Suud-BAE ve CHP, Libya’da aynı tarafta
CHP yönetimi, Libya’da 2015 yılında siyasi anlaşmayla kurulan ve BM’nin tanıdığı Trablus Hükümeti’ne karşılık, Tobruk’ta Suudi Arabistan, BAE ve Mısır’ın da desteklediği darbeci Hafter hükümetini tercih ettiğini açıkladı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, BM’nin de tanıdığı meşru hükümeti “cihatçı” gördüklerini belirterek “Tobruk yönetimi (darbeci Hafter) daha makul, seküler bir yönetim” dedi.
General Hafter’in hikayesinde “darbecilik” ön plana çıkan bir özellik. Hafter, 1969’da Kaddafi ile birlikte Kral İdris’e karşı düzenlenen darbede yer almış. Sonra ABD desteğiyle Muammer Kaddafi’yi devirmeye kalkmış ancak başarısız olunca ABD’ye kaçmış. Kaddafi’nin devrilmesiyle yeniden ülkesine dönen Hafter, burada da başarısız bir darbe girişiminden sonra Tobruk’ta bir hükümet kurmuş. Dikiş tutturamayan bu darbeciyi destekleyen ülke sayısı az değil. Fransızların arka çıktığı Hafter’in en hararetli destekçileri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır. Tobruk’a silah tedariki bu ülkeler üzerinden sağlanmakta.
Şimdi bu ittifaka CHP de katılmış görünüyor. Trablus hükümetini “cihatçı” bulan CHP yönetimi, Suudi destekli darbeci Hafter’i “seküler” ve “makul” görüyor. İstanbul Başkonsolosluğu’nda gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı parçalayan-yok eden Suud-BAE zihniyetiyle CHP, Libya’da aynı ittifak yelpazesinde buluştu. Suud ve BAE’yı nerden hatırlıyoruz? 15 Temmuz darbesini Suud-BAE’nın finanse ettiği sonradan anlaşılmıştı. Suud-BAE ikilisinin FETÖ’yü finanse ettiği biliniyor. CHP’nin başını çektiği, AK Parti’den kopan Davutoğlu-Gül-Babacan ekibinin de içinde olduğu Erdoğan karşıtı siyasi bloğu kimin finanse ettiğine bir bakın; Suudilerin Türkiye’deki medya yatırımlarına bakılırsa ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Suriye’de olduğu gibi Libya’da da Darbeci General Sisi, Suudi Veliaht Prensi Selman ve BAE Veliaht Prensi Zayid, Türkiye (karşıtı değil) düşmanı bir politika izliyor. CHP’nin bu ittifakın bir uzantısı, paydaşı olması ilk bakışta şaşırtıcı gelse de anlaşılmaz değil. CHP uzun süredir içeride ve dışarıda FETÖ çizgisinde bir siyaset izliyor. Bu da CHP’nin zaten Suudi çizgisinde hareket ettiği anlamına geliyor. İşin bu tarafını maalesef medya pek irdelemiyor. Ama bu kirli ortaklığı daha fazla saklamaları mümkün değil.