Gökten zembille mi indi?
Konu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkisinde. İhtiyaç gördüğünde yeniden yapar ya da düzeltir.
TBMM, 1969’da Avukatlık Kanunu’nu çıkarmış. 7 Nisan’da Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş. Barolar da varlıklarını 1960 Darbesinin izlerini taşıyan o kanuna borçlular.
Ama 60 yılda köprünün altından çok sular geçti. Türkiye ve Dünya değişti, darbe dönemleri geride kaldı. Aksayan yönler ortaya çıktı. Artık o kanun üzerinde bazı rötuşlar yapılması gerekiyor.
Azınlığın çoğunluğa tahakkümünü önlemek, içinde bulunduğumuz çağın kaçınılmaz bir gereği!
Yapılan tam da budur işte. Barolarla ilgili düzenleme kutsal bir metin değil. Gökten zembille indirilmedi. TBMM tarafından çıkarıldı. Şimdi de yine TBMM tarafından yeniden düzenleniyor.
***
Gücü elinde tutan, kanunun nimetlerinden yararlanan, elde ettikleri imtiyazları başkaları ile paylaşmak istemeyenler ise bağırıyorlar…
Metin, Adalet Komisyonu’nda görüşülürken yapmadıklarını bırakmadılar. TBMM Genel Kurul görüşmelerinde de aynı tavrı sürdürmeye kararlılar. Ama Meclis’in iradesi ortada: Kim ne kadar ortalığı ayağa kaldırmaya çalışırsa çalışsın, bu düzenleme yapılacak.
Bağırıyorlar, “Baro başkanları neden Meclis’e alınmadı” diyorlar…
Çünkü baro başkanı onlar, milletvekili değil. Kanunu onlar yapmayacak. Onlar, Meclis’in düzenlemelerine uymakla zorunlular. Kaldı ki, temsilcilerine “Buyurun, gelin, sizi dinleyelim” denildi. “Hayır, hep birlikte içeri gireceğiz” cevabını vererek, görüşmeleri kirletmeye çalıştılar.
Mahalle kahvehanesi mi TBMM?
Yetmiyor, “Barolar siyasallaştırılıyor” diye bağırıyorlar…
İşte bu komik! Tam tersine siyasallaşan, hatta ideolojik bir yapıya bürünen barolara çeki düzen vermek için bu düzenleme yapılıyor. Milletin dinine ve diyanetine bile karışan barolara, kuruluş amaçlarına uygun bir nizam verilmeye çalışılıyor.
Hatta olay çarpıtılıp “Hukuk devleti için yüz karası bu düzenleme” ifadesi bile kullanılıyor…
Meraklıları için gerçekleştirilen illüzyonlar bunlar!
Hem de bütün hukuki düzenlemeleri ayaklar altına alanlar tarafından dillendiriliyor. Resmi görevlerin dışında giyilmesi yasak olan Avukat Cübbesi ile meydanlarda dolaşılması mı hukuk? Yoksa onu bayrak direğine çekmek mi? Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu ayaklar altına alıp polise saldıranlar, devlet görevlilerine galiz küfürler savuranlar hiç hukuktan bahsetmesinler.
***
Bu kanun değişecek. Çünkü avukatlar bile rahatsız ve ortada toplumsal bir talep var. TBMM’nin görevi ise toplumun ihtiyacını karşılamak!
Birileri dilediği kadar bağırabilir. İsteyen elinden geldiği kadar konuyu saptırıp kirletmek için uğraşabilir. Sonuç değişmeyecek. Barolar azınlığın çoğunluğa tahakküm ettiği yapıdan kurtarılacak. Demokratik hukuk devletinin gereği olarak tek seslilik ortadan kaldırılacak. Ne demek “baromuza dokundurmayız” sloganları atmak?
Barolara hayat veren Avukatlık Kanunu’nu Meclis yaptı. Aksaklıkları da Meclis düzeltecek. Herkes bunu içine sindirip kabul edecek. Demokrasinin ve hukuk devleti olmanın kaçınılmaz bir sonucu bu. Anladınız mı eylem yapan avukatlar?