda hiç mi kuraklık yaşamadı?

O süreçlerde olmayan Melen Barajı sayesinde mi sıkıntı giderildi?

Eğer oynamaya gönlün varsa kurak geçen yıllarda İstanbul’a nasıl su temin edildiğini bilenlere sor, öğren…

Ya da bizi yorma.

İSKİ’nin önüne diktiğin Atatürk Heykeli’nin önünde bir basın toplantısı düzenle “ben bu şartlarda İSKİ’yi yönetemiyorum, buradan TBMM’deki CHP’li milletvekillerine sesleniyorum, bir yasa teklifi sunsunlar, İSKİ bundan sonra DSİ’ye bağlansın” diye çağrı yap.

***

Neyse…

Madem İmamoğlu’nun ‘mazeret siyaseti’ yapacağı belli oldu biz de görünen köye kılavuzluk edelim.

Biliyorsunuz, İBB’nin CHP’li yönetimi binlerce personeli işten attı.

Bu insanlar mahkemelerde hak arıyor.

Tazminat, işe iade ve fazla mesai davaları sonuçlandığında İBB’nin altında kalacağı borç yükünün hangi rakamları bulacağını göreceğiz.

O gün geldiğinde İmamoğlu çıkıp ‘tazminat yükü altında eziliyoruz” diye hiç ağlamasın.

Ağlarsa kendisine “binlerce çalışanı haksız yere işten atmasaydın ve İBB’yi kendi elinde böyle bir sıkıntıya sokmasaydın” denileceğini şimdiden bilsin…!