Deprem fırsatçıları

Okuduğunuz Yazı
Deprem fırsatçıları

İçerik

Elazığ depremiyle Türkiye bir kez daha sarsıldı. Bütün ülke neredeyse tek bir yürekmişçesine Elazığ’daki kurtarma çalışmalarını izledik. Hayatını kaybeden her can için milyonlarca insan birlikte gözyaşı döktü. Enkaz altından çıkarılan, kurtarılan her can için de yine birlikte sevinç duyuldu, mutluluk gözyaşları akıtıldı.

Elazığ depremi, devlet ve millet kaynaşmasının ileri düzeyde gerçekleştiğini gösterdi. Devlet, tüm kurumlarıyla zaman yitirmeden milletin yanındaydı. Daha önce alınan tedbirler, yıkımın büyüklüğünü engellerken; devletin çabuk organize olması ve profesyonel kurtarma ekiplerinin varlığı kayıpların artmasının önüne geçti.

Türkiye, bu deprem sınavından başarıyla geçti ve gelecek için de umut verdi. Özellikle de deprem gibi olağanüstü durumları fırsat bilerek milleti bölmeye, fitne çıkarmaya çalışan çevreler avuçlarını yaladı. Devleti milletle karşı karşıya getirme, millet arasında ayrım yaratma, bölünme ve kaos çıkarma girişimleri karşılık bulmadığı gibi; Türkiye’nin nasıl sarsılmaz bir millet bütünlüğüne sahip olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.

“Elazığ Kürt mü?” provokasyonu

Depremin ardından, PKK ve HDP’li çevrelerden millet arasında etnik nefret uyandırmayı amaçlayan bir algı operasyonu yapıldı. Sözde google’da “Elazığ Kürt mü” yönünde yoğun arama yapıldığı iddiası ortaya atıldı. HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, bu iddia üzerinden kendince Kürtleri Türklere karşı kışkırtmaya çalıştı.

Peki bu operasyon nasıl hazırlandı dersiniz?

İddiayı ilk olarak servise koyan PKK-HDP habitatındaki “Yeni Yaşam” gazetesi oldu. Haber önce “Kürtçü” hesaplar üzerinden dolaşıma sokuldu. Ardından da içeride yabancı menşeili büyük haber siteleri ve CHP yanlısı medya kuruluşlarla gündeme taşındı.

Gerçekte ise iddia şöyle ilerledi: Diyarbakır ve Avrupa’dan depremin ikinci günü aynı elden çıkmışçasına google’dan (Elazığ Kürt mü?) giriş yapılarak bu siyasi operasyona altlık hazırlandı. Sonra da HDP’liler sahneye çıkarak etnik nefret körüklemeye çalıştılar. Oysa bu operasyon, internet ve sosyal medyada her gün rastladığımız türden (FETÖ-PKK-HDP işbirliğiyle hazırlanan) algı operasyonundan biri sadece.

***

Her krizde ülke gündemine gelen bir hanım var; Berna Laçin. Reklamlardan tanıyoruz kendisini. Nedir bu ülkeyle alıp veremediği, bilemiyoruz. Her gün ayrı bir nefret suçuna imza atan bu hanımın, reklam yüzü olarak korunması ayrıca anlaşılmaz. Belki de firmanın kendisi zaten bu durumu bir tür iş ilişkisi olarak görmekte.

Neyse içi içine sığmayan bu nefret topu hanımın Elazığ depremini fırsat bilerek içindeki nefreti yine milletin üzerine boca etmeye kalkması her kesimde tepki yarattı. Kuyuya attığı taşları burada çıkarmaya niyetim yok. Diyeceğim, kendisi “kötü” biri de değil artık nazarımda, çünkü ‘kötü’ olmak da önce biraz ‘insan’ olmayı gerektirir. Anlayacağınız durumu çok vahim!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ