PATRON KİM?
Yakınımızda, hemen dibimizde oluyor olay. Ermeni silahlı güçleri, bir süredir Azerbaycan kuvvetlerini tahrik ediyor. Sık sık kalleş saldırılar düzenliyor. Nihayet dozu iyice artırdılar, şehitler ve yaralılar var.
Ermenistan işgalci bir devlet. Yakın geçmişte Hocalı’da bir de soykırıma imza attı. Suçlu, ama saldırıyor.
Neden, niçin?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sorunun cevabını net bir dille verdi:
“Bu saldırı, Ermenistan’ın çapını aşan bir hadise.”
Evet, tam da öyle. Ermenistan’ın eti ne budu ne? Bölgenin en gariban ve zavallı ülkesi. Karnını doyurmaktan bile aciz. Son derece geri ve oldukça güçsüz. Azerbaycan’la kıyası mümkün değil. Ermeni silahlı kuvvetleri, Azerbaycan’la karşılaştırıldığında solda sıfır.
Üzerindeki koruma kalkanı olmasa, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri çok kısa sürede Erivan’a kadar girer.
Buna rağmen saldırıyor; buna rağmen tahrik ediyor…
Güç dengelerine bakıldığında, bunu da kendi iradesi ile yapmadığı açık. Belli ki patronları öyle istiyor.
***
Karabağ işgalinde de böyle oldu…
Saldırıları Ermeniler gerçekleştirdiler. Hocalı Soykırımının altına Ermeniler imza attılar. Ancak, arkalarını dayadıkları bir güç vardı.
Ruslardan destek aldılar. Önce Rus helikopterleri vurdu Azeri güçleri. Onlar kırdılar Azerbaycan savunmasını. Ermeniler arkadan geldi. Karabağ’daki işgal Rusların desteği ile gerçekleşti. Yıllardan beri de Rus ve Batı desteği ile devam ediyor.
Ermenistan diye bir devlet yok aslında. Başkalarının desteği ile zorla ayakta tutulan bir yapı var. Ermenistan da zaten onlara çalışıyor. Üzerine giyecek iç çamaşırı yok, ama “Soykırım da soykırım” diyor. Her fırsatta Türkiye’ye saldırıyor, kirletmeye çalışıyor.
O’na biçilen misyon bu çünkü!
Oysa tersini yapabilse, zaman zaman Türkiye’nin uzattığı eli tutabilse rahata erecek. Ekonomisini geliştirip insanının refahını yükseltecek.
Bilmiyorlar mı bunu? Biliyorlar elbette. Ama yapamıyorlar. İzin verilmiyor. Ermenistan, barışın ve bölgesel huzurun önünde bir engel olarak orada tutuluyor.
***
Azerbaycan, her geçen gün gelişiyor. Ermenistan ise yerinde sayıyor.
Azerbaycan’ın milli günlerinde yeni sistem silahlarla geçit törenleri düzenleniyor. Savunma yetenekleri sürekli geliştiği görülüyor.
Ermenilerin ise ellerinde avuçlarında bir şey yok. Buna rağmen, yel değirmenleri ile savaşırcasına, sürekli ve sistemli olarak Azerbaycan güçlerine saldırıyor. Boyundan büyük işlerin altına giriyor. Erdoğan’ın dediği gibi çapını aşan davranışlar sergiliyor.
Kendi başına karar verip gerçekleştirdiği davranışlar değil elbette bunlar. Sırtını dayadığı güçler “haydi” diyor. O da aldığı emri yerine getirip saldırıya geçiyor.
Sonuç almaya yönelik davranışlar olamaz bunlar. Ama atılan her adım, içinde mesajlar barındırıyor. Bu mesajların muhataplarından biri de Türkiye!
Ermenistan, o coğrafyada zaten belli amaçlarla ve gerektiğinde kullanılmak için elde tutulup besleniyor. Bir çıbanbaşı işlevi görüyor.
Gerektiğinde devreye sokuluyor; huzursuzluk vermek için kaşınıp kanatılıyor. Bugün yaşananlara da bu gözle bakıp bu şekilde değerlendirmek lazım!
