İdlib ve kondisyon
Türkiye “ateşkes istedi” bu yüzden Rusya “tamam” dedi…
Meseleye böyle bakanlara şaşırmamak elde değil. Türkiye Esed güçlerini perişan etmeseydi Rusya “az nefes alalım” havasında olur muydu?
İşi bilenlerin yorumlarına göre, diplomasiyi hiç sevmeyen ve sadece gücünün yetmeyeceğini anladığı zamanlarda masaya oturan Rusya, İdlib politikasını sürdürebilecek durumda değil.
İdlib tüm taraflar açısından bir kondisyon testi oldu aslında. Esed’in de onu destekleyenlerin de nefesleri kesildi.
Eğer böyle olmasaydı Rusya, İdlib’te konuşlanan ve Moskova’daki anlaşmanın en küçük bir ihlali durumunda Esed’i bitirmek için hazır bekleyen Türkiye’nin büyük askeri varlığına “eyvallah” demezdi.
CHP’DEKİ “İRADE” KİM?
CHP’ye yakınlığı ile bilinen kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı CNN Türk canlı yayınında bir iddia ortaya attı. Bayrakçı’nın iddiasına göre Kılıçdaroğlu, Engin Özkoç’a “özür mahiyetinde bir açıklama yap yoksa disiplin işler” dedi.
İddia bununla sınırlı olsa iyi.
Eğer Bayrakçı’nın çok güvendiği CHP’li kaynak doğruyu söylüyorsa Kılıçdaroğlu’nun bu tavrına Engin Özkoç “sen kimi disiplinle tehdit ediyorsun, beni ve seni buraya getiren irade isterse ikimizi de götürür” sözleriyle yanıt vermiş.
Daha “Külliye’ye giden CHP’li” meselesi tazeliğini koruyor.
Ahali şimdi de ister istemez “Kılıçdaroğlu ve Engin Özkoç’u CHP’de tutan iradeyi” tartışacak.
Bütün gözler Hakan Bayrakçı’da…
Ya adı “yalancı”ya çıkacak.
Ya da “kim o kaynak” sorusuna yanıt vermek zorunda kalacak.
“KARA DELİK” ŞÜPHESİ
Bir ülkenin istihbarat personelini kim ifşa eder?
Elbette başka bir ülkenin istihbarat personeli…
Esas Mesele’de Dr. Barış Ertem’in kurduğu bu denklem önemli.
O malum internet sitesinde Libya’da şehit olan MİT personelini, ailesini, arkadaşlarını ifşa edenler elbette 7 yıl hapis cezası öngören ilgili kanun maddesini biliyorlardı.
Aksini nasıl düşünebiliriz? Hangi motivasyonla bu cezayı göze aldıklarını sorgulamadıkça gerçeği göremeyiz. Bu motivasyonun kaynağı net şekilde ortaya çıkarılmalı.
Devletin içinde bu internet sitesi ile bağlantısı bulunan ve Türkiye’nin istihbarat yapısına “içeriden operasyon” çekmek isteyen birileri mi var?
Bu soru yanıt bulmalı yoksa içinde bulunduğumuz zor ve zorlayıcı konjonktür itibariyle, istihbarat güvenliği açısından bir “kara delik” şüphesini taşıyabilecek durumda değiliz.
YUNAN MEZALİMİ
Rahmetli annem kızdığı zaman “hiç yokmuşsun be oğlum” derdi.
Yunanistan’ın göçmenlere yönelik insanlık dışı tavırlarını görünce hatırladım.
Biz burada yıllardır milyonlarca misafir ağırlıyoruz, sen orada bir kaç yüz bin göçmen yüzünden dağıldın, gittin.
Yaşatmayı değil, öldürmeyi tercih ettin.
Tarihin utanç sayfalarına adını “vicdansız devlet” olarak yazdırdın.
Hiç yokmuşsun be Yunanistan..!
Sana yazıklar olsun.