FETÖ PDY’NIN BİZANS OYUNLARI
Kendi içerisindeki örgütsel yapıyı tamamladıktan sonra Fetö’nün temel hedefi devletin kritik pozisyonlarına elemanlarını yerleştirmek olmuştur. Fetö devlet birimlerine sızarken uzun bir süre kendisini hissettirmemiş ve hedefe ulaşmak için her yolu mübah görmüştür. Fetö, devlet birimlerine sızma ve ideolojisine hizmet etmeyen kişileri sindirmede, tehdit etmek ve göz dağı vermek, şantaj yapmak, personel işleri birimlerini kontrol altına almak, düzmece iddianame ve soruşturma hazırlamak, sınav sorularını çalmak ve istifaya zorlamak yöntemlerini kullanmıştır. Fetö bu yöntemleri kullanırken elemanlarına kurumlara girildikten sonra gizlenilmesi ve örgüt ile irtibatlarının olmadığı izleniminin verilmesini emretmiştir.
TEHDİT VE GÖZDAĞI : Fetö, devlet birimlerinde önemli pozisyonlarda yer alan ve örgüte karşı olan kişileri tehdit ederek veya gözdağı vererek sindirmeye çalışmış, bu kişilerle kurduğu ilk temas sonucunda örgüte destek vermeyeceği anlaşıldığından ya da hiç irtibat kurulmadan bu kişilerin fişlenmesi neticesinde Fetö, görevlerinden istifa etmeleri için bu kişileri tehdit etmiştir. Bu yöntemle Fetö, istifa ettirdiği kişilerin yerine kendi elemanlarını yerleştirmiştir.
ŞANTAJ : Fetö devlet birimlerine sızmak ve muhaliflerini sindirmek için emniyet, ordu ve istihbarat servislerindeki Fetö elemanları tarafından kaydedilen ve amaca uygun olarak montajlanan özel hayata dair video ve ses kayıtları aracılığıyla örgütün hedef tahtasındaki kişilere şantaj yapmıştır. Bu yöntemi daha önemli pozisyonlardaki kişilerin sindirilmesi için kullanan Fetö, bunu yaparken yurt dışı kaynaklı internet adreslerini kullanarak, kayıtların yabancı istihbarat birimleri tarafından servis edildiği izlenimini vermeye çalışmıştır. Örneğin CHP eski Gnl. Bşk. Deniz Baykal’ın siyasi hayatını sonlandırmak için 2010 yılında özel hayatına dair bir video kaydı servis edilmiştir. Konuyla ilgili olarak 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan operasyonlar neticesinde bu video kaydının yayınlanmasının arkasında Fetö’cü polisler olduğu tespit edilmiştir.
DÜZMECE İDDİANAMELER : Fetö’nün devlet birimlerine sızmak ve muhaliflerini sindirmek için kullandığı bir diğer yöntem, örgüte karşı olan ya da örgüt ile çalışmak istemeyen bürokrat, asker, akademisyen, siyasetçi ve dini liderlere karşı düzmece iddianameler hazırlamak olmuştur. Fetö’cü hakim, savcı, polis ve yerel idarecilerin ortaklaşa kurguladığı davalarda, ilgili kişilere yeterli deliller olmaksızın çeşitli suçlar isnad edilmiş ve haklarında tutuklama kararları verilmiştir. Kamuoyunda bu türde yakınen bilinen sekiz dava yer almaktadır.
SINAV SORULARININ ÇALINMASI : Devlet kurumlarına giriş için yapılan sınavlarda ki sınav sorularının çalınması ve sınava giren Fetö elemanlarına bu soruların doğrudan, elden ya da kendi dershanelerindeki deneme sınavlarıyla dolaylı yoldan verilmesi ayrı bir yöntem olarak karşımıza çıkmıştır. Soruların verilmesi karşılığında Fetö, bu kişilerden hem örgüt adına çalışmalarını istemiş hem de düzenli olarak “himmet” adı altında para almıştır. Bunun yanı sıra Fetö bu yöntemi uygularken içeriği zayıf dini söylemelere de baş vurmuştur. Örneğin konu ile ilgili davalara katılan şüphelilerin açıklamalarına göre sınavlardan önce öğrencilere, ” Kurum içerisinde ataist, sol ve Atatürkçü zihniyette kişilerin olduğu, bunların yerine kendileri gibi inançlı Müslümanların görev yapması gerektiği” şeklinde telkinlerde bulunulmuştur.
PERSONEL İŞLERİNİ KONTROL ALTINA ALMA : Fetö’nün devlete sızma noktasında ki bir diğer yöntemi ise, örgütün hedeflediği ve daha önce alt kademelerine eleman yerleştirdiği devlet kurumlarının Personel İşleri Müdürlüğü, İnsan Kaynakları Müdürlüğü ve Atamalar Başkanlığı gibi pozisyonlarını kontrol altına almak olmuştur. Fetö bu yöntemle hem örgüt elemanlarının ilgili kurumlara girmelerini kolaylaştırmış hem de onları örgütün ihtiyacı olduğu pozisyonlara atamıştır. Bu yöntemi bilhassa Genelkurmay Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğündeki kontrolü ele geçirmek için kullanan Fetö’nün bu alandaki faaliyetleri 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında açığa çıkmıştır.
İSTİFAYA ZORLAMA : Örgütün devlet birimlerine sızmak ve muhaliflerini sindirmek için kullandığı son yöntem devlet kurumlarındaki Fetö karşıtı kişilerin işkence ve psikolojik baskıya maruz bırakılarak istifaya zorlanması olmuştur. Fetö’nün bu yöntemine en iyi örnek özellikle 2010, 2011 ve 2012 yıllarında askeri liseler ve harp okullarındaki Fetö’cü olmayan öğrencilerin işkence ve psikolojik baskı ile istifa ettirilmesidir. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Fetullah Gülen Terör Örgütü Çatı İddianamesi’nde askeri lise sınavlarının sorularının sınavdan önce alındığı, mülakat kurulunda Fetö elemanlarının yer aldığı, hatta fizyolojik sorunu olan öğrencilere estetik ameliyat yapıldığı, teğmen çıktıktan sonra bağların kopartılmadığı ortaya konulmuştur.
Anlaşıldığı üzere yöntem ve örneklerde görüldüğü gibi Fetö, devlet birimlerine sızarken ve muhaliflerini sindirirken bir çok Bizans oyunlarına baş vurmuştur. Kurumlara yerleştirdiği örgüt elemanlarından en iyi şekilde gizlenmelerini isteyen Fetö, tüm devlet kurumlarını kontrol altına alarak bürokratik mekanizmayı işlevsiz hale getirmeye çalışmıştır. Ancak özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan operasyonlar kapsamında Fetö ve darbe girişimi bağlantıları sebebiyle, devletin kurumlarına sızdırılmış Fetö PDY mensubu binlerce kişi tutuklanmış ve örgüte büyük darbe vurulmuştur. Hali hazırda Fetö operasyonları devam etmektedir. Devletimizin bütünlüğüne zarar verecek her türlü terör örgütü ile mücadele edecek güce sahip Devletimize Allah zeval vermesin.
